"Gyeomieeee~~"
"Sunbaenim?"
Jinyoung hafif bir gülümseme ile yanıma gelmişti. Elimdeki kabanı görünce gülümsemişti.
"Acelesi yoktu Yugyeom"
Kafamı iki yana sallayarak kabanı uzattığımda güzel yüzü düşmüştü.
Kaşları çatılmış ve biçimli, harşka dudakları büzülmüştü.
"Bana neden bu kadar soğuk davranıyorsun?"
Ciddi olup olmadığını anlamak için yüzüne baktığımda gerçekten dudaklarının büzülmüş ve ağlayacak gibi olduğunu fark ettim.
Kalbim tepetaklak olmuştu, bu hissin ne sikim oluyordu böyle.
"Sunbaenim, bilerek yapmıyorum, özür dilerim. Sanırım ki kişiliğim böyle. Ben, seni üzdüysem çok özür dilerim subaenim, gerçekten,"
Az önce düşmüş olan yüzü toparlanmış ve bembeyaz dişleri ortaya çıkacak şekilde gülümsemişti.
Ne yalancı ama tanrım, bugün hatırladıkça bugün bile kalbim tepetaklak oluyordu. Üzerindeki bir üniversiteliye göre fazlasıyla resmi gözüken kumaş pantolonu ve gömleği üzerine attığı triko kazağı ile tapılası gözüküyordu.
"Seni affederim ufaklık ama tek bir şartım var"
Küllü kahverengi saçlarımı gözlerimin önünden çekti.
"Nedir Sunbaenim? Notlarla falan alakalıysa aramızda 3 sınıf fark var bu benim için çok zor olabili-"
Kıkırdayıp sözümü kesmişti.
"AGNO ortalamam 4,sence nota ihtiyacım olur mu Yugyeom?"
Haklıydı.
"Beni yemeğe çıkart, öğrenci evinde ramen yemekten çooooooook sıkıldım"
Kanma derdim kendime şu an olsa.
Aralanmış dudaklarına, kısılmış gözlerine kanma Yugyeom.
Arzulayıcı ve çağıran sesine, tutkulu i, arzu dolu, yakıcı bakışlarına kanma.
Kolunda, ustaca ve baştan çıkarıcı şekilde kolunda ardından sırtında ve belinde foluşan ustaca ve en aseksüel insanı bile tahrik edecek dokunuşlarına kanma.
Kimi kandırıyorum ki, şu an olsa tekrar kanardım o dokunuşlarına. Çünkü iyi hissettirmişti ve Jinyoung işinde fazlası ile ustaydı. Onu kimse reddedemezdi. Hiç kimse.
"Tabii, sunbaenim. Bu akşam mı yoksa daha son-"
"Bu akşam, benim evime gel."
Hasiktir.
Eli kalçamın üzerine geldiğinde düşünme uzvum beynim değildi.
Yani o an beni sınıfta bağırta bağırta becermek istese asla hayır demezdim.
Teşekkürler sikik hormonlarım.
"Tamam hyung ben seni bu akşam alırım"
Jinyoung 'u hayatıma asla almayacağımı söylemiştim değil mi?
Siktir edin onu. Paramparça olacağımı bilsem bile o akşam onun evine giderdim. Çünkü onun dokunuşları kadar iyi hissettiren bir şey yoktu, olmayacaktı da. Sikeyim böyle işi ama ona fazlasıyla müteşekkirdim çünkü o dokunuşlar, beni kenfi bedenimden alıp başka bir boyuta sürüklemişti. Beni mahvetse bile yapmıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Calling My Name-Jingyeom
Fanfiction"The sound of you calling my name, I want to hear it."