🌷0🌷

2.5K 203 122
                                    

" 'Sen' adındaki çiçek yüz bin renk ile açıyor

Durmaksızın devam eden dalga; Vivaldi'nin Dört Mevsimi

Kalbimde hâlâ sahip olamadığım bir tablosun sen

Gözlerime inanamıyorum,

Büyülü kraliçemsin benim."

BigBang-Flower Road

***

"Sende bir şeyler var." Kwon Dami gözlerini kısarak kardeşine baktığında JiYong kafasını telefonundan kaldırıp ablasına döndü.

Terhis olduktan sonra, yeni evlenen ablasının evine gelmeye pek fırsatı olmamıştı. Şimdi de yatıya gelmişti fakat anlaşılan ona huzur yoktu.

"Ne takıldı gözüne abla?" Baygın bakışları ile kendine neredeyse tıpa tıp benzeyen kadına baktı. Eniştesi karşı koltukta bir yandan kahvesini yudumlarken bir yandan da sırıtıyordu.

"Telefonla fazla ilgileniyorsun ve ilgilenirken ağzın kulaklarına kadar çıkıyor. Bilmem gereken bir şey var değil mi?" Dami, kahve kupasını sehpaya bırakıp Jiyong'a yaklaştığında Jiyong telefonu kilitleyip kenara bıraktı.

"Özelime karışma lütfen." Dami'nin ağzı şok içinde açılırken Eşi evi inletecek bir kahkaha patlatmıştı.

"Benimle, attığı her adımı konuşan çocuğun dediğine bak!" Dami isyan edercesine konuştuğunda Jiyong baygın bakışları ile ablasına bakmaya devam etti.

"Insanlar değişebilir." Dami kaşlarını çatıp kardeşinin omzuna vurdu.

"Değişiyor olman aramıza mesafe koyacağın anlamına gelmez."

"Mesafe koymuyorum sadece söylemem gereken zaman henüz gelmedi o kadar." Jiyong omuz silkerek telefonunu geri aldığında Dami pes edercesine kafasını salladı.

"Pekala, bir şey demiyorum fakat zamanı geldiğinde ilk ben bileceğim." Jiyong yeni gelen mesaja gülümseyerek cevap yazarken kafasını salladı.

"Zamanı gelince herkes öğrenecek zaten."

***
'Iyi geceler kırmızı lale❤' Gecenin son mesajı ile kıkır kıkır gülmeye başladığında RiJin tek kaşını kaldırarak sana baktı.

"Siz işleri ilerlettiniz galiba." Kafasını da hafifçe eğdiğinde sorgulama haline girdiğini anlamıştın. Dudaklarını birbirine bastırıp telefonu bir kenara bıraktın.

"Yani öyle bir şeyler oldu galiba." RiJin kıkırdayıp sana omuz attığında sen de aynı şekilde karşılık vermiştin.

Jiyong'un doğum gününden sonra aranızda bazı şeyler değişmeye başlamıştı. Birbirinize çok yakın davranıyordunuz. Galiba flört etme aşamasındaydınız. Için kıpır kıpırdı. Aranızda bu şekilde bir ilişki gelişeceğini tahmin etmemiştin.

Jiyong o günden sonra çok farklı davranmaya başlamış, telefon numaranı istemişti. Sık sık mesaj atıp arıyordu arada buluşmak istiyordu. Her şey bir anda olmuştu ama çok da güzel olmuştu.

"Açık açık bir şey söylemedi daha değil mi?" Dudaklarını büzüp kafanı sağa sola salladın.

"Belli ediyor ama açıkca bir şey söylemedi." RiJin elindeki kitabın tozunu alırken kafasını yana eğdi.

"Belki uygun bir zaman kolluyordur. Biliyorsun ortalık şu sıralar biraz karışık." Kafanı sallayıp arkadaşını onayladın.

"Şu an benim bir beklentim yok ki. Her şey ani gelişti zaten ben de ne olduğunu anlıyor değilim." RiJin kıkırdayıp başka bir kitabı eline aldı.

3000 Kez [Kwon Jiyong OC]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin