Rüyam

6

"Yani Hawkmoth'a karşı direnmiş ve onunla bir anlaşma yapmış."

"Evet."

"Tanrım! Ne harika bir Uğurböceği!.. Kendini çok yprmuş ve sıkmış olmalı. Anlayacağın çok yorulmuş. Ama endişelenecek bir şey yok. Biraz bekle."

"Tamam. Ama Usta bir şey saha var."

"Seni dinleyeceğim. Ama önce dönüşümden çık. Birazdan gelicem."

  Başımla onayladım ve geri dönüştüm. Plagg öncekilere göre daha yorgundu.

"İyi misin Plagg?"

"Bu sefer cidden yoruldum çocuk."

"Bu sefer gerçekten peyniri hakettin."

"Neden burdayız peki?"

"Marinette akumalandı. Bu yüzden burdayız. Ayrıca sana anlamadığım bir şey var. Bunu Usta ile konuşacağım."

"Tamam."

  O sırada Usta içeri girdi. Elinde bir tepsi vardı. Tepside 3 tane peynir ve tuhaf renkli bir sıvı vardı.

"Al bakalım Plagg."

"Ah Usta! Teşekkür ederim.😹"

  Usta Mari'nin yanına çömeldi ve o sıvıyı boynu,ensesi,alnı ve bileklerine masaj yaparak uyguladı.

"Anlat Adrien. Sorun ne?"

"Usta,birkaç gündür tuhaf rüyalar görüyorum. Bilmiyorum... Gelecekte olacak şeyleri rüyalarımda görüyorum. Ve hepsi Marinette hakkında. Onun başına gelecek her şeyi görüyorum."

"Hmm? Peki Hawkmoth hakkında hiç bir şey gördün mü?"

"Hayır. Dediğim gibi sadece Mari'yi görüyorum."

"Endişelenme. Sonuçta onu seviyorsun. İnsanlar sevdiklerini çok düşündükleri için onları rüyalarında görür."

"A.ah anladım."

"Sen şimdi evine git. Ah bu arada Adrien. Kimliğini bilen var mı? Marinette'in."

"Malesef."

"Tamam. Bunu halledeceğim."

"Usta... Şey ben istemiyorum."

"Bunu düşüneceğim."

"Teşekkür ederim."

  Tabii ki Leydimin kimliğini unutmak istemiyorum. Sonuçta bu fırsat bir daha elime geçmez. Elime geçmek demişken Lila'nın benden çekeceği var.

#Marinette#

  Gözlerimi yavaşça açtığımda başımın üstünde Tikki ve Wayz'i gördüm.

"Neler oluyor? Wayz? Ben burda ne yapıyorum?"

O sırda içeri Usta girdi. Bana gülümsedi ama ben hala şaşkınca etrafa bakıyor ve en son neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordum.

"Uyandın demek. Nasıl hissediyorsun?"

"İyi. Usta en son- Olamaz! Ben akumalandım😳"

"Sorun değil Marinette. Karakedi her şeyi halletti. Ve kimliğin için endişe etme. Ben halledeeğim."

  Dolan gözlerimi sildim. Bu beni rahatlatmıştı. Kimliğimi açığa çıkarmıştı Lila. Ona gününü gösterirdim ama bumu yapmayacağım. Eninde sonunda yaptığı şeyin cezasını çekerdi.

"Teşekkür ederim. Ben artık gitsem iyi olur."

"Kendine dikkat et. Neden akumalandığını sormuyorum. Ama sana güveniyorum."

"Dikkatli olacağım Usta. Söz veriyorum."

"Güle güle Marinette."

"Görüşürüz Usta."
 
Kapıdan çıktım ve yolda yürümeye başladım.

"İyisin değil mi Marinette."

"Ben iyiyim Tikki😊 Endişelenme. Sadece... Akumalıyken söylediğim şeyleri hatırlamıyorum. Ve bu beni rahatsız ediyor. Ya birilerinin kalbini kırdıysam,veya Adrien'a onu sevdiğimi söylediysem. Bu kötü değil ama başkasını seviyor. Hayal kırıklığına uğramıştır😔"

"Hayır Marinette öyle düşünme. Kimseye kötü bir şey söylemedin."

"Biliyor musun Tikki? Akumalanınca bir an her şeyi unutup sadece Lila'ya yaptı şeyin cezasını vermeyi düşündüm ama sonra... Aklıma sen ve Karakedi geldi. Eğer kötü tarafa geçmiş olsaydım bir daha seni göremeyecektim. Karakedi'yi, Adrien'ı, annemi, babamı, Alya'yı, Chloe'yi, hatta okulu bile göremeyecektim. Bu yüzden direnmeyi seçtim."

"Sen dünyanın en harika Uğurböceği'sin! Seni çok seviyorum Marinette."

"Avv. Bende seni çok seviyorum Tikki."

  Tikki'yi avucuma aldım ve alnına minik bir buse komdurup kıkırdadım.

"Eve gidince bunu kutlamaya ne dersin?"

"Makaron ve Kruvasanla mı?😍"

"Hemde çişekli."

"Evet!"

  Tikki'nin bu haline güldüm ve yürümeye devam ettim.

#Adrien#

"Bunun nasıl mümkün olduğunu hâlâ anlamıyorum.  "

"Plagg... Hadi ama fazla abartıyorsun."

"Usta Fu söyledi ya."

"Yine de..."

"Her neyse boşver. Sana bir tane Camambert borcum var dostum. Bugün iyi dayandın. Al bakalım."