~Sɪʀɪᴜs ᴋᴀʜɪɴɪʏᴀᴛı~

BÖLÜM 4

İyi okumalar fıstıklar :)

"Rüya anladın değil mi? Fazla kimseyle samimi olma. hele ki, erkeklerle asla."

Üvey annem arabayı sürmeye başladı mı tekelek döner gibi çeneside durmaz. Gerçekten yola çıktığımız gibi konuşuyorda konuşuyor. Ya bi insanın çenesi ağırmaz mı?

Allahım cidden.

"Rüya beni duydun mu?"

Telefonumun sesini daha da açıp annemin sesini duymamaya çalıştım. Sabah sabah yetmiyormuş gibi uykulu halimle onun çenesini çekemem. Eğer benim yerimde olsaydınız evden bile kaçarsınız, annemin çenesi yüzünden.

Ki, bir kere kaçmıştım...

"Rüya! Sana diyorum bana bak!"

Kulaklığım kulağımdan düştüğü gibi, Kolumun acıması ile bağıran anneme döndüm. Bir yandan acıyan kolumu tutum bir yandan da kaşlarımı çattım. Arabayı durduğunu daha yeni fark etmiştim...

"Ne var!"

Tırnakları ile sıktığı kolumu daha da sıkarak yüzüme yaklaştı.

"Ben bir şey söylerken beni dinleyeceksin. senin kokuşmuş ergen triplerini çekemem. sinirlerimi bozma!"

Tırnağını geçirdiği kolumu bırakıp arabayı çalıştırdığında kulaklığımı çıkardım. Bide yolda dayak yemek istemem. Öksürerek konuşmaya başladığında yolu izlemeye devam ettim.

"Çıkışta seni şöförlerden birisi alacak, babanla dışarı çıkacağız. Evde kardeşinle rahat dur, şımarma ve kardeşini kızdırma. Sonuçta bugün evine gelecek çok yorulmuş olur dinlensin. Biraz hanım olda, kardeşine bir şeyler hazırla, eve gittiğinde. "

"peki."

Diyerek onayladığımda telefonumla kulaklığımı sıktım. O sürtükten nefret ediyorum. Bügün dönecek amerikadan demek ki...

"Bide odasınıda topla. yorgun olduğundan yapamaz o."

"Elli var kendisi yapabilir sonuçta yorulmak bahane değil."

Yüzünün bana döndürdüğüne emin olduğumda sırıttım.

Ve pat!

Kafama yediğim tokat...

Saçımı kavrayıp kendine çektiğinde acıyla inledim. Bi yandan arabayı kullanmaya devam ediyor bi yandanda saçımı çekiyordu.

"Bana ters cevap vermeyeceksin demedim mi sana!"

Kafamı ittirdiğinde derin bir nefes verdim. Bunlar benim için doğal şeyler o yüzden pek umursamıyorum.

"Okula yaklaştık saçını başını düzelt kepaze gibisin. Torpido ruj var azcık ondan sürde, biraz kıza benze."

"tamam."

Dediğini yapıp ilk önce üstümü düzelttim daha sonrada saçımı. torpido'yı açıp kırmızımsı ruju aldım. Dikiz aynısını kendime doğru çevirip hafifçe dokundurdum. Doğal dudak renginde olduğunda kapağını kapatıp torpido'ya atıp kapattım.

Okulun önünde durduğumuzda çantamı elimle hızlıca kavrayıp, kapıyı açıp arkama bakmadan kapattım. ilerlemeye başladığımda büyük okulu inceliyordum.

Resmen heryeri camlarla kaplanmış. özel lise olduğunu herkese gösteriyordu. Pantolonumdaki okul kartını çıkarıp giriş kapısına okuttum. Kapı otomatik açıldığında koridorda adımlamaya başladım.