Jungkook•
Min Hee sinirden ne dediğinin farkında değildi.Yavaş yavaş sinirleniyordum.
Min Hee:B-ben çok özür d-dilerim.Lütfen,lütfen bana bir şans verin Jungkook Bey.Lütfen..Tek şansım sizsiniz.Sizden başka ça-
Jungkook:Eğer tek şansın ben olsaydım,burda bana bağırmak yerine işinin başında olurdun!Ayrıca karşıma geçip birilerinin ağlaması en nefret ettiklerim listemde!Sende o listede olmak istemiyorsan git eşyalarını topla,istifa mektubunu yaz ve masama koy.
Min Hee:Efendim..Lütfen..Herkes ikinci bir şansı hak eder.
Jungkook:Sen o ikinci şansı çoktan kaybettin Min Hee!Şimdi yeni resmim üzerinde çalışacağım.Çık dışarı!
Min Hee ağlayarak dışarı çıktığında derin bir nefes alıp etrafımdaki şeyleri yıkmamak için sakin kalmaya çalıştım.Bildirim sesi gelince,telefonu elime alıp kimden geldiğine baktım.
Jungkook:@/pjimin sizi takip etmeye başladı..
Jimin•
Çekim molası verdiğimizde telefonu elime alıp biraz oyalanmaya başladım.Jungkook'un resimlerine bakıp gülüyordum.Tanrım bu çocuk..Çok yakışıklıydı.Ayrıca bir sanat galerisi vardı.En kısa zamanda orayı ziyaret edecektim.Bir düşme sesi duyduğumda hemen arkamı döndüm.Arkamda Haneul vardı.Elindeki bardakları düşürmüştü.Gözleri dolu telefon ekranına bakıyordu.
Jimin:Haneul,iyi misin?
Haneul:Ah,şey iyiyim.Kahve getiriyordum da düştü.Sorun değil toplarım şimdi..
Haneul,kırık camları toplamaya başlayınca bende yardım etmeye başladım.
Haneul:Ah!
Jimin:İyi misin?!Ah,biraz daha dikkatli olsaydın..
Haneul'un eline cam battığında hemen koltuğa oturduk.
Jimin:Bekle geliyorum.
Hızlıca gidip eczane dolabından pamuk,oksijenli su,yara bandı alıp Haneul'un yanına döndüm.
Jimin:Hemen pansuman yapalım.Bari şişme falan olmasın.
Pansuman yapıp,yara bandını sardıktan sonra malzemeleri eczane dolabına geri koydum.
Haneul:Teşekkürler.
Jimin:Rica ederim.İyisin değil mi?
Haneul:Evet iyiyim.Teşekkürler.
X:Çekime devam ediyoruz!
Min Hee•
Ağlayarak eşyalarımı toplayıp,istifa mektubumu yazdım.Jungkook'un odasına gidip mektubu bıraktım.Odasına gittiğimde odasında yoktu.Bende hızlıca göz gezdirip odadan çıktım.Çantamı alıp asansöre doğru ilerledim.Asansör gelince binip aynadan kendime baktım.Göz altlarım kıpkırmızı olmuştu.Asansör ineceğim kata geldiğinde çıkışa doğru ilerledim.
Hoseok:Min Hee?!
Min Hee:E-efendim Hoseok Bey?
Hoseok:Ne oldu sana böyle?İkidir görüyorum hep ağlıyorsun?İyi misin?
Hoseok böyle sorunca ağlamam şiddetlendi hıçkırarak ağlamaya başladım.
Hosoek:Min Hee!Gel benimle..
Dışarı çıkıp bir banka oturmuşuk.Hosoek bana su vermişti.Suyu içtikten sonra rahatlayıp olan her şeyi anlattım.En başından beri Jungkook'a aşık olduğumu,olan olayları..Hepsini.
Hoseok:Senin için Jungkook ile konuşabilirim.İstersen?
Min Hee:Hiç gerek yok Hoseok Bey.Teşekkürler.
Hoseok:Tamam..O zaman akşam hazırlan yemeğe gidiyoruz.
Min Hee:Hoseok Bey-
Hosoek:Min Hee!İtiraz istemiyorum.Lütfen..
Min Hee:Tamam..
Hoseok•
Sinirle Jungkook'un odasına doğru ilerlemeye başladım.Kafasına göre birilerini kovmaya çok alışmıştı.Kapıyı çalmadan odaya girdim.Sandalyeye oturmuş birisinin resmini çiziyordu.Hoseok:Jungkook!
Jungkook:Min Hee'yi kovduğumu duydun değil mi..HYUNG?
Hoseok:Artık kafana göre birilerini kovmayacaksın!
Jungkook:Kime göre neye gö-
Hosoek:BANA GÖRE,ŞİRKETE GÖRE!Unutma Jeongguk bu şirketin 2 sahibi var.Ben ve sen!
Jungkook:Tamam.Söyleyeceklerin bittiyse gördüğün gibi çizim yapıyorum.Çıkabilirsin ORTAK.
Sinirle kapıyı çarpıp çıktım.Yakamı düzeltip odama doğru gittim.
Jungkook•
Resmimi tamamladığımda tekrardan göz gezdirip ince ayrıntıları tamamladım.Sonunda resim tamamdı.Yaklaşık 4 saattir aralıksız bu resim için uğraşmıştım.
Jungkook:Park Jimin..Kusursuzsun..
Telefonuma mesaj geldiğinde kimden geldiğine baktım.
Jungkook:@/pjimin size mesaj göndermek istiyor..
Y/N:Beğenmeyi unutmayın ☁️🌙