41. Bölüm

3.2K 212 56
                                    

(Mevsim'den)


Mira'nın annesiyle oturuyorduk. Keyifle çayımı yudumluyorum demek isterdim ama yudumlayamıyorum. Annesi öyle sert bakıyordu ki, sanki çay da buz gibi olmuştu.

"Söylediklerimi düşündün mü Mira?" diye sordu kızına bakarak. Çok şükür, bakışlarını benden çekmişti.

"Hangi söylediklerin?"

Saniyeler sonra "Ah evet, tamam hatırladım. Düşünecek bir şey olmadığını dile getirmiştim anne."

"Niye hemen kestirip atıyorsun kızım? Bir şeyler sakladığını bilmiyor muyum?"

Neler oluyor?

"Tövbe Tövbe. Sabır ver Allah'ım." Mira ellerini yukarı doğru kaldırarak açtı.

"Anne yeter lütfen tamam mı? Boğma beni. Hiçbir şey senin, sizin bildiğiniz gibi değil."

"Söylesen bileceğiz. Bak bir daha hatırlatayım, lafla sözle uğraştırma bizi. Madem görüştüğün bir çocuk yok öyleyse bunu söylememde de sakınca yoktur. Sana talip çıktı."

Biri başımdan aşağı buz gibi bir kova su mu döktü yoksa bana mı öyle geldi?

Çay bardağını salonun ortasındaki masaya bıraktım. İçme hevesim kalmadığı gibi her şeyin tadı kaçmıştı sanki. Mira'nın annesiyle yaptığı konuşmanın aslı buydu demek ki. Evlilik.

Bana yalan söylemiş olması kalbimi öyle acıttı ki.

"Bunu duymamış gibi yapacağım," dedi Mira.

"Yapma. Sadece konuşmak istiyorlarmış. Kadın, eğer çocuklar anlaşırlar-"

"Anlaşamayız. İçimdeki his öyle söylüyor."

Dediğine gülmemek için kendimi zorladım.

"Oğlu seni görmüş önceden..."

Hay oğluna!

"Beğenmiş. Ben fotoğrafını gördüm. Eli ayağı düzgün bir şeye benziyor. Bence bir şans ver. Ne diyorlardı? Elektrik alırsın belki. Haksız mıyım Mevsim?"

Eyvah! Çark bana döndü.

"Bu kararı verecek kişi Miradır. Bana bir şey demek düşmez."

"Anne buraya huzur kaçırmaya mı geldin?"

Belli belirsiz gülümsedi Gonca Hanım. Sinirlenmiş gözüküyordu. Çayını bitirdikten sonra gitmek için ayağa kalktı. Bana elini uzattı.

"Tanıştığıma memnun oldum Mevsim."

Uzattığı elini sıkmak yerine öptüm. "Ben de öyle."

Avazım çıktığı kadar bağırmak istiyordum. Aradan beş dakika geçti. Sinirle önümdeki masaya vurup kalktım. Kafamı toparlamam lazımdı. Telefonumu ve çantamı alıp evden çıktım. Mira'nın arkamdan seslendiğini duydum. Kapı açıldı. O da arkamdan geliyordu.

"Mevsim bir sorun mu var? Nereye gidiyorsun?"

Taksi durdurdum. İyi bari beklemek zorunda kalmamıştım.

"Mevsim!" dedi son bir kez. Cevap vermedim. Taksiye bindim. Sadece biraz kendi düşüncelerimle kalmam gerekiyordu.


(Yazardan)


Dün akşam annesinin sorusuyla birlikte ne cevap vereceğini şaşıran Buse'nin durumunu ablası toparlamaya çalışmıştı. Annesini konunun Derin değil başka bir şey olduğuna ikna etmeyi denemişti. Sevinç Hanım konuşmanın üzerinde durmamıştı fakat Derin'den bahsettiklerinin farkındaydı. Derin'in birden çekip gitmesini de garip bulmuştu.

KALICI (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin