CEVAP

76 9 1
                                    

Sorduğu soru beni kilitlemişti resmen.

Ama artık bir cevap vermem gerekiyordu. Bu. yüzden yazmaya başladım...

" O zaman en baştan başlıyorum.
Ben Ayça Kaya. İstanbulda yaşıyorum. 11.sınıfa gidiyorum, ve 21 Nisan doğum günüm .

Bir ikiz kardeşim var adı Burak. Genellikle kitap okumayı ve resim çizmeyi çok severim.

Şimşek çakmasından çok korkarım. Yükseklik korkum var. Yanlızım. Çok fazla bir çevrem yok genelde odamda oturur müzik dinlerim.

Çevremdeki insanlar yaşıma göre olgun olduğumu söyler. Et ve balık yemeği hiç sevmem. Sebzeyi de çok yemem. Yanlız olduğum için kendimi kitaplara ve müziklere adadım.

Korku, gerilim, macera, bilimkurgu tarzı filmlere bayılıyorum. Sevdiklerimi kaybetmekten aşırı korkuyorum. Çok zor zamanlar geçirdim.

Defalarca arkadaşlarım tarafından bırakılıp kırıldım. Aldatıldım. Çok kolay ve çabuk güvenip bağlanıyorum ve işte bu yüzden hep kaybediyorum.

Ailemle aram pek de iyi sayılmaz. İşte bu yüzden de yanlızım. Ama şikayetçi değilim, alıştım artık.

Ağladığımda kimsenin olmamasına, geceleri ağlamaktan uyuyamadıģım zamanlar attığım sessiz çığlıkların duyulmamasına, mutlu edicek birinin olmamasına, benden bıkmayan sıkılmayan birinin olmamasına, hayatı tek başıma yaşayıp yalnız savaşmaya... Alıştım.

Ama artık sen varsın biliyorum, güveniyorum. Biliyor musun menekşe, bizim hikayemiz 3391 km kitabına benziyor. Mesafe aşkı değil ama mesafe kardeşliği yaşıyoruz. Aynı İzmir ve Ege gibi. Sen İzmirdesin ben ise İstanbulda... Ve aramızda onca mesafe olmasına rağmen bir bütün olduk. Kardeş olduk. Hayatıma anlam kattığın için teşekkür ederim Izmir'im..."

İzmir'im mi ? Bi an kızar diye çok korkmuştum ama ona İzmir ismi yakışmıştı. Hem zaten biliyordum kızmazdı o bana...

"Ben teşekkür ederim Ege ;) , Iyi ki hayatıma girip beni karanlığımdan kurtardın. Kimsem yokken herkes oldun. Kardeşim oldun, ben hissediyorum kalplerimiz bir..."

Bana ayak uydurup Ege demişti, bu çok hoşuma gitmişti. En önemlisi o da inanıyordu kalplerimizin ve umutlarımızın bir olduğuna...

"İzmir şimdi sıra sende sen anlat ben dinliyim."

"Ben Menekşe Kara. İzmirde yaşıyorum, 3 kardeşiz bir küçük kız kardeşim ve ablam var.

1 Mart da doğdum. 12.sınıfa gidiyorum. İnsanlar asosyal olduğumu söylerler, benimde çok fazla bir çevrem yok.

Yalnız olmayı tercih ediyorum diyelim. Çok yemek ayırmam yani senin kadar seçici değilim.

Sadece baklava, tarhana ve bamya sevmiyorum. Patates ile ilgili tüm yemeklere bayılırım.

İncire dokunamam ve aşırı huylanır kaşınırım. Müzik dinlemeyi seviyorum. En sevmediğim şey yalan ve arkamdan konuşulması.

İnsanların kalbini kıramıyorum kırmaktan korkuyorum. Çok çabuk bağlanıyorum, inanıyorum, güveniyorum.

Korkuyorum insanlardan, insanların yapıcaklarından... Yoruldum yaşattıklarından, acı çekmekten çok yoruldum Ege..."

Yaa Ege sana kıyamaz ki.

Ortak yönümüz çok fazlaydı aslında.
Sevmiştim onu. Anlattıklarından geçmişinin çokda iyi olmadığı anlaşılıyordu.

En azından ben öyle anlamıştım.

MESAFE.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin