*UMUT KELEBEĞİ*

22 10 4
                                    

*Herkese merhaba can eriklerim hemen yukarıdaki müziği açıp hikayeye ışınlanıyoruz*

*Bu arada bu bölümde sürpriz karakterler geliyor onlar kendini çok iyi biliyor*🤩

*Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın*

Saat 17:00

Sohbet o kadar güzel ilerliyordu ki en son Selim ortaya bir fikir attı:

-Lan aslında  bu günü yani bu tarihi çğköfte partisi ilan edelim her ayın bu günü yani 28 Ekim'de toplaşalım ve çiğköfte yiyelim.

Neden olmasın dediğimde Berke ile Onur bize garip garip bakıyorlardı.

-Ne var ya bence çok orijinal bir fikir.

Berke başını eğdi ama güldüğü çok belliydi.

-Yaa! Niye gülüyorsun? Ayıp denen bir şey var ama insanların görüşlerine fikirlerine saygı duyulmalıdır. Her neyse sen bunlara bakma Selim her türlü arkandayım.

-Ben şimdi ne yaptım ağzımı bile açmadan suçlu oldum hem kim demiş Semih'i fikrine katılmadığımı bende varım lan Selim.

-Oğlum Doğa'nın gazına gelip saçma sapan şeyler yapıyorsun ya.

-Onur hadi ama sende gelsen benim gazına ne olur yani(arada böle tatlı tatlı konuşup insanları tavlamaya severim nede olsa isteklerim gerçek oluyor😉)

-Off! Tamam bana öyle bakma yapalım şu lanet günü olsun bitsin

Semih ile aynı anda:

-Pardon "Lanet" derken? (bazen Onur'un bizim grupta yeri olmadığını düşünüyorum)

-Yanlış anlaşılmasını istemen öylesine söylenmiş bir şeydi. Özür diliyorum🙏

-Bence affedebiliriz Selim, herkes ikinci bir şansı hakeder.

-Katılıyorum Dogi herneyse o zaman anlaştık gençler.

Bu harika sohbetimiz tabii ki telefonumun çalmasıyla bölündü. Yine "Eyvah annem arıyor" yazısı benim başka arayanım soranım yokmuydu ya?

-Alo anne evet okuldayım birazdan evde olurum merak etme tamam dikkat ederim kendime hadi öptüm.

Sedyeden hızlıca indim. Çantamı sırtıma geçirip kapıya yöneldim.

-Ben kaçar annem yine çanları çaldı.

Berke seni bırakmamı ister misin diye sorunca eridim ne kadar çocukça şeylerden tartışsak da çocuk çok yakışıklıydı abi. Şükür bunun farkına varabilmiştim artık, biraz daha geç kalsaydım gözümde at nalı olduğunu felan düşünmeye başlardım.

-Gerek yok ya ben şuradan bir taksiyle giderim asıl siz Selim'e dikkat edin çiğköfteleri öyle bastı ki ağzına mide spazmı felan geçirmesi, hastanelik olması yakındır.

Gülüşmeye başladılar. Selim:

-Bu mide neler neler gördü bu ne ki merak etme ben ve harika midem çok iyi durumdayız. Sen git Berke, bari Dogi'yi taksiye bindirip gel.

-(Daha fazla direnemedim yani doğal olarak ) Peki madem hadi çıkalım, daha fazla gecikirsem ben hastanelik olacağım tek farkımız midemden değil annem yüzünden.

Berke'yle dışarı çıktığımızda kış adeta ben geldim der gibiydi. Öyle sert bir poyraz vardı ki bir an uçup gideceğim zannettim. Harbiden hava bir ara bir esti neredeyse düşecektim(ama kurtarıcım yanımdaydı) Berke'nin koluna tutunmasaydım tepetaklak olmuştum çoktan.

Yürürken o kadar cooldu ki (bilmiyorum belki de bana öyle geliyordu) bir an üff be demişim,durumu zor toparlamıştım az kalsın Berke'ye rezil oluyordum.

Sonunda bir taksi bulabilmiştik, artık vedalaşma vaktiydi:

-O zaman görüşürüz.

-Kendine iyi bak yine haberleşiriz.

El salladım ve taksiye bindim,inanır mısınız o gözden kayboluncaya kadar arkama baktım. Bu iş böyle olmayacaktı benim bunları birine anlatmam lazımdı ama bu Elif değildi peki ya kimdi tabi ya İREM, İrem benim kuzenimdi ondan da ötesinde kardeşimdi o benim. O tam bir ilişki profesörü, hayat planlayıcısı, yaşam koçu yani ne ararsanız vardı kızda. Anında yazdım:

İrem acil durum toplantısı akşam bizdesin hatta bu değişebilir birkaç gün bizdesin kardeşim atla gel.

Gönderen:
Doğa

Heyecanla telefonumu kapattım ve cevabın gelmesini bekledim şükür öttü telefonum:

Her türlü oradayım kardeşim.

Gönderen:
İrem

İrem'e güvenim tamdı, yani illa ki bana bir yol gösterirdi. Galiba umut kelebeği yıllar sonra kalbime konuyordu bunu izleyip görecektik.

Mucizemi Bekliyorum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin