73. Bölüm

2.2K 184 229
                                    

Selam! Umarım hepinizin sağlığı yerindedir. Yanlışlarım varsa kusura bakmayın. Seviliyorsunuz. 🥰 ❤️


(Derin'den)


Buse: Köydeki tepede buluşalım mı?

Tamam. On dakikaya yola çıkarım.

Buse: Ben de öyle. Görüşürüz.

Görüşürüz.


Tepeye varmamın üzerinden beş dakika geçti. Buse benden sonra geldi. Selamlaşmak dışında hiçbir şey yapmadık. Arabanın kaputuna yaslanmış, kollarımızı göğsümüzde bağlamış öylece etrafa bakıyorduk. Yirmi dakika boyunca ikimizden de çıt çıkmadı. Aşağıdaki yoldan geçen insanlar virgül kadar küçük görünüyordu. Sessizlik uzayıp giderken dakikalar her zamankinden daha yavaş ilerliyor gibi hissetmeye başladım. Bir gariplik olduğunu sezebiliyordum. Bu his göğsüme baskı yapıyordu. Rahatlamak isteyerek derin bir nefes alıp verdim. Bence  artık konuşma vaktiydi.

"Kaç gündür konuşamıyoruz," dedim. Attığım on mesaja cevap vermedi. Ertesi gün iki mesaj daha gönderdim. En sonunda bir cevap verdi fakat görüşmek için pek hevesli olmadığını anladım.

"Evet, konuşamıyoruz."

"Nasılsın?" diye sordum. Aslında suratı nasıl olduğunu ele veriyordu. Huzursuzluğunu hissedebiliyordum.

"İdare ediyorum. Sen nasılsın?"

"İdare ediyorum," dedim. Onu çok özlemiştim. Buse'den uzak kalmak bir yana, mesajla bile iletişime geçememek benim için üzücü olmuştu.

"Melisa hâlâ burada sanırım. Seninle ve Miralarla fotoğraf falan attı. Hepsini gördüm."

"Evet. Biraz daha kalacakmış."

Yargılayıcı bir bakış eşliğinde "Beni kaç kez arayıp sordun Derin? Bunu hiç düşündün mü?" diye sordu.

"Düşündüm Buse. Isrardan hoşlanmadığımı biliyorsun. Kendime yapıldığında sinir olduğum bir şeyi sana yapmak istemedim. Belli ki yalnız kalmaya ihtiyacı var diye düşündüm. Uzun bir süre aramalarıma ve mesajlarıma geri dönmeyip bana böyle yargılayıcı davranmanın ne kadar saçma olduğunun farkına varırsın umarım."

"Ben de yalnız kalmaya ihtiyacım var diye düşündüm. Yanılmışım. Yanımda olmana ihtiyacım varmış. Peki o sırada sen neredeydin Derin?"

Biraz önce duyduklarım beni üzdü. Belki iyi gelir diye umut etmiştim fakat görünen o ki kendiyle kalmak Buse'ye pek iyi gelmemiş. Tam cevap vermek için ağzımı açtığım sırada buna fırsat vermeden konuşmaya devam etti.

"Aa ben söyleyeyim, dur. Buradaydın. Benden uzaktaydın. Sen bazen yalnız kalmayı seversin. Yalnız da değildin aslında ya, neyse... Benden sıkılmıştın belki. Bu da bahane oldu."

Hemen başımı 'hayır' demek isteyerek salladım. "Neler söylüyorsun? Senden sıkılmadım Buse. Kömür gözlümden nasıl sıkılabilirim?"

Bir anda sessizleşmesi beni tedirgin etti. Saniyeler önce söylediklerime "Senden sıkılmam için bir sebebim yok. İnsan öyle kolay kolay sevdiğinden sıkılamaz," diye ekledim.

"Neden bana zaman vermek istedin? Biraz da bunu konuşalım."

Dilimle kuruyan alt dudağımı ıslattım. Kazara bir şey söyleyip onu kırmak istemediğim için kelimeleri kafamda tartıp öyle konuşacaktım. Söyleyeceklerim gerçeklerin üstünü kapatmak için süslenmiş kelimeler değil, gerçek düşüncelerim olacaktı. 

KALICI (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin