Bölüm 3

257 19 7
                                    


"Be-Ben özür dilerim"

Deyip merdivenlerden tekrar yukarıya çıkmaya başladığımda Akın'ın sesini duydum.

"Ağça"

"Efendim?"

Kendimi çok kötü hissediyordum. İyide neden?

"Bak öyle göründüğü gibi değil"

"Tamam Akın. Bana açıklama yapmak zorunda değilsin ki sonuçta burası senin evin. Ben böldüğüm için özür dilerim yatsam iyi olacak. İyi geceler."

Dediğimde Akın'ın cevap vermesine izin vermeden odama çıkmıştım. Nereye kadar burda kalacaktım ki benim tekrar çalışmam lazımdı. Çalışıp para biriktirmeliydim. Küçük eşyalı bir evde oturabilirdim. Yatağıma uzandığımda bir türlü uyuyamıyordum. Susadığım için aşağıya mutfağa inmiştim. Bardağı tam alacağım zaman Akın'ın sesini duymamla korktum ve bardağı elimden düşürdüm. Kırılan parçaları toplamaya başlarken

"Ben özür dilerim bi anda gelince korktum"

Dediğimde hemen yanıma gelip

"Tamam önemli değil bırak elinle toplama keseceksin şimdi"

Dediğinde parmağımı kesmiştim bile.

"Ahh!"

"Ağça bırak dedim sana laf dinle!"

Diye bağırmaya başlamıştı. Bağırmasıyla ürküp sıçramıştım.

"Be-Ben özür dilerim"

"Yeter artık özür dileyip durma burası senin evin dedim istediğin her şeyi yapacaksın istersen bütün evi yak yık ama özür dileme artık kendini mahcup hissetme yeter!"

Diye bağırmaya devam ediyordu. Daha fazla kendimi tutamayıp ağlamaya başladım. Akın ağladığımı görünce parmaklarını saçlarından sinirle geçirip bana dönüp

"Bak özür dilerim seni korkutup kırmak istemedim sadece buraya ve bana alış."

Dediğinde gözyaşlarımı siliyordu. Masanın üzerinden peçete alıp kanayan parmağımı sildi ve yara bandıyla sardı.

"Ağlama artık hadi git yat"

"Tamam , iyi geceler"

"İyi geceler"

Sabah kalktığımda çok huzurlu uyanmıştım.  İlk defa hiçbir yerim ağrımıyordu. Saate baktığımda daha 09.00'dı. Mutfağa inip Akın'a kahvaltı hazırlamaya başladım. Sofrayı hazırladığımda Akın'ın uyanmasını beklerken kapı çalmıştı. Kapıyı açtığımda karşımda çok güzel bakımlı bir kadın vardı bu o dün Akın'la öpüşen kadındı. Sanırım sevgililerdi. Kadın güzeldi ama sesi için aynı şeyi söyleyemeyecektim.

"Sen Akın'ın bahsettiği yeni hizmetçi olmalısın"

"Anlamadım?"

"Çekil şurdan Akın nerde?"

"Uyuyor"

Dediğimde gözlerini kurduğum sofraya dikti sinsice gülüp

"Aferin sana güzel kahvaltı hazırlamışsın. Bak tatlım al şu parayı ve sevgilimle beni bugün yalnız bırak kapiş?"

"Ne diyorsunuz siz?"

"Tatlım algılamanda sorun var herhalde evden çık diyorum akşam yemeğine kadarda gelme hatta bugün hiç gelme!"

Dediğinde hızlı adımlarla odama çıkıp kot şort ve tişört giyip çantamı aldım aşağıya inip ayakkabılarımı giydiğim zaman yine o gıcık sesi duymuştum.

"Aferin sana yavaş yavaş yola geliyorsun!"

Cevap vermeden evden çıkmıştım. İyide ben şimdi nereye gidecektim bir de o kadın bugün gelme dedi nerde kalacaktım. Acıkmıştımda çantamdan cüzdanımı çıkarttım. Sadece 5 liram vardı en iyisi sahile gidip gevrek yemek olacaktı. Sahile vardığımda gevrekçinin geçtiğini gördüm yanına gidip bir tane gevrek aldım. Göztepe'nin huzur dolu sahilinde oturuyordum. Her şeye herkese inat içim yine huzurla dolmuştu. Akın aklıma geldiğimde içimde aniden bir kırgınlık sezdim. Beni sevgilisine hizmetçi olarak tanıtmıştı. Dün düşündüğüm kararlara bugün bir kez daha hak vermiştim. Hemen bir iş bulup çalışmam lazımdı. Akın'ın evinde daha fazla kalamazdım. Yanıma bir şey aniden gelince korkmuştum. Bu bir goldendı. Köpekleri çok severdim yüzümde benden bağımsız oluşan tebessümle sahibine baktığımda oldukça yakışıklı genç çocuk gördüm yanıma yaklaşırken sevmek  için izin isteyecektim.

"Sevebilir miyim?"

"Tabiki"

Dediğinde köpeği sevmeye başladım.

"Adı ne?"

"Çakıl"

"Sen çok tatlısın Çakıl"

Dediğimde onu sevdiğimi anlamış olacak ki yanağımı yalamıştı. Bu yaptığına kahkaha atarken karşımda birinin durduğunu hissettim. Kim olduğuna bakmak için kafamı çevirdiğimde kaşları çatılmış Akın'ı beklemiyordum.

"Akın?"

"Senin ne işin var burda Ağça"

"Ben temiz hava almak için geldim"

"Bana haber verebilirdin seni ne kadar merak ettim haberin var mı?!"

Diye resmen gürlemişti. Bana bağırmasıyla yine gözlerim dolmuştu. Yanımda duran köpeğin sahibi ise

"Hey bir bayana nazik olmayı sana öğretmediler mi?!"

"Öğretmediler lan gel öğret hadi!"

Araya girmem gerekiyordu yoksa hiçte iyi şeyler olmayacaktı.

"Sa-Sakin olur musunuz?"

Köpeğin sahibine dönüp

"Bakın bu davranışınız için teşekkür ederim ama sanırım ben kendim halledebilirim."

Dediğimde adam hiçbir şey demeden köpeğini alıp gitmişti.

"Ağça bu herif kim?!"

"Bilmiyorum Akın ben sadece köpeğini sevdim"

"Tanımıyorsan ne diye seni koruyor ayrıca sen her köpeğin sahipleriyle böyle oturuyor musun?!"

"Sen ne dediğinin farkında mısın Akın? Ayrıca sen neden geldin sevgilinle baş başa kahvaltı edecektiniz"

"Ne sevgilisi Ağça saçmalama"

"Akın bak ben gidiyorum her şey için teşekkürler ama bundan sonra kendi başımın çağresine bakarım."

Dediğimde arkamı dönüp gideceğim zaman kolumdan sıkıca tutup beni kendine çevirerek

"Birincisi hiçbir yere gitmiyorsun ikincisi daha bu şortun hesabını vermedin ve üçüncüsü bunu ölene dek aklından çıkartma seni artık asla bırakmam!"

🔥🔥🔥

SENDEN BANA KALANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin