Jaebeom, tamamen kanayan burnu ile eve geldiğinde Jaebeom bir süredir olduğu gibi evde oturmuş, onu bekliyordu.
Youngjae hyung'unun kanayan burnuna baktığında korkuyla yerinden sıçramış, Jaebeom'un yanına koşmuştu.
"Hyung, burnun-"
Jaebeom hızla bir peçete alıp kafasını öne eğdikten sonra Youngjae 'yi arkasına döndürmüş, kendini görmesini engellemişti
"Hyung"
Youngjae çocuğu kendine döndürüp kafasını kaldırdığında kanama durmuş, Jaebeom ona dikkatle bakıyordu.
İkisinin vücutları arasında milimlik fark yoktu ve bu fazlasıyla şeydi...
Tahrik edici?
Jaebeom en sonunda derince soluyup çocuğu kucağına almış ve duvara yaslamıştı.
Youngjae heyecanla kendini kasmış ve ona duyguyla bakan adama gözlerini odaklamıştı.
"Hala istiyor musun?"
Youngjae 'nin onaylamasıyla Jaebeom çocuğun üzerindeki t-shirtü hızla çıkartmış ve gözleri daha dün yine kendisinin yaptığı morluklara odaklanmıştı.
Aynı yere tekrar dudaklarını bastırmasıyla Youngjae' nin nefesleri hızlanmış, kendini Jaebeom'a doğru ittirmişti. Jaebeom çocuğun göğüs uçlarını dilinde çevirirken Youngjae inlemişti.
Jaebeom çocuğun alrındaki şortu ve baksırı aynı anda çekip kendi pantolonunun fermuarınu indirdiğinde Youngjae kasılmaya başladığını hissetmişti.
"Hazırla-"
"Hayır. Yap işte."
Jaebeom kendini çocuğun içine ittirdiğinde Youngjae fazlasıyla inlrmiş ve kafasını Jaebeom'un boynuna gömmüştü.
Jaebeom hızla içinde ilerlerken çocupun prnisini de çekip ikisinin de gelmesini sağladı.
"Dudaklarını ve seni üzerimde hissetmek, mükemmel sevgilim"
