Merhaba nasılsınız?
İlk defa normal bir hikaye yazıyorum nsjdndkdn :DHerneyse umarım beğenirsiniz devamlı bölümün gelmesi için beğeni ve yorum yapmayı unutmayın. :)
İyi okumalar...
"Yapma! Ne olursun yapma!"
Çığlıkları kulağımın içinde yankılanıyor, artık kulak zarımı acıtıyordu... Ölecekti.
"Deniz! Yeter daha fazla döversen ölecek! Yapma!"
Yüzüm gözyaşlarımdan sırımsıklak olmuş saçlarım yüzüme yapışmıştı. Gözlerim kan çırağına döndüğüne emindim.
Deniz yaklaşık bir buçuk saattir berili dövmekte...
Beril'in ağızı yüzü kan içinde kalmış. deniz ise onun sırtına çıkıp beril'in siyah saçlarından tutup yüzünü yukarı doğru kaldırmıştı.
Aman Allahım beril'in burnu,
Burnu kırılmış...
"Yeter!"
Çığlığım koca ara sokağı doldururken, beni tutan 3 kızdan sağımdakinin ayak parmağını kendi ayağımla sertçe bastım. Acıyla bağrırken kolunu benden ayırdığı gibi arkamdaki kilolu sudeye dirseğimle sertçe boynuna vurdum.
Soldaki kısa ve kahverengi saçlı tuğçeye ise yumruk atıp, berile hala vuran denize hızlıca koşup sertçe yüzüne tekme attım.
Ani gelişen olayların sonunde berilin elinden tutup kolunun altına girdim. Fakat tam önümde duran az önce parmak uçuna ayağımla bastığım nisa tam karşımda sinirlice duruyordu.
"Y-yapmamalıydın rüya."
Kanlı ve şişmiş yüzüne bakarak gülümsedim.
"Halledeceğim beril korkma..."
Dediğim anda önüme dönüp saçıma yapışan nisa'nın karnına yumruk attım. o anda geriye ilerken iki eliyle tutuğu karnına bir tane tekme attım.
Yere düştüğünde diğerleri geliyor mu diye arkama baktım. Hepsi yerde hem ağlıyor hemde titriyorlardı...
Elimden geldiğince berili hızlı hızlı yürütmeye çalıştım. Caddeye 3 dakikada ulaştığımızda anında berili kolunun altından çıkıp yolda geçen siyah araba'nın önüne geçtim.
Belki canımdan olacaktım ama bu en yakın arkadaşım için değer.
Yaşlı bir adam arabanın penceresini açıp arabanın önünde duran bana baktı.
"Lütfen arkadaşıma yardım edin! Burnu kırıldı hastaneye götürün lütfen!"
Adam kafasını pencereden çekip koltuğuna oturduğunda bağıracaktım ki, arabanın kapısını açıp hızlıca kaldırımın üstündeki berile yönelmişti.
Berilin koluna girip dolu gözlerimle adama bakıp gene adama yalvardım.
"Nolur ona yardım et."
Adam hüzünle berile bakmaya devam ediyordu.
"Endişelenme ben doktorum."
Acıyla gülümseyip berile baktım. Oda yamuk şekilde gülümseyip yüzüme baktığında doktor gene konuşmasına devam etti.
"Benimle gelin... Acilen hastaneye gitmen gerek evladım."
Kafamızla onaylayıp berilin koluna girdiğimde doktor arka kapıyı açıp bize yardımcı oldu. Yaklaşık 30 dakika sonra büyük hastanenin Önünde durduğumuzda hava yavaşça kararmaya başlamıştı.
Dikkatli olmaya dikkat ederek hızlı adımlarla hastaneden içeri girdik. Yardımcı olan doktor bazı kişilerin isimlerini söyleyip yanına çağırdı. Berili bir sadyeye yavaşça ve nazikçe uzandırdığımda gülümsedim.
Göz yaşım yanağına damladığında fısıldadım.
"İyi olacaksın..."
Bazı doktor ve hemşireler efrafa toplandığında hemşirelerden biri kolumdan tutup oturmamı söyledi.
Dediğini yapıp oturacaktım ki;
Kafamın kanadığını bile bilmiyordum...
Sert zemine hızlıca çakılmam bir olmuştu.
Sonrası mı?
Kapkaranlık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Sɪʀɪᴜs ᴋᴀʜɪɴɪʏᴀᴛı~
Teen Fiction" Sᥱsιᥒι dᥙყᥲmᥲყᥲᥴᥲğım kᥲdᥲr ᥙzᥲğıᥒdᥲყdım. Affᥱt... " (DEVAM EDİYOR!)