Fall In Love | TAEJİN

Twenty Two | WHAT WE ARE?

Heyooo

Nasılsınız?

Sınavlar falan her şey bitti, çok mutluyum. Umarım bu kısa tatili hepimiz güzel değerlendirebiliriz

Bölümü beğenmeniz dileğiyle ❤️

-

Kim Taehyung.

O benim kısa süre içinde her şeyim olmuştu. Sürekli onu düşünüyor, heyecanlanıyor ve kendime hakim olamıyordum. İlk başlarda her ne kadar gözüme tuhaf gelse de, çoğu kez birbirimize ters düşüp atışsak da şuan bu şekilde değildi. Temaslarında kalbimin ritmini değiştirmesini çok iyi biliyordu. Yaşadığımız her anın, rol yaptığımız zamanların bile benim için yeri ayrıydı. Lisede bir tane çocuktan hoşlanmıştım fakat Taehyung gibi olmamıştı, o çok farklıydı.

Deli gibi onu kendime çekip sarılmak, kokusunu içime çekmek istiyordum. Güzel yüzünü inceledikçe inceleyesim geliyordu. Ben nasıl bir aşka düşmüştüm? Böyle olacağını hiç tahmin etmesem de şuan ne olduğum umrumda değildi. Biliyordum, o da beni kıskanıyor, önemsiyordu. Bunu ortaya çıkartmak için her şeyi yapmaya hazırdım.

Dudaklarımın kenarı yavaşça kıvrıldı. Dediği şeyleri idrak etmeye çalıştım. Yüzünde rahatlamış bir ifade oluşurken siniri tamamen geçmişti. Sanırım aşık aşık ona bakıyordum, bir şeyler söylemem gerekiyordu.

"Sen" derken ona daha çok yaklaştım. "Yani sadece seninim, bunu mu demek istiyorsun?"

"Lanet olsun" diye fısıldadı. "O çocukla bunları yapmana dayanamadım"

"Ne yapmışım ki? Biraz fazla kıskanç birisin"

Bakışları üzerimde daha çok yoğunlaşırken hala gülümsüyordum. Beni deli ediyordu.

"Benden bunları duymayı bekliyormuş gibisin"

"Her şeyin farkındayım. Sen hislerini çok güzel saklıyorsun Taehyung, ama ben biliyorum"

Bir şey söylemedi. Birbirimize çok yakın mesafede olduğumuzdan dolayı heyecanlansam da belli etmedim, şuanki konuşmamız her şeyi bastırıyordu. Tekrardan dudaklarımı araladım.

"Peki ya neden bir şey yapmıyorsun? Benden uzak duruyorsun. Canım yanıyor"

Yutkundu ve elini yanağıma koyup baş parmağıyla okşadı. Dudakları rahatsız olmuş gibi düz bir çizgi haline gelmişti.

"Canın yanmasın, buna dayanamıyorum. Benim yaşadıklarım ve hissettiklerimi sadece ben biliyorum"

"Canımın yanmasını istemiyorsan böyle yapma. Şimdi sorumu cevapla"

Eli hala yanağımdaydı ve gözleri dudaklarıma kayıyordu. Ciddi bir şey konuşmasak mutluluk ve heyecan dozunu kaçırıp bayılabilirdim.

"O kadar güzelsin ki" dedikten sonra devam etti. "Sana kapılıp gitmişim. Bunun ben bile farkında değildim, biliyor musun? Kendimi hep zorladım. Dizginlemeye çalıştım. Sana bakarken içim gidiyordu fakat kendime 'dur' diyordum"

"Anlıyorum. Beni sevmeyi kendine yediremedin"

"Bak Jin. Çok saf, güzel bir çocuksun. Ben seni hakediyor muyum senc-"

"Kendine haksızlık etme" diyip sözünü kestim. Yanağımdaki eli düşmüştü. "Ben senin ne kadar iyi biri olduğunu biliyorum. Dışardan soğuk gözüksen de buna inanmıyorum"

Ellerini tuttum ve derin bir nefes aldım. Kendimi kaybetmiş gibi hissediyordum.

"Ve sen.. Ben seni sevdiğim için çok özelsin"