Ben neyin üstündeyim?Bulut,çimen,toprak,koltuk.Buldum.Bu yastık,kokusu çok tanıdık.Bu kan kokusu.Nedense bu koku.....beni rahatlatıyor.Hafifçe gözlerimi araladım.Yatağın üzerinde döndüm.Bir zincir sesi ile irkilip yalpalayarak ayağa kalktım.Ayaklarımda demir bir tasmalar vardı.Altımda pileli etek,dizlerime kadar gelen siyah bir çorap ve siyah uzun botlar ayakkabılar vardı.Üzerimde ise beyaz dantelli bir tişört ve siyah sweatshirt vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O demir tasmanın zincirlerinin kırık olduğunu gördüm.Sallanarak kapıya doğru yürümeye başladım.Sonra duvara çarptım ve kapı kolunu tuttum.Canım acıdı.Kapı kolunu yavaşça aşağı indirdim.Kapıyı açtım.Etrafa baktığımda 2. katta olduğumu fark ettim.O zaman iki oda sonra ileride bir tuvalet olmalıydı.Oraya doğru yürüdüm ve tam tahmin ettiğim gibi miğdemden yukarı yavaşça yükselen şeyi hissettim ve kendimi tuvalete savurdum.Kusmaya başladım.Sonra ayağa kalktım ve lavaboya doğru ilerleyip ağzımı yıkadım.Sonra arkamı döndüğümde Jeff'i gördüm. -"Eva!Ciddi misin?!" -"Ne?" -"Geldiğin ilk günde böyle olmuştu." Kıkırdamaya başladım.Bu kıkırdamalar kahkahaya dönüştü. -"H-Hatırladım.Ahahaha!" O da gülmeye başladı.Birbirimize gülüyorduk.İlk defa bu kadar gülmüştüm.Bu iyi hissettiriyor. -"Hadi aşağı inelim seni bekleyen biri var." -"Tamam." Aşağı kata indik.Tam karşımda evin çıkış kapısı.Solumda mutfak ve yemek odası.Sağımda ise salon vardı.Salona doğru yöneldim.Odaya girdiğim anda karşımda gazetesini okuyan Slender çıktı karşıma.Tabi alışmıştım onun bu hallerine.Jeff Slender'a doğru ilerledi ve onu dürttü. -"A-Ah!Eva!u-uyanmışsın..." -"Evet...uyandım." -"Ş-şey nasılsın?" Dedi.Ona doğru yürüdüm ve gazetesini elinden alıp bir kenara koydum.Dizlerinin üstünü temizledim ve dizlerinin üzerine oturdum.Kafamı göğsüne yasladım.Sonra sessizce -"Burası en güvenli yer..." Dedim. -"T-Teşekkürler..." Sonra ayağa kalktım. -"Şimdi asıl konuyu konuşalım." -"Neymiş o asıl konu?" -"Benim ile evlenmek isteyen sapık iblisten söz ediyorum." -"H-Haaa o konu.." Jeff boğazını temizleyerek -"Bize bundan hiç bahsetmemiştin, Slender...." -"Tamam,sonra konuşuruz Jeff.Başla Eva." -"O kimdi?" -"Onlarla bir anlaşma yaptım.Onlar iblis.Onlara Zalgo'yu öldürmeleri için ne yapmam gerektiğini sordum.Onlarda şehirde yaşayan tuhaf bir kızdan söz ettiler.Bu kız melez.Yani yarı şeytan.Diğer yarısı ise melek.Diğer bir değiş ile sen bir ölüm meleğisin.Ben de kabul ettim ama onlar sözlerini tutmadılar.Ama tehtid ettiler ve bana başka seçenek bırakmadılar." Gözümden akan yaşlar damladan sele dönüşüyordu. -"Bana söyleyebilirdin!" Dedim. -"Size bir şey olursa ben ne yaparım!Hayatta kalmanız için ne gerekiyorsa yaparım.O iblis ile de evlenirim.Ayaklarımı da veririm.Ruhumu da.Y-Yeter ki size bir şey olmasın!" Ayaklarım geri geri gitmeye başladı.Kolum ile gözlerimi kapattım.Arkamı döndüm ve koşmaya başladım. -"Eva!Eva!EVANE!!!!" Arkamdan gelen sesleri umursamadım.Çıkış kapısını açtım ve koşmaya devam ettim.Uçsuz bucaksız ormanda gözlerimi kapatıp koştum,koştum.Sonra durdum.Burada kimse beni duyamazdı ya da bulamazdı.Çığlık atmaya başladım.Korktuğum için değil.Üzgün olduğum içindi bu çığlıklar.Ağlamaya devam ettim.Sonra bir su sesi duydum.Bu ormanda bir göl vardı.Şimdi hatırladım.Oraya doğru yürüdüm.Gölün yanına geldim ve yansımama baktım.Göz yaşlarım göle dökülüyordu bu sefer.Gözlerimi kapadım.Tekrar açtım ve bu sefer yansımamın yanında biri daha vardı.Sarı gözlü biri.B-Bu Caspian!
