Rüyam

12

"B.bekle... Ama o aku-"

"Evet akumalandı. Bende biliyorum. Usta ile konuştuk. Sebepleri çokmaçık onu gösteriyor ama sana söyleyemem."

"Neden?"

"Çünkü kimliğimi açığa çıkaracak bir sebep bu Leydim. İnan bana lütfen."

"Kedi ne dediğini duyuyor musun? Sen benim kimliğimi biliyorsun zaten. Bana o sebeplerini söylesen ne olur ki sanki?"

"Ama Leydim..."

"Peki. Her neyse. Hiç söyleyebileceğin bir şey yok mu?"

"Her şeyi rüyamda gördüm."

"Ne!?"

"Afedersin. Rüyalar görüyordum ve bir an hiç rüya görememeye başladım. Bunun bir sebebi var ama söyleyemem."

"Rüya demek..? Bir işaret gibi!"

"Aynen öyle Leydim."

"Az öncesi için özür dilerim. Sadece... Adrien'ın zarar görmesini istemiyorum. Bu yüzden çıkıştım sana. Am şimdi bir planım var."

"Her zamanki gibi hızlısın Leydim. Anlat bakalım."

"Rena Rouje, Karaliçe Arı ve Kaplumbağa Çocuğun yardımı lazım olacak. Rena ilizyon yaparak Nathalie adındaki çalışanı oyalar. Nino bizi ağır darbelere karşı koruyacak. Kraliçe Arı ise eğer biz mucizeyi alamazsak Gabriel Agreste'i zehir gücü ile dondurur. Yani son koz gibi. Hem Rena için işler zorlaşırsa ona yardım eder."

"Peki. Ama bunu ne zaman uygulayacağız?"

"Emin değilim. Bir fikrin var mı?"

"Madem Adrien'ın zarar girmesini istemiyoruz o halde o evde yokken herhangi bir zaman yapabiliriz."

"Elbette! Yarın duyduğum kadarı ile Adrien'ın çekimleri var. Nathalie ve korumada Adrien ile gidiyor. Gabriel evde tek kalabilir. Bu paha biçilemez bir fırsat olur."

"Bu kadar hızlı mı olacak?"

"Ne kadar erken olursa o kadar iyi olur Kedi."

"Tamam. O halde ben Chloe'ye habee vereyim."

"Bende diğerlerine."

#Adrien#

Leydim ile vedalaştıktan sonra Chloe'ye uğrasım ve ona olayı anlattım. Gayet ciddiyetle kabul etti.

  Eve geldiğimde çekimden nasıl kacacağımı düşünmeye başladım.

Düşün Adrien düşün

Biraz daha düşün

Düşün düşün bulacaksın

Hadi be koçum!

"Buldum!"

"Neyi buldun?"

"Plagg yarın nasıl çekimden kaçacağımı buldum. Çok klişe ama işe yarayacak."

"İyi."

//-Ertesi Gün-\\

"Lavaboya gitmeliyim."

"Acele et lütfen Adrien."

"Peki Nathalie."

  Hızla tuvaletin o tarafa yöneldim ve kiösenin beni göremeyeceği yerde dönüştüm. Leydim ve diğerleri çoktan evdelerdi. Hızla oraya ulaştım.

"Sonunda geldin."

"Üzgünüm😏"

"Hadi başlayalım."

#Yazar#

5 süper kahraman yavaşça eve girdiler Rena dışarıda bekliyordu. Büyük salon gibi odanın dışında bekliyorlardı. İçeriden bir takım sesler duydular. Uğurböceği başını uzattığında Gabriel'ın sırtı dönüktü. Duvara asılı olan resimde birkaç düğmeye basmıştı. Uğurböceği o düğmeleri hızla ezberledi. Gabriel aşağı indiğinde ve kapak gibi şey kaybolduğunda odaya girdiler.

Bu sırada Nathalie Adrien'ın nerde kaldığını merak etmişti. Birkaç defa kapıyı tıklattı. Ama ses gelmemişti. Telaşla şoföre eve sürmelerinş söyledi. Rena gelen Nathalie'ye karşı Adrien'ın ilizyonunu yaptı. Arka bahçeden Adrien'ın geldiğini zanneden Nathalie nefesini verdi.

"Nerdeydin Adrien?"

"Karakedi beni buraya getirdi. Sanırım kötü bir şeyler var."

"Anladım."

  Nathalie eve doğru yürürken Rena hızlıca girdi ve onu beklemeye başladı. İçeride Rena Rouje'ı gören Nathalie şaşkınlıkla olduğu yere çivilendi.

"Sanırım birileri bir sır biliyor ha Bayan Nathalie?"

  Üçlü alt kata indiğinde dilleri tutuldu. Hawkmoth'un sığınağı burasıydı. Gabriel onların geldiğini fark etmemişti. Biriyle konuşuyordu. Uğurböceği Gabriel daha dönüşmediği için şanslı olduğunu düşünüp hızla yoyosuyla onu sıkıca sardı. Şaşkınlıkla kalakalan Gabriel ne yapacağını bilemedi.

"Burayı nasıl buldunuz?!"

"Rüyamda gördüm Bay Agreste."
dedi Karakedi. Babasına çok sinirliydi.

"Bize bunu nefen yaptığınızı açıklar mısınız? Lütfen..." dedi Uğurböceği. Onu dinlemek istedi. O aşık olduğu çkcuğun babasıydı. Kötü niyetli olmamalıydı. Dinlemek istedi.

"Bunu söylemek istemiyorum. Sadece mucizelerinizi verin ve yapıyım. Onu özledim."

"Kimi?" dedi merakına yenik düşen Kraliçe Arı

"Eşimi..."

  O an Karakedi'nin dizleri çözüldü. Annesini geri getirmek mi istiyordu?

"Bunun sonunda ödenecek bir bedel var!  Bilmiyor musun?!" diye hayırdı. Annesi geri gelseydi belkide kendisi ölecekti. Bir bedel vardı. Annesi gelse başka biri ölecekti.

"Biliyoru-"

"Ne yani?! ADRİEN'I MI FEDA EDECEKTİN!? HA? NATHALİE'Yİ Mİ!?" Uğurböceği çok kızmıştı. Biliyordu. Karısını geri getirip oğlunu mu feda edecekti? Yıllarca yanlarında çalışmış Adrien'a annelik yapmış Nathalie'yi mi?

  Uğurböceği Kraliçw Arıya işaret verdi. Kraliçe Arı Gabriel onu fark etmeden hızla arkasından hızla mucizeyi aldı ve Uğurböceğine fırlattı.

Marinette mucizeyi hızla yakaladı ve Gariel'ı serbest bıarktı.

"Bunu Adrien'a asla söylemeyeceğim ama bilin ki Bay Agreste... Eşiniz geri gelseydi belki de artık Adrien olmazdı."

  Sonra hızla yukarı çıktı ve az önceki garip tabloyu yokladı. Usta gep kelebek ve tavuskuşu mucizesinin bir olduğunu söylerdi. Sonunda bir çıkıntı buldu. Çektiğinde koca resimin arkasındaki dolap ortaya çıktı. Göze ilk çarpan şey ise Tavuskuşu mucizesi oldu. Onuda aldı ve Rena'ya haber vererek hızla evden ayrıldılar. Evde ise sadece tamamen çökmüş Gabriel ve herzamanki gibi onun yanında olan Nathalie kalmıştı.

#Marinette#

  Bir sokak arasına girdik ve ben Alya Nino ve Chloe'den Mucizeleri aldım. Mucileri Usta'ya vermeye gideceğim sırada Kedi beni tuttu.

"Neyin var Marinette? Dur neden ağlıyorsun?!"

  Bir anda Karakedi'ye sarıldım. Düşünmeden edemiyordum. Eğer kaybetseydik...Tanrım! Adrien ölebilirdi!

"K.kedi...*hıçkırık*e.eğ.eğer biz yey.yetişememiş o.olsa.olsaydık*hıçkırık*A.a.ad.adrien..."

  Birden daha fazla ağlamaya başladım. Sıkı sıkı sarıldım Kediye. Saçlarımı okşamaya başladı.

  Adrien'ı bu kadar seviyorum işte. Anlamıştır artık. Onun ölmesini düşünmek...Tanrım lütfen bu hiç yaşanmasın...

"Hey Mari sakin ol. Bak Leydim yetiştin ve yine günü sen kurtardın. Adrien iyi. Önemli olan bu değil mi zaten?"

"E.evet."

"O halde gülümse. Her şey muhteşem olacak. Çünkü Hawkmoth'u yendik. Hemde çok kolay oldu. Artık düşünmemiz gereken daha başka şeyler var."