İyi okumalar🥀🥀
Denizden;
Şuan beni burda tutan tek şey cansu ne yapayım ben de böyle bi kızım kim ne kadar canımı yakarsa yaksın sevdiklerime dokunanları asla affetmem.Kafamda dönen tilkiler mantıklı düşünmeme izin vermiyo deponun kapısı tekmelenince tilkilerimi zaptedip kapıya yöneldim ama o sıra cansu çoktan kapıyı açtı.Berkay ne alaka?
Cansu'dan;
En son kapının çalması değil tekmelenmesi ile kendime gelip çevik geldim.Deniz'i son anda durdurup kapıyı açtım.Deniz boş gözlerle bana bakınca "ne alaka?" der gibi olayı anlaması 1 dakika bile sürmedi.Bu kızdaki zeka cidden şaka değil.Oluşan sessizliği bozup,"Kola içer misiniz?"
En mantıklı cevap yine Deniz'den gelince nedense hiç şasırmadım,"Canım kola içmek istese neden söylemeyeyimki?" Attığım boş bakışların sonunda ne demek istediğini anlamıştım yani kısaca "kola içmek istesem zaten sana ,bana kola getir, derdim" dediğini anladım.Berkay ise hayır dercesine başını iki yana salladı.Tam o sırada kapı çaldı.Başka kimse gelmeyecekti ama kapıyı açınca karşımda Kürşat'ı görmeyi beklemiyordum.
"Selam, sen ne arıyorsun burda?"
"Berkay ile Deniz içeride mi?"deyip beni itip içeri girdi.
DENIZ'DEN*
Benim anlamadığım nokta ufak bi sinirlenmemde cümbür cemaat toplanmamız?
Son birey olarak Kürşat'ta gelince olayı anladım.Sessizliği bozan berkay oldu.
"O şerefsizi öldüreceğim lan bi kıza yapılır mı lan böyle şeyler!"
"Bro tamam sakin ol zamanı gelince cezasını kendi ellerimizle vereceğiz zaten"
Midem guruldamaya başlamıştı.Galiba açken bir tek benim burnuma yemek kokusu geliyor.Neyse bunlardan bana hayır yoktu mevzu şu anlık çözülmüştü ama bi an önce birinin dışarı çıkıp birşeyler alması gerekiyordu.Hemen pozisyona geçerek,
"Onu bunu bırakın da ben çok acıktım lan!"
"O zaman gönüllü olarak kim gider beyler?"
"Ben buldum!!"
"Patatesli kaymaklı bol yağlı börek mi?"
"Aklın fikrin yemek mal!"
"Bence deniz ile kürşat gidip alışveris yapsın çünkü ben çok yorgunum"
Cansu öyle melül melül bakınca üşenmeme rağmen kıyamadım ve kot ceketime uzanıp,
"Bugün okulu ektik farkında mısınız lan ohh bee"
Hepsi bana bakıp gülüyorlardı hatta kürşat kahkaha atıyodu.Yani bence o kadar da komik değildi ama neyse sonunda depodan dışarı adım atar atmaz telefonumu elime aldım aniden gelen mesajla duraksadım.
Bilinmeyen:Sa güzelim
Deniz:Kimsin lan sen?
Bilinmeyen:Seni senden bile çok seven biriyim
Deniz:Adın ne?
Bilinmeyen:Adımın ne önemi var ki ben sen olmuşum zaten
Deniz:Anonim misin nesin edebiyat yapmayı kes ve adını söyle
Bilinmeyen:Ben senin izmaritinim
İzmarit diyebilirsin
Deniz:Peki izmarit bey biraz bilgi versen kendi hakkında mesela beni nereden tanıyorsun?
İzmarit:Seni çok seviyorum sana kendimden bile çok değer veriyorum
Deniz:Erkeksin değil mi?
İzmarit:evet
Deniz:Neyse benim işlerim var hadi eyw
İzmarit:Kendine dikkat et güzel gözlüm
Bütün alışveriş şeysini kürşat'a iteleyip arabadan hiç inmememin gururunu yaşarken araba aniden durunca depoya geldiğimizi anladım.
Cansu'nun pratik bi şekilde yapıp getirdiği makarnaya iştahla bakıp hızlıca bitirdim.Bana bakıp gülüyorlardı. Hayırdır lan der gıbı bakınca sadece gülümsemekle yetindiler.Birden uyku bastırdı ve kendimi uykunun narin kollarına bıraktım...
Merhaba canlarım umarım bölümü keyifle okumuşsunuzdur.Bu bölüm biraz uzun oldu kusura bakmayın.
Yarı texting tarzında bi kitap zaten ama texting bölümü bu bölümde başladı.Neyse yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın minink yazarlarım💫💫
