11

2.9K 173 48
                                    

Sabah kalktığımda hızla Çantamı aldım ve Kahvaltı etmeden okula geldim. Yerime oturdum ve bir kağıda not yazıp Marinette'in sırasının altına koydum. Birkaç dakika sonra sınıfa gelenler olmaya başladı. Yaklaşık 20 dakika sonra herkes gelmişti.Mari hâlâ yoktu.

#Marinette#
  Yatağımdan kalktım ve Uğurböceğine dönüşüp kediyi aradım. Bulamadım tabii ki! Geri eve döndüğümde ise çoktaaaan okul başlamıştı. Alel acela evden çıktım ve okula girdim. Sınıfın kapısını çaldığımda direk gözlerimi kapattım ve konuşmaya başladım.

"Çok özür dilerim öğretmenim. Yemin ederim kalktım ama yetişmedim. Kahvaltı yapıyordum sonra-"

Birden herkes gülmeye başladı. Birde baktım ki sınıfta hıca yok! Rezil oldum. Yardımıma Alya koştu.

"Klasik Mari😅Devam edin çocuklar. Sende gel Mari. Şanslı kız😁"

Yerime geçerken Adrien bana şirince gülümseyip el salladı. Tanrım neden bu kadar tatlı olmak zorundaki!😻😹

  Bende ona gülğmsedim ve yerime oturdum. Elimi soramın altına götürdüğümde bir kağıt geldi.  Merak edip açtım.

"Merhaba Leydim. Seninle okul çıkışı Eiffel'de buluşalım. Önemli şeyler var. Konuşsak fena olmaz. Hem senide görürüm:) Seni bekliyor olacağım. Sevgilerle...
Kediciğin♡"

"NE!" 

  B.bu.bunu...Bunu K.k.ka.karakedi mi yazdı? AMAN TANRIM!

"Mari neler oluyor?"

  Şaşkınlıkla gözlerim pörtlemişti. Alya'ya döndüm ve cevap verdim.

"Y.tok bi.bir ş.şey..."

"Kağıdı okuduktan sonra çığlık attın. Kağıdı bana ver ne yazıyor?"

"Asla! Alya olmaz. Hem önemli değil dedim sana."

  Ayağa kalktım ve sınıftan çıktım. Bir tane banka oturdum ve başımı ovmaya başladım. Kendi kendime söyleniyordum.

"Aptal Kedi! Ya benden önce birisi okusaydı kağıdı?! Off..."

  Tikki çantadan başını çıkarttı.

"Marinette boşver onu. Seninle bir şey konuşacağını söyledi. Önemli demiş yani yazmış."

"Bilmiyorum Tikki...Kimliğimi biliyor. Bana söyle lütfenn! Okarşı nasıl davranacağımı bilmiyorum. Kim olduğumu biliyor. Bu kötü mü pek emin değilim?"

"Rahatla Matinette."

#Adrien#

"Ahh😣! Yine de aptal Kedi'nin kimliğimi bilmesi beni tedirgin ediyor?"

A.ama-

"Ama Marinette kimseye söylemez."

"Biliyorum. Biliyorum Tikki! Kimseye söyleyeceği için değil zaten."

"O zaman neden?"

  Bende merak ediyorum. Nefen Mari K.K yüzünden tedirgin hissediyor. Bunu öğrenirsem daha iyi konuşabilirim.

"Nasıl söylerim bilmiyorum. Beni biliyor ama ben onu bilmiyorum. Ayrıca sürekli birinden hoşlandığımı söyledim ona. Ve bana kim olduğunu sorduğunda söylemedim. Ama şuan beni biliyor ve kimden hoşlandığımıda biliyor olabilir. Bu bir felaket olur Tikki. Bir felaket! Bunu Alya ve kızlardan başka kimse ondan (Adrien) hoşlandığımı bilmeyecek. Karakediyi üzmek en son isteyeceğim şey. Ama böyle nasıl olur bilmiyorum. Kalbi kırılsın istemiyorum. Bu yüzden tedirginim. Birde... savaş esnasında sürekli beni korumaya çalışabilir. Ve bunun sonucunda ağır yaralanabilir. Bunu istemiyorum."

Tanrım! Marinette düşündüğümden ve gördüğümden daha daha daha çok düşünceli bir kız. Nasıl bu kadar düşünceli?

  Beni düşünmesi hoşuma gitti. Gerçi hoşlandığı kişi kim bilmiyoru-

Bir dakika ya! Luka'dan hoşlanıyor olabilir mi?...Hayır! Bu çok saçma. Beni kıskanıyor. Evet bu doğru. Beni kıskanıyor.

"Seni anlıyorum Marinette. Ama endişelenme. Düşündüğün şeyler fazla...Imm? Fazla ayrıntılı ve detaylı. Bu kadar sotun yapma. KK sana yardımcı olacak. İnan bana!"

"Tamam Tikki. Seni dinlemeye çalışacağım. Bak çalışacağım."

"Anlaştık!"

#Yazar#

  Okul çıkış zili çalmıştı. Marinette ve Adrien hızla farklı yönelere giderek dönüşmüşlerdi. Eiffel'in tepesine ilk varan Karakedi olmuştu. Kırmızı benekli kahramanımız ise hâlâ düşünüyordu. Endişeliydi ve nedense utanıyordu. Sonra başını iki yana salladı. Kedi önemli demişti. Belkide Paris için önemliydi yada kendi kimliği halkındaydı. Yoyosunu bir çatıya attı ve Eiffel'in yolunu tuttu.
Gözleri yollarda kalmış Karakedi Leydisini görünce yüzünde gülücükler açmıştı. Adrien kimliğini ifşa etmemek için dikkatli olmalıydı ama Karakedi Leydisine daha yakın olabilirdi. Herzaman...

"Hoşgeldin Leydim!"

"H.hoşbuldum. Kedi... Sadece önenli dediğin şeyi konuşalım tamam mı? Bana söz ver."

"Söz."

"Pekala. Şimdi söyle bakalım. Önemli dediğin şey nedir?"

"Haklıydın Leydim."

"Ne hakkında?"

"Hawkmoth hakkımda haklıydın. Gabriel Agreste Hawkmoth'un ta kendisi."

  O sırada Mari'nin başından aşağı kaynar sular döküldü. Ama Gabriel Agreste akumalanmıştı.

"B.bu bu ol.olamaz!"

 

RüyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin