Rüyam

5

  Yine rüyamdaki şeyler gerçek olmuştu. Küpeleri aldığım için hızla saklanacak bir yer aradım. Hızla dönüştüm ve Mari'nin yanına ilerledim. Sopamla Lila'yı bırakmasını sağladım. Lila yerden çok yukarda olmadığı için tutmadım😆

Her neyse...

"Bak Prenses izin verde sana yardım edeyim."

"Bana mucizeni ve benim mucizemi vererek yardım edebilirsin Kedicik."

"Bu olmaz Prenses."

  Alya'yı buldum ve hızla yanına ilerledim.

"Alya!"

"Karakedi! Marinette'e yardım edeceksin değil mi? Lütfen!"

"Yardım edeceğim elbette ama bana yardım etmen gerek. Akumasının nerde olduğunu biliyor musun?"

"Evet. Saçındaki kurdelasında."

"Harika! Şimdiki geçici Uğurböceği sensin. Akumayı ben yakalayamam."

"A.ama nasıl yapabilirim ki?"

"Sen Marinette'in en iyi arkadaşısın. Değil mi?"

"Evet."

"O halde arkadaşına yardım etmelisin."

"Evet. Bunu yapabilirim."

  Alya dönüştükten sonra Marinette'i aramaya başladık. Lila'yı saklamıştım.

"Dinle Karakedi. Yaklaşık 1 saattir arıyoruz ama hiçbir yerde Mari yok! Endişelenmeye başladım. Napıcaz!?"

"Sakin ol. Çünkü onu buldum."

"Ne!?"
Eiffel'in yanındaydık ve Mari bir evin tepesinde oturmuştu.

"Alya burda bekle. Onu oyalayacağım. Sopamı boynuma attığımda yoyo ile onu sıkıca sar. Anladın değil mi?"

"Evet anladım."

  Alya diğer çatıda bir yere saklanmıştı. Bende yavaşça Mari'nin arkasına geçtim. Bir şeyler mırıldanıyordu.

🎶Çatıda zavallı bir kız.
     Ailesi ve sevmediği olmadan    yalnız.
     Tikki yok,kimse yok.

"Sesinin güzel olduğunu sana söylediler mi?"

  Hızla ayağa kalktı ve bana döndü. Ama saldırmadı. Sadece tetikte bekliyor gibiydi.

"Burda napıyorsun sen!?"

"Marinette... Neden onu dinliyorsun?"

"Dinlediğimi kim söyledi?"

"Bekle...Ne?"

"İradem elimde Kedi! Onunla bir anlaşma yaptım. Ama sadece kısa süreliğine. Bu süre dolunca tamamen benliğimden çıkacağım."

"Ama seni böyle seviyorlarken neden değişmek istiyorsun?"

"Beni aptal mı sanıyorsun!? Her şeyi ve herkezi biliyorum, benim hakkımda nasıl düşündüklerini biliyorum. Beni böyle mi seviyorlar? Kendimi kandırmaktan yoruldum! Adrien beni böyle sevmiyor! Onun gözünde ben SADECE BİR ARKADAŞIM! Sadece bir arkadaş! Ama Uğurböceği öyle değil! O hep gözde, hep en iyi, Paris'in en güzeli en zekisi en yeteneklisi."

"Ama Uğurböceğini böyle yapan sensin. Maskenin altındaki kız önemli değil mi? Şaka mı yapıyorsun? Seni tanıyorum. Sende benim gibisin. Normalde gösteremediğin bazı şeyleri Uğurböceğiyken gerçekleştirebiliyorsun."

  Şoke olmuş gibi bana bakıyordu. Bu anından yararlanıp sopamı boynuma attım. Mari hâlâ bana bakarken yoyo geldi ve onu sılıca sardı.

"Bu. Buda NE!?"

"Üzgünüm Mari... Cataclism!"

  Saçındaki kurdelaya dokundum. Sonra Alya Marinette'i çözdü ve akumayı yakaladı. O diğer işleri hallederken ben baygın olan Mari'nin yanına çöktüm. Başını dizlerime koydum. Saçları salınıkken kesinlikle çok güzeldi. Kulağına eğildim ve sessizce fısıldadım.

"Sana böyle hissettirdiğim için çok üzgünüm Prenses."

"MUCİZE UĞURBÖCEĞİ!"

  Kurmızı pembe kelebekler etrafı düzenledikleri zaman tekrar Mari'ye baktım. Ama uyanması gerekiyordu.

"Mari! Uyanman lazım. Neler oluyor?"

  Alya hızla yanıma geldi ve küpeleri çıkarıp tekrar Marinette'e taktı. Tikki ortaya çıktığında direk Marinette'e odaklandı.

T:Marinette! Tanrım hayır. Karakedi akumalandı mı?

K:Evet Tikki. Ama uyanmıyor.

T:Ahh!😧 Kendini çok zorlamış olmalı. Sevdiklerine zarar vermemek için direnmiş olmalı.

K:Bana Hawkmoth ile anlaşma yaptığını söyledi. Hawkmoth ona zaman vermiş.

T:Senin onu kurtaracağına gerçekten inanmış ve gğvenmiş olmalı.

  O an gerçekten anlamıştım. Ona yardım edeceğimi biliyordu ve bana güveniyordu.