Mucizemi Bekliyorum

*Oysa Sen Bize Şans Getirecektin*

*Hoşgeldiniz can eriklerim bu bölüm benim için çok değerli umarım beğenirsiniz*

"Yukarıda ki müziği açmayı unutmayalım yorum ve oylarınızı bekliyorum"

Saat 19:00

Berke ile çoktan ayrılmıştık. Beraber taksiyle evlere dağıldık. Eve geldiğimde garip hissediyordum acaba gerçekten yapmalımıydık bu intikam planını? Kendi kendime söylenmeyi bırakıp İrem'i aradım Berke'yle olan planımızı ona anlattığımda beklemediğim bir tepki verdi:

-Hayır kızım saçmalamayın sakın yapmayın böyle bir şey kendinizi rezil etmek mi istiyorsunuz?

-Sen ciddi misin?

-Yani neden olmasın(gülüyordu)

Anlamıştım benimle goy goy geçiyordu. Bende hiç bozmadım. Bir kaç dakika daha konuştuktan sonra telefonu kapattık. Bugün çok yorucu geçmişti daha fazla direnmeden uykuya daldım.

Sabah 6:00

Uyanmıştım, gece erken yattığım için uykumu almış bir haldeydim. Düğün ertesi gündü bir an gülmeye başladım. (galiba kafayı yediğimin belirtileriydi)
Yaptığımız planlar aklıma geldikçe keyfim yerine geliyordu. Keyifli keyifli boğazlı kazağım ile kot pantolonumu giydim, saçımı balık sırtı ördüm yanlardan iki tutam saç çıkardım. (hah şimdi tam oldu). Hazırlanmam bittikten sonra mutfağa indim annem mutfakta yoktu, dolabın üzerinde bir kağıdın olduğunu farkettim, üzerinde:

"Doğa biz babanla yengen doğum yaptığı için Bursa'ya gidiyoruz birkaç gün sonra döneriz canım, süt dolapta nesquik aynı yerinde hazırlarsın"
Annen

Ev bana mı kalmıştı yani? (Oley be) garip bir şekilde canım nesquik istemiyordu, bugün kendime ziyafet çektirmeliydim, güzel bir omlet yaptım yanına da portakal suyu sıktım ve afiyetle yedim.
Bulaşıkları bulaşık makinesine koyduktan hemen sonra hızlı hızlı evden çıktım. Bir taksiye binip okula gittim. Okula geldiğimde Berke, Onur ve Selim bahçede oturuyorlar. Beni görür görmez gel dercesine el salladılar(onlar el sallamasa bile yanlarına gidecektim zaten).
Yanlarına oturduğumda Berke bana geziye katılacak mısın diye sordu.

-Ne gezisi hiçbir şeyden haberim yok.

-Yurtdışına 6 aylık gezi varmış, dil eğitimi alınacakmış, gezilecekmiş felan işte.

-Hımm. Aslında neden olmasın, olabilir. Sen gitmek istiyor musun?

-Hayır ben sizi bırakıp gitmem(sanki arkadaşlarından sonsuza dek ayrılıyor ne atraksiyon yaptı)

Selim hemen oradan atıldı:

-Sen gidersen ben de giderim Doğa.

-Daha belli değil önce anneme danışman lazım, ne kadar büyümüş oldamda mecburum.

-İyi o zaman yarın haber edersin.

-Olmaz.

-Neden?

-Annemler yengem doğum yaptığı için Bursa'ya gitmişler, gelince yüz yüze söylerim bir kaç gün içinde gelirim dedi.

-Ara, sor.

-O şimdi yengemle ilgilenmekten açmaz ki telefonu, yani yine işim annemin gelmesine kaldı.

Konuşmamızın ardından derse girdik. Teneffüslerde Berke'yle planımızı konuşuyorduk(inşallah onları rezil etmek isterken kendimiz olmayız)

Dersler akıp geçti,günün sonunda evlere dağıldık her zamanki monoton ev halim ile mısır patlatıp film izledim. Gerisini hatırlamıyorum, uyuya kalmışım.