İyi okumalar🌼🌼
"Kürşat bana çıkma teklifi etti bende kabul ettim"
Tüm gece beynimde yankılanan bu cümleye hiçbir tepki vermemiştim. Sadece düşünüyordum. Uykum kaçmıştı. Canım sıkıldığı için Cansu'yu aradım.
"Alo Deniz?"
"Cansu?"
"Gece gece neden aradın?"
"Canım sıkıldı"
"Benim de sana anlatmam gereken şeyler vardı zaten"
"Ne gibi?"
"Söyleyeceğim ama sinirlenmek yok"
"Söylesene "
"Ne zamandır?"
"Bahçedeki kavgadan sonra, birşey söylemeyecek misin?"
"Salaksın cansu çok salaksın"
"Ne yapayım seviyorum Bora'yı, hemde çok"
"Hepiniz birden aşk böceği oldunuz zaten"
"Hepiniz derken?"
"Birşey yok başka birşey söylemeyeceksen kapatıyorum."
"Sen iyi olduğuna emin misin sesin kötü geliyor"
"Kötüyüm ama kimseyi ilgilendirmez"
"Sen bana mı kızdın?"
"Sadece sana değil"
"Yani kızdığını inkar etmiyorsun"
"Evet"
"Neden sevmek suç mu Deniz?"
"Suç değil ama şunu bilmeni isterimki
Bir daha Bora için ağladığında kafanı koyacağın omuz benim omzum olmayacak!" deyip kapattım. Fazla ağır konuşmuştum ama pişman değilim. Telefona gelen bildirim ile mesajlara girdim.İzmarit:Sende uyumadın biliyorum
Deniz:Nerden bildin?
İzmarit:Kafan çok karışık
İzmarit:Seni çok merak ettim bugün
Deniz:Karşıma çık
İzmarit:Olmaz
Deniz:Neden ya neden benimle kukla gibi oynuyorsun?
İzmarit:Seninle oynamıyorum
Izmarit:Sadece hazır değilim
İzmarit:Kalbinde başka biri varken olmaz. Ben çok büyük bi hata yaptım. Herşeyi elime yüzüme bulaştırdım.
Deniz:Seni görmek istiyorum bu gece
İzmarit:Peki
İzmarit:Ama yüzümü görmeyeceksin
İzmarit:Balkona çık
Koşarak odamın balkonuna çıktım ve sokağın başında birini gördüm. Ama yüzü görünmüyordu. Hemen içeri girip üstüme ince uzun siyah hırkamı giyip telefonumu aldım ayakkabımı da giydim ve sessizce evden çıktım.
Apartmandan çıkınca sokağın başında kimse yoktu o yöne doğru koştum. Onu bulabilmek için çok koştum ama bulamadım. Ayağımın takılması ile yere yapıştım. Umursamadan koşmaya devam ettim.
Kısa bir süre sonra tekrardan düşünce tekrar ayağa kalkamadım.
Kafamı kaldırınca aşağı mahallenin parkındaydım. Berkay'ı arayamazdım
En sonunda Kerem'i aramaya karar verdim.
"Alo Kerem?"
"Deniz?"
"Kerem gelir misin?"
"Nereye Deniz noldu iyi misin?"
"Kerem ben iyi değilim aşağı mahallenin parkındayım"
"Tamam güzelim hemen geliyorum"
Yaklaşık 10 dakika sonra yanıma koşarak birisi geldi"
"Kerem?"
"Burdayım güzelim sakin ol"
"Bacağına noldu?"
"Düştüm",deyince taytımın yırtılan diz bölümünü biraz daha yırttı ve telefonunun feneriyle yaraya baktı.
"Çok kötü olmuş kasların görünüyo"
"Kerem, sigara var mı yanında?
"Var güzelim" deyip cebindeki sigara paketini çıkarıp 2 sigara çıkardı ve ikisini de dudaklarına götürüp yaktı ve birini benim dudaklarımın arasına koydu.
"Noldu sana anlat herşeyi"
"Başka zaman anlatırım"
"Peki ama yakınlarda bi nöbetçi ezcane var hadi gidelim" deyip cevap vermemi beklemeden beni kucağına aldı. Hiç direnmeden başımı boynuna yasladım. Saçları buram buram vanilya kokuyordu. Kendimi güvende hissediyordum. Eczaneye varınca içeri girdik ve sarışın 20'li yaşlarında bi genç elinde pansuman malzemeleri ile yanımıza geldi. Kerem birşey söylemeden malzemeleri onun elinden alıp pansumanımi yaptı. İşi bitince,"Kendim yürüyebilirim." deyince beraber eve kadar yürüdük. Apartmana girince, "Seni seviyorum orman gözlüm"dedi.
"Seni seviyorum huzur kokulum"dedim.
Bölüm biraz kısa oldu ama olsun.
Çok fazla yazıp sıkmak istemedim.
Umarım beğenmişsinizdir. Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın💫💫