İyi okumalar🥀🥀
Sabah sabah çalan telefonumun sesiyle binlerce kez lanet ettikten sonra ekranda Berkay yazısını görünce şasırdım.
"Deniz?"
"Berkay noldu umarım sabahın köründe uyandırdığın için mantıklı bi sebebin vardır"
"Biz bugün okula gelmeyeceğiz"
"Biz derken?"
"Kürşat'la ben gelmeyeceğiz bugün de tek başına gitme cansu'yu ara beraber gidin"
"Neden?"
"Şuan hiç sırası değil Deniz zorlama işte"
"Bende gitmicem neredeyseniz konum at gelicem"
"Olmaz"
"Neden sadece ikiniz bi açıklama yap hem sesinde kötü geliyo birine birşey mi oldu lan yoksa!"
"Sakin ol hiçbir sey olmadi sadece Kürşat biraz hasta bende onunla birlikte kalıcam ısrar etme şimdi kalk hazırlan ,doğru okula git ha bir de başına bela alma aklım bir de sende kalmasın"
"Tamam"
"Görüşürüz"
"Görüşürüz" Uykum kaçmıştı zaten tekrar uyuyamazdım.Saat da çok erken olduğundan dolayı askılıktaki siyah hırkamı ve masamdaki sigara paketini alıp odamın balkonuna çıktım.Dün çok karmaşıktı.Aslında kimsenin hasta olmadığını biliyordum ama olsun yine de merak ettim.Sigaramın dumanını içime çektiğimde aklıma Kürşat ile Berkay'ın beni sigara içerken yakalaması gelmişti.Berkay o zaman da muzipçe gülüyordu.Ama Kürşat yine sinirliydi.Üçümüz çocukluk arkadaşıydık.Cansu'yu sadece 2 yıldır falan tanıyorduk.Birimizden birine ne zaman birşey olsa hep nedenini sormadan yardımcı olurduk. Aklıma pembe eteğimi yaktığımız gelmişti.Gülumsememe engel olamadım.3 küçük çocuk birlikte annemin bana aldığı pembe pileli eteği yakmıştık. Bu yüzden eğer bi sorun varsa bende bilmeliydim.
Sigaramı söndürünce üşüyüp içeri girdim. Aynanın karşısına geçip kendimi süzdüm. Annemin de söylediği gibi sanki siyah saçlarımla yeşil gözlerim arasında bi ahenk vardı. Daha fazla vakit harcamadan hazırlanmaya başladım.Günlük şeyleri yapıp hazırlandım. Çantamı ve kot ceketimi alıp odamdan çıktım.
"Kızım neden erken kalktın uyusaydın ya"
"Uykum yok anne sen yeni mi uyandın?"
"Evet kızım bekle masayı hazırlayayım birşeyler ye de öyle git"
"Yok anne sen hiç uğraşma okulda birşeyler atıştırırım"
"Öyle olsun bakalım dikkat et kendine" Kot ceketimi de giyip beremi de takınca ayakkabılarımı da giyip evden çıktım. Kulaklığımı takıp yürümeye basladım. Tam yolu yarılamıştımki telefonun çalmaya başladı.
KÜRŞAT ARIYOR
"Alo Deniz"
"Kürşat"
"Neredesin?"
"Okula gidiyorum"
"Yanında kim var peki?"
"Kimse"
"Berkay sana Cansu ile git demedi mi?"
"Sesinin tonuna dikkat ederek konuş"
"Çabuk Cansu'yu ara beraber gidin güvenliğin için bu daha doğru"
"Bırak ya başlarım güvenliğine!" deyip
kapattım ve daha hızlı yürüdüm ve 15 sonra okula vardım. Cansu kapıda beni bekliyordu.
"Günaydın kanka"
"Günaydın"
"Senin yüzünden Berkay beni öldürecek"
"Söylerim bir sey demez sana"
"Hemen trip atma be bi anlık sinirle söyledim de bak Kerem geliyo"
"Banane be ondan" Kerem yanımıza yaklaştıkça avcumun içi terlemeye başlamıştı.
"Deniz biraz konuşalım mı?"
"Ne hakkında?"
"Konuşunca anlarsın" Cansu'yu gönderince okulun arkasına doğru yürümeye başlayınca,"Başla"
"Nasılsın?"
"Bunu sormak için mi geldin buraya?"
"Hayır yani şeyy öylesine sormuştum rahatsız olduysan gidebilirsin"
"Zil çalacak onun için"
"Zile 15 dakika var"
"Acıktım ben gideyim en iyisi"
"Peki",deyip gülümsedi. Kantine gidip tost aldım ve yiyip sınıfa çıktım. Zil çalınca ucu buçağı olmayan coğrafya dersini dinlemeye başladım...
Buraya çok güzel bi sarkı bıraktım.
Yazmak beni aşırı rahatlatıyor. Umarım beğenmişsinizdir🥀🥀Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın canlarım🌼🌼
