bu gün

48 0 0
                                    

1 kasım bu gün bana seni sordular

yazdığımız ve birimize verdiğimiz defterden söz ettim.

aklıma sen ağlama geldi
bana bu şarkıyı ilk attığında,balkondaki koltuktaydım. yüzüm cama dönüktü ve
ağlamıştım

sonra ablama güldüm. o gülüş gerçekti ve seni çok sevdiğimi söylüyordu.

içimdekileri toparlayamıyorum.
tüm yaşadıklarım ve yaşattıklarımdan sonra,aklımdan çıkmıyor o fikir

bi rehabilitasyon merkezine yatırılmayı düşünüyorum.

çünkü bu durumdan haberi olmayanlar intihara yürüyen insanların hasta olduğunu düşünüyor. ve bunun korkaklık olduğunu.

oysaki
"ölüm korkakların işi değildir"

sana doğru düzgün bi açıklama yapmadan çekip gittim.
içinde boğuştuğum şeyi seninle aşamayacağıma inanmıştım.
hani ben sevgimizin her şeyi aşacağına inanırdım.
kendime çok kızgınım. yanılmıştım.
o günlerden sonra hayatımda her şey mahvoldu.

ben bi mutluluğa gitmemiştim.
intihar mektuplarımı yazacağım yere gitmiştim.

sonra sevdim. ama bunlar da hataydı. çok büyük hatalar.
çünkü haklıydın da. buraya yazdığın her şeyde haklıydın.
kimse beni senin sevdiği gibi sevmeyecekti.
onlar gitmeyi seçtiler.

sana güldüğüm anların,senin ruhuna dokunduğum günlerin hiçbirinde aklıma başkası yoktu.

eskiden sürüklendiğimi düşünürdüm.
şimdiyse savrulduğumun farkındayım.

yazdığın kelimelere değdikçe ruhum dağlanmaya devam ediyorum.

bi çıkış göremiyorum.

affedilmek gibi bi istediğim olmadığını fark ettim.
bilmeni istiyorum sanırım.
sandığın gibi bi hayat yaşamadım.

yaşadığımı,güldüğümü sandığım her anda bi gölge vardı.

uykularımda sanrılar.

gecelerimle hayaletler

ben
bana yaşattığın her an için teşekkür ederim. bir daha yaşayamayacağım kadar değerli,özel ve benzersizdiler.

ben sana yaşattığım her an için binlerce kez özür dilerim. hiçbirini geri alamam. kaybettiklerini geri getiremem. sana kendimi anlatmayışın ve hayatından çekip gidişin acısını çekiyorum.

tüm bunların ardından uzun ve dik bir yokuşa sürüklendim.

en temelinde gerçekten kötü bi noktaya geldiğimi sağlığımı kaybettiğim gün anladım.
ne kadar anlatsam da bunu benden başka biri anlamayacak.
günden güne eridiğimi o noktada anladım.
sonrasında hep bir şey yapacağımı söyledim. bunları düzelteceğimi.
ama çabalamadım.
sanırım olanlardan sonra bedensel olarak da bitiyor olmak beni tatmin ediyordu.

hala da her şey yolundaymış gibi davranmaktan nefret ediyorum.

bi gün 8 aydır düzenli seansa gittiğim bi güzellik merkezindeki çok sevdiğim gamze abla bana yine ciddi bi konuşmamızın sonunda bana
'aylardır güldüğünü görmedim' dedi.
her gittiğimde daha iyisin sanki diyor.
o mektupları yazdığımı süreçte de gidiyordum.
ve suskunluğum,susmuşluğum ona bir şeylerin yolunda olmadığını söylüyordu sanırım.

keşke demekten çok önümde bi yol çizmeye çalışacağım.
çünkü böyle olması gerekiyor.

bana öyle söylüyorlar
ama hiç de düzelemeyeceği biliyorum.

belki evet
yediğim her şeyi kustuğum günleri atlattım
bedenimin yemek kabul etmediği günleri

ya da
bu beden yorgunluktan uyuya kalana kadar olan o sanrılı geceleri

düşündüm de atlatmamışım.

artık kemiklerim sayılıyor. göğüs kafesimdeki çoğu kemiği görebiliyorum.
hatta göğsümün üstündeki kemikleri de,sivriymişçesine ben bi tişört giydiğimde belli oluyorlar.

çöken yüzümse beni mutlu ediyor
çünkü iyi değilim ve sonunda bu belli oluyor.

alkolden uzak durma isteğim hala devam ediyor.
içtiğimde de kusmayı tercih ediyorum.

sigarayla olan bağımın kopması gerektiğini 3 kasımdaki maratonda anladım.
bu beden kaldıramadı.

yeryüzüne sığamadığımı söylerdim.
hala öyleymiş.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 29, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

  t u k î y îWhere stories live. Discover now