evlilik

336 27 3
                                    

Medyada-meleyin gelinliyi

Yatakdan kalkıp oturdum oda yine  siyahlara burunmusdu odanın kapisi caldi bir anda hizmetci kiz iceriye girdi elende urazın seçdiyi bembeyaz gelinlik vardı kız yakınlaşıp "günaydın melek hanım gelinliyinizi getirdim kuaförünüzde şimdiye gelir "diyip gelinliyi yatağın üzerine brakıp dışarı çıkdı ben elimi uzatarak gelinliyi elime aldım bu benim gelinliyim diyil kefenim gözümden yaşlar yere düşüyordu gelinliyi kaldırıp yere atdım yatağa uzanıp ağlamaya başladım
Kapı açıldı yine hizmetci kız içeri girdi arkasındada elinde buyuk cantası olan kadın girdi kuafördu muhtemelen kadın "merhaba"dedi  bende "merhaba"dedim kadın catasını yatağın üstüne brakıp "nasıl bir saç modeli istiyorsunuz"dedi hiç bir şey istemiyorum kaçıp gitmek istiyorum demek isterdim ama "bilmiyorum"dedim  kadın "iterseniz topuz yada örgü yapalım" dedi kafamı sallayarak "hayır sadece saclarım düz olsun yeterli"dedim kadın peki deyip saçlarımı düzleşdirmeye başladı sacımı düzleşdirdikten sonra sade bir makyaj yaptı aynaya baktığımda gerçekden güzelleştirmişti yüzümü ağlamakdan şişmiş ve morarmış gözlerimi güzelleştirmişdi hizmetci kadın "çook güzel oldunuz"dedi gülmseyerek "teşekkürler" dedim ismi naz olan kuaför kadın" beyendiniz mi "diye sordu "çok beyendim teşekkür ederim"dedim kadın "hadi gelinliyinizi  giymeye yardım edelim "dedi olumlu anamda kafamı salladım ve kızların yardımıyla gelinliyi giydim daha sonra kızlar odayı terk edip gitti ben gelinliyin etekklerinden tutarak oyatağa oturdum burakın gelmesini bekledim bana yardım edeceyini söylemişdi gelicekmiydi acaba kapının açılmasıyla düşüncelerimden ayrıldım kafamı kapıya taraf çevirdiyimde onu gördüm urazı üzerinde siyah dağmatlıgı vardı
Gözleri benim gelinliyimi taradı önce sonra onun deniz mavisi gözleriyle benim gök mavisi gözlerim birleşdi gözleri gözlerimde biraz oyalandıkdan sonra yavaş yavaş bana doğru gelmeye başladı tam karşımda durup "birazdan burak burda olur" dedi şaşkınlıkdan sanki dilimi yutmuşdum nasıl yani uraz bana yardımmı eddecekdi burak bana sana yardım edicezdediyinde urazı kastetmiş olmalıydı kafamı silkeleyerek kendimi toparlayıp "bana yardım mı edeceksin?"dedim uraz kaşların catıp gözlerime bakdı ve alaycı bir sesle "kendime yardım ediyorum senin gibi biriyle evlenmeyerek"
Dedi bu aşaglayıcı sözlerine dayanamıyordum ama dayanmalıydım bu cehennemden kurtulmak için uraz aynı mekaniki bir sesle "burak istediyin yere brakır ama sakın yakalnma seni yoksa kendi ellerimle öldürürüm"deyip irislerimden irislerin ayırarak arkasını döndü tüm gücümü toplayarak arkasından "teşekkür ederim"diye seslendim yürümesini dayandırıp arkası bana dönük bir şekilde biraz dayandıktan sonra dışarıya çıkdı

Uraz odadan çıktığından beri bir saat olmuşdu burak hala gelmemişdi ben odada dört dönmeye başlamışdım işte o ankapı açıldı burak içeriye girdi oda aynı uraz gibi takım elbise giymişdi buark yanıma yaklaşdı ben de sevincimden burakın kucağına atlayacakdım az daha
Burakın siyah irisleri benim üzerimdeydi bakışlarını yüzüme çıkardı çok sesizdik sesizliyi ilk ben bozarak "gelmiyicen sandım" dedim burak "gitmeye hazırmısın "dedi hic tereddüt etmeden  kafamı olumlu anamda salladım burak elimden tutarak odanın çıkışına doğru irelledi bende peşinden odadan çıkdık kolidorun sonuna doğru koşar adımlarla gitmeye başladı burak bende adımlarını takip ediyordum onun elimi sıkıca tutmuşdu koridorun sonuna geldik arka kapıya doğtu gitdiyimizde kemal beyin adamlarından biri bir anda karşımıza çıkdı burak elimden hızla çekerek duvara yasladı kendiside yanıma yaslanarak "sesini sakın çıkarma"dedi ikimzde yan yana duvara yasanmışďık korkumdan kalbim yerinden çıkacaķdı sanki
Adam odadan bir şeyler götürerek dışarıçıkdı burak kafasını yaslandıgimız yerden çıkarak adamın gidip gitmediyine bakdı sonra bana dönüp" gitdi hadi gidelim" deyip elimi tutarak koşmaya  başladık arka kapıdan dışarı çıkdık  burak "aracım biraz ötede az kaldı"dedi tam çıkışa doğru yoneldiyimizde önümüze dort tkım elbiseli elleri silahlı adam karşımıza çıkdı burak hızla kolumdan tutarak arkasına çekdi ve adamlara sinirle "önümden çekilin yoksa burda bitiririm işinizi "dedi Allahım bu yaşadıklarım neydi böule ben ne yaşıyordum derler ki Tanrı hep sevdiyi kulunu zorluklarla sınarmış bu kadar sevilecek ne yaptım ben bu yaşadıklarım çok fazlaydı adamlar buraka tehdit eder bir ses tonuyla" kemal bey kızı getirmemizi emiretdi lütfen zorluk çıkarmayın burak bey" dedi benim yüzümden burakında başı beladaydı burak beni vermemekde kararlıydı adamlardan biri silahını buaraka tutarak" sizi uyardı"dedi nasıl yanı burakı vurucaklarmıydı hayır buna izin veremezdim benim yüzümden ona zarar vermemeliydiler burakın arkasından çekilerek korumalaradoğru yürüdüm burak elini uzatıp kolumdan çekeceyi sırada adamlardan biri beni tutarak geri çekdi ben buraka bakarak ağlak bir ses tonuyla "benim yüzümden sana zarar gelmemli "dedim korumalardan ikisi kolumdan tutara beni düyünün olacağı bahceye doğru götürmeye başladılar arkamı döndüyümde adamlar burakın önünü  kesmişlerdi adamlar beni bahceye doğru betirip bırakıp geri çekildiler bende gelinliyimin eteklerini tutarak ölümüme gidiyordum her atdığım adımda sanki bacaklarıma ip bağlanmışdı ve birisi bacaklarımdakı ipi tutarak geri çekiyordu hozlerimden akan yaşları durduramıyordum ben yürüdükce insanlar bana bakıyordu hepsinin gözü tam üzerimdeydi
işte uraz tam karşımda sırtı ban dönük birşekilde biriyle sohbet ediyordu karşısındaki adam gözlerini bana dikmiş baktıyordu uraz da kafasını yavaş uavaş bana doğru çevirdi ve beni gördü vücudunu bana fogru tam döndürdü artık karşı karşıyaydık onun sinirden ateş rengine dönen irisleriyle benim yorqunluk abidesi irislerim bir birinde takılı kaldı
Işte bu gün benim sonumdu bu gün benim diri diri gömüleceyim gündü artık ikimiz içinde geri dönüş yoktu

Bolumu nasil buldunuz  lutfen beyendiyiniz bolumleri yıldızlayınız
Sizi seviyorum
Canım arkadaşım(Hanım) iyiki varsın

Mafyanın MeleyiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin