Gün henüz ağarıyordu. Saat en fazla sabahın 5' iydi. Albert çalan alarmı susturmak istedi ama kalkmak için yaptıdığı bütün bilinçaltı çabaları sonuçsuz kaldı. Saat hala çalıyor ve onun sinirlerini bozuyordu. "Bir daha kurarsam lanet şey " diye doğruldu yatakta. Saati susturdu. Ayağa kalkıp dengesini sağladı ve içeri mutfağa doğru yürümeye koyuldu. Yüzünü mutfakta yıkadı; banyonun tesisatı birkaç gündür bozuktu. Niye bu kadar erken kalkmak zorundayım ki diye hayıflandı Albert. İşine gitmeyi de pek istemiyordu ama buna zorunluydu çünkü Meksika' da geçinmek istiyorsanız patronlarınızı kızdırmaya gelmezdi. Tabi her zaman ikinci bir şansınız olurdu. Uyuşturucu çetelerinin adamı olmak da bir ihtimaldi. Albert bunu uzun süre düşünmüştü ancak televizyondaki haberler bu işe yönelik iştahını törpülemişti. Şimdi rıhtımda bir kodamanın emrinde köle gibi çalışıyordu. Rıhtımın sahibi ondan on yirmi kat fazla kazanırken bu dünyada adalete inanmak zordu.
Albert bu düşüncelerden sıyrıldı. Biraz oyalanırsa işe geç kalacaktı. Fakir sofrasında karnını doyurduktan sonra üstünü giyindi. Evden çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyük Buhran
Actionbu hikaye aksiyon reaksiyon fantazi icerir bazen sıkıcı olabilir ama ne zaman ne olur belli olmaz iyi okumalar