Hayatımın başıma yıkılması ise tam olarak Jinyoung ile çıkmaya başlamamızın 3.aylarında oldu.
Bakın ben soğuk biriyim, asla reddetmedim ama bunu hak ettiğimi sanmıyorum.
Üstüme parayla bir şey oynanmasını ve bunun üzerine aldatılmayı hak etmedim.
Üniversitenin geniş koridorlarında yürürken kolumun çekilmesiyle afallamıştım.
"Fazla sesini çıkarma ve benimle gel Yugyeom"
Lim Jaebeom?
Bu herifin benimle ne işi olurdu ki?
"Bak aslında Jinyoung 'un en yakın arkadaşıyım ve bunu yaparak onu satıyorum ama Yugyeom, sen iyi birisin. Sana bunu yapmasına izin veremem."
Gözlerim anlamazca adamın yüzünde dolaştığında iç çekti
"Jinyoung Jackson ile çıkıyor"
"Anlayamadım, özür dilerim? Jinyoung son baktığımda benimle çıkıyordu"
"Para için"
Bakın, hikaye başından beri burada olan varsa yeni tanıştığımızı sanabilir ama hayır, Jinyoung'u tanırdım.
"Annem yüzünden?"
"Annen yüzünden"
Gözlerim dolu dolu olmuştu.
Sadece kendim için değil, Jackson için üzülmüştüm. Nasıl bir olayın içine sokmuştum onu?
Erkek arkadaşı ile seks yapmıştım. Hatta sevişmiştim.
Boktan bir herif gibi hissediyordum, suçum olmamasına rağmen.
"Yugyeom, bunu ağla diye söylemedim. Lütfen"
Gözyaşlarımı sildim ve Jaebeom'a gülümsedim.
"Teşekkür ederim hyung. İyi günler ve iyi dersler."
Arkamı dönüp giderken hiçbir şey yokmuş gibi gülümsesem de yıkılmıştım.
İşte Park Jinyoung böyleydi. Başlangıçta beni toparlamıştı paramparça halimden, şimdiyse parçalamıştı beni tekrardan.
İşte hayatımı ilk mahvedişi bu şekildeydi ama ben, son olmayacağından fazlasıyla emindim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Calling My Name-Jingyeom
Fanfiction"The sound of you calling my name, I want to hear it."