Sınav haftası olduğu için gecikti . Gerçi pek çalıştığım da söylenemez sanırım bunun için düşük aldım umarım sizin sınavlarınız iyi geçmiştir . Lütfen vote vermeyi unutmayın
Keyifli okumalar ...
Her şey ne kadar da uzak bana en basitinden sevgi. Sevgi evet bana çok uzak nasıl yakın olabilir ki çevresinden sevgi görmemiş birisine, kendi babam bile bana tiksinir gibi bakarken kimin beni sevmesini bekleyebilirim ki. Ahh doğru bir de babam var tabi bana uzak olan. Hiç bir suçum yok-.. bir dakika evet evet ona göre benim doğmam suçtu hemde büyük bir suç ve daha da fazlası benim suçumdu bu. Gerçekten sevgi görmeniz ve size güven vermesi gereken birinden sevgi görmemek hatta daha da fazlası aşağılayıcı bakışlar karşısında kalmak ne demek kimse bilemez bu duyguyu keşke keşke doğmasaydım demek.
Küçükken hep "babam beni çok seviyor aslında" diye düşündüğüm zamanları hatırlıyorum bir de hemen ardındaki hıçkırıklarımı ve gözyaşlarımı o kadar yalnızdım ki göz yaşlarımın yere temasının sesini duymak o kadar da zor olmuyordu. İşte tam da o zamanlarda koskoca evde sessizliğin çığlıkları korkutuyordu beni bu yüzden klostrofobi adında lanet bir fobim var ve belki de yine bu yüzden ani duygu değişimleri geçiriyordum.
Ne olmasını bekliyordum ki mutlu bir aile tablosu mu? Komik gerçekten çok komik. Bazen bu hayalleri kurmuyor değildim ama hep eskiden hatta ağladıktan hemen sonra. Ama şimdi geçmişime dönüp baktığımda aslında o kadar düşünmeye gerek yok benim doğmam hataydı. Ve bunu bana her seferinde o öldürücü bakışlarıyla anlatan bir babamın olması ve benim ona hala baba demem de çok saçmaydı. Hiç bir şey böyle olmamalıydı. Hangi baba kızını sevmezdi ki?
Ama bunca yaşadıklarımdan sonra sevse de umurumda değildi sonuçta o adam 19 yıldır kendisinden küçücük sevgi gösterisi bekleyen kızına kızım bile demeyi gururuna yediremeyen herkesin dünyaca ünlü beyin cerrahları sınıfına koyduğu ama 19 yıldır kendi karısını bile bitkisel hayattan çıkaramayan istediğinde her şeyi yapabileceğini sanan egoist SEÇKİN DEMİRKAYA.
"Lütfen biraz daha samimi bir şekilde gülümseyin." Zaten sadece babamın yanında fotoğraf çekilirken gülümsüyorum.
Mss. Demirkaya babanıza biraz daha yaklaşır mısınız?" Doğru ya babam. Halbuki dün aradığında ne kadar da heyecanlanmıştım. İlk defa beni kendi aramıştı ve buraya -Amerika' ya- çağırmıştı. Başta çok şaşırmıştım çünkü daha önce sekreteri aracılığıyla -babamla hiç telefonda görüşmedim isteklerini daha doğrusu emirlerini hep sekreteri bildirirdi- Amerika'ya gelmememi kesin bir dille belirtmişti. Ne kadar da safım doğum günümü hatırlayıp beni özlediği için çağırdığını ve artık annemi görmeme izin verdiğini düşünmüştüm.
"Evet oldu .Bir de daha ciddi bir poz alalım." Bu pozu vermemiz daha kolay olacak en azından baba kız samimiyeti temalı pozdaki kadar zorlanmayacağız.
"Tamam işimiz bitti" Oh bee sonunda bitti bu elbisenin içinde olduğum için vücudum çok kasıldı ben elbise giymeyi pek sevmezdim zaten. Annem gibi... Annem de sevmiyor, yani sevmezmiş gerçi şimdi hatta yaklaşık 19 yıldır üzerinde şu yeşil elbiselerden vardır herhalde. Bilmiyorum.... Annem hakkında hiç bir şey bilmiyorum her şey babamın yüzünden, bir kez dahi annemi görmeme izin vermedi. Halamın ölmeden önce bana anlattığı kadarını biliyorum annem hakkında ki halamda ben 6 yaşındayken ölmüştü. Belki de onu anlamamı düşünüyorsunuz ama ben asla aşık olduğum kişi kızım yüzünden öldü diye kızıma kızmazdım hatta ona daha da bağlanırdım. Gerçi benim annem ölmedi yani ben ve babam böyle düşünüyoruz.
"Mss Demirkaya sizinle tanışmak benim için şerefti buralara daha sık gelmelisiniz." ohaa bu adamın kabinin önünde ne işi vardı . Şaşkınlığımı gizleyerek biraz da yalan söyleyerek:
"Benim için de daha sık gelmeye çalışacağım Mr Brooks ama şimdi gitmeliyim. Görüşmek üzere." daha fazla burada durmak istemiyordum yoksa muhabbet uzayacaktı. Ve daha da fazlası o bir muhabirdi ve ağzımdan bir şeyler kaçırma konusunda üstüme yoktur.
"Görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın." Neyse ki uzatmadı çünkü şu ana kadar benle röportaj yapmak için e-mail gönderenlerin hepsi annem ve babam hakkında sorular sormuştu belki de gerçekle yüzleşmeliydim. Hayır hayır kesinlikle imkanı yok şu ana kadar kimseye anlatmadığım gerçeğimle yüzleşemem.
"Gidiyor musun?" ve ne zamandır duymayı beklediğim bu karizmatik ses babamdan başkasının değildi.
"Gidiyorum. Türkiye' de saat gece 1 ve doğum günüm. Doğum günümü kendi ülkemde kutlamak istiyorum." dedim ve hiç bu kadar samimi olmayan gülümsememi yüzüme yerleştirdim. Babamın bir anda bakışları bir yere daldı ve gözleri doldu.
"Hemen buradan git!!!" diye bağırdığında ne olduğunu şaşırdım. Ne yaptım şimdi ben?
"Defol!!! " şaşkınlığım bu ses tonuyla geçti ve elime çantamı alıp koşarak dışarı çıktım. Aslında babamın ciddiyetine ve bana olan kızgınlığına alışıktım ama şimdi ne yaptım ki ben? Telefonun sesini duyduğumda birden irkildim. Hemen genelde çantamın en dibinde olan telefonumu aramaya başladım sonunda bulduğumda Çağlar'ın aradığını gördüm. Çağlar Erman hayatımdaki en güzel şey. Tek sığınağım, her şeyim.
"Alo, Çağlar"
"Neredesin?"
"Fotoğraf çekiminden çıktım hava alanına gidiyorum sen?"
"Evdeyim ve bu kadar çabuk mu dönüyorsun?"
"Yoksa gelmemi istemiyor musun?" dedim gülerek .
"H-hayır yani tabi ki istiyorum, sadece seni çok özledim ve bu kadar kısa süreceğini zannetmiyordum." bir anda sesi niye bu kadar tedirgin gelmişti ki. Tam ağzımı açacaktım ki telefondan bir ses geldi:
"Çağlar hadi gelmiyor musun canım seni bekliyorum?" bu ses de kimindi ve daha da önemlisi neden bu kadar tanıdık geliyordu? Ve canım mı? Hayır hayır Çağlar bunu yapmış olamaz yani hayır hayır olamaz Çağlar beni aldatmayacak kadar çok seviyor ama ya aldatıyorsa?
"Ç- çağlar." dedim zor zar çıkan ağlamaklı sesimle ve devam ettim.
"Efendim bitanem." dedi benim ses tonumdan çok daha farklıydı sesi sanki.. sanki tedirgindi.
"Yanında kim var?" cevabından korkarak sorduğum bu sorunun cevabı belki de hayatımı tamamen değiştirecekti. Hayır olamaz ne diyorum ben Çağlar'ın böyle bir şey yapacağını nasıl düşünürüm kesinlikle çok pis fikirliyim. Böyle düşünmemeliyim. Çağlar hayatımda benim olan tek şey ve böyle bir şey yapmasına ihtimal bile olamaz. O belki de beni seven tek kişi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
X ve Y
Teen Fiction"Buldum"diye mutluluğuma yenik düşerek bağırdım . "Yine neyi buldun ve hatırlatırım sorularıma cevap vermiyosun bil bakalım bu bana ne hissettiriyor evet bildin öfke" "Biz yani sen ve ben X ve Y gibiyiz." Deniz, annesinin beyin ölümünden babası nede...