26. Bölüm

5.2K 233 35
                                    

"Nisan ayı bizim için iyi geçti. Zarar ziyan az. Umarım mayıs ayı için de aynı şeyi söyleyebiliriz."

Sırayla masanın etrafındakilere bakarak söylediğim cümle karşısında yüzler gülümsüyordu. Aydan Hanım mavi renkli dosyayı gösterdi.

"Şimdilik her şey yolunda ama bunlara bakmanızda da fayda var."

"Birazdan bakacağım, merak etmeyin."

Duvardaki ahşap yapılı saate baktım. Gündemdeki her şeyi konuşmuştuk.

"Hanımlar beyler, toplantı bitmiştir. Teşekkürler."

"Kolay gelsin Derin Hanım." Dediler. Başımı salladım.

"Sağ olun, sizlere de kolay gelsin."

Yavaşça toplantı odasını terk etmeye başladılar. Son kalan kişi de çıkarken kapıyı kapatmadı. Saniyeler sonra Buse kapıda belirdi. Ağzım şaşkınlıkla açık kaldı.

"Tipe bak." Deyip gülmeye başladı. Ayağa kalktım. Bana doğru gelip sarıldı. Geri çekilmeden yanağımdan öptü.

"Selam."

"Selam. Bu kadar erken geleceğini düşünmemiştim."

"Çokta erken sayılmaz aslında. Özlemişim seni." Dedi. Yavaşça ayrıldık.

"Halbuki dün akşam uyumadan önce görüntülü konuşmuştuk."

Yanağıma düşen saçı kulağımın arkasına attı. 

Baş parmağıyla yanağımı okşarken "Özledim ne yapayım?" dedi.

"Ben de seni özledim."

Samimi bir gülüş yerleşti güzel yüzüne. Bir daha sarıldım. Kapı çaldı. Aydan Hanım içeriye girdi. Bu sırada Buse'den ayrıldım. Elim belindeydi.


(Buse'den)


Elini belime koyunca bir içim gitmedi değil. Sarıldığımızda kokusu üzerime sindi sanırım. Hala burnuma geliyordu. Çok kendine has ve güzeldi. O karşıdaki kadınla konuşurken ister istemez bakışlarım ona kayıyordu. 

Gülünce oluşan gamzesini sevdiğim...

"Tamam şimdi odaya geçeceğim zaten. Orada bakarım."

"Pekala. Dosya masanızın üzerinde."

"Teşekkürler." Dedi. Bana doğru döndü.

"Odaya gidelim mi? Bakmam gereken şeyler var."

Başımı salladım. "Gidelim."

Ben önde o arkada toplantı salonundan çıktık. Derin'in çalışma odasına gittik. Umarım bir süre kimse rahatsız etmez. Derin yerine oturmadan önce bileğinden tuttum. Vücudu tam olarak bana dönmedi. Yandan sarıldım. Burnumu yanağına sürttüm. Hemen yüzü gülmüştü.

"Ne yapıyorsun deli?"

"Sarılıyorum."

"Fark ettim de..." dedi. Kıyamam yanakları kızarmaya başladı.

"Ee?"

"Utandım şu an."

Kahkaha attım. "Fark ediliyor."

Geri çekildim. Masasına en yakın olan koltuğa oturdum. "Hadi sen işini yap."

Sesimi çıkarmadan onu izlemeye başladım. O çok geçmeden işine daldı. 

Bir ayım onunla sevgili olarak geçti. Açıkçası hala bir hemcinsime böyle duygular beslememe inanamayan bir yanım vardı. Ama sanırım bunun bir önemi yoktu. Derin'i seviyorum, o da beni seviyor. En önemlisi bu olmalı.

KALICI (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin