1-GEÇMİŞ

49 4 2
                                    

Medyada: Peri
Bölüm şarkısı:Emir-Mevsim Sonbahar
___________________________

Evin kapısını kilitlediğimden emin olduktan sonra anahtarımı çantama attım.

Durağa geldiğimde otobüsümü beklemeye başladım. Sokakta arabalar, işe giden insanlar ve durakta bekleyenler dışında kimse yoktu.

Telefonum çalınca kimin aradığına baktım. Nişanlım Can arıyordu. Onunla uğraşacak güce sahip değildim. Meşgule atıp otobüsü beklemeye devam ettim.

Telefon tekrar çalınca sinirle çantamdan çıkardım ve açtım.

-Efendim Can ya ne var
-Sevgilim iyi misin diye aramıştım dün gece konuşurken sesin kötü geliyordu. Neden sinirlisin ki sen bana?

Derin bir nefes aldım. Senide bu iğrenç oyuna alet ettiğim için diyemedim tabikide.

-Sinirli değilim Can. Sadece biraz moralim bozuk. Neyse benim işim var sonra konuşsak olurmu? Otobüsümde geldi.
-Tamam aşkım görüşürüz.

Telefonu kapatıp pantalonumun arka cebine koydum. Geçmiş aklıma gelince yine boğazımda kocaman bir yumru oluşmuştu.

-Aşkım ben çıkıyorum hadi artık!
-Tamam Ateş ya geliyorum bir dakika küpem kayıp.
-Senin küpeni yerim hadi ben sana yenisini alırım.
Ateşin yanına gidip ona sarıldım. Dudağına küçük bir öpücük kondurup gülümsedim.
-Keşke sonsuza kadar böyle kalabilsek.
-Keşke...

Yanağımda bir serinlik hissedince elimin tersiyle hızlıca yanağımı sildim. Geçmiş geçmişte kalmıştı ve ne yaparsam yapıyım hiçbişey düzelemicekti. Tıpkı kırık ve acıya alışmış kalbim gibi.

Otobüs gelince binip parayı verdim ve arkalarda bir yere oturdum. Kafamı cama yaslayıp o günleri düşünmeye başladım. Hiçbişey aynısı gibi kalmamıştı. Ne ben ne Ateş nede sevgimiz. Ama merak etme sevgilim sana bunu yapanlardan intikamımı alıcam. Sen yattığın yerde rahat uyu.

Ateş benim sevgilimdi. 6 yıl öncesine kadar. Ondan başka hiçbişeyi gözüm görmezdi resmen. O zamanlar ben 18 yaşıma yeni girmiştim. Ateş benden bir yaş büyüktü. Ben annem ve babamla görüşmezdim ama Ateşin annesi ve babası çok iyi insanlardı. Birde kız kardeşi vardı. Adı Dolunay. Ama o aale yıkılmıştı. Ateş gittikten sonra. Ateşi; kuzeni Umut öldürmüştü. Şuan nerede olduğunu bilmiyordum. Yurt dışına kaçmıştı hapis yattıktan sonra.

Geçmiş canımı acıtınca silkinip kendime geldim. Ah be Ateş keşke geri dönsen sevgilim. Bak hepimiz ne haldeyiz sen gittikten sonra. Annen baban kardeşin en çokta ben seni çok özledik.

Umuttan intikamımı alıcaktım. Ateşi öldürürken aynı zamanda beni de öldürmüştü.

Geleceğim yere varınca otobüsten inip kendimi sokağa attım. Temiz hava iyi gelir diye düşünmüştüm ama hiçbir etkisi olmamıştı.

Kafamda düşüncelerle içeriye girdim. Ben bir moda şirketinde tasarımcıydım. Ama Ateşin olayını kimse bilmiyordu. Hiçkimseye anlatmamıştım

Herkese selam verdikten sonra masama gidip yerleştim. Yeni bir kreasyon yapmalıydım. Günlerdir boş boş oturuyordum. Bir fikir bulmam gerekiyordu.

Elime kalemimi alıp önümdeki kağıda boş boş karalamalar yapmaya başladım. O karalamaların ne zaman yazılara dönüştüğü hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bildiğim tek şey Ateşsiz çok yanlız olduğumdu.

Aklıma bir fikir gelince kağıdın üstüne bir şeyler çizmeye başladım.

Aklıma bir fikir gelince kağıdın üstüne bir şeyler çizmeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bence güzel olmuştu. Fazla anlam yüklüydü sadece. Böyle bir elbiseyi Ateşle evlenirken düğünümüzde giymek isterdim.

Hemen iş arkadaşım Sareye gösterdim. Biraz burun kıvırdımı yoksa banamı öyle geldi. İnşallah bana öyle gelmiştir.

-Nasıl beğendin mi?
-Yanii... Nasıl söylenir ki... Biraz fazla şey...klasik.
-Klasik mi ciddimisin ya bunun neresi klasik Allah aşkına ya.
-Ama hayatım sen fikrimi sordun bende söyledim napabilirim?

Haklıydı. Sorduysam eleştiriyede açık olmalıydım. Özür dileyerek ve aynı zamanda teşekkür ederek masama geri döndüm.

Uzun bir sürem elbiseyi inceleyerek geçmişti. Bence güzeldi. Hemde çok güzeldi. Kim ne derse desin umurumda değildi.

-Sen bambaşkasın. Çok güzelsin. Sen benim ilham Perimsin. Perim.

Off Ateş yaa. Neden bırakıp gittin ki beni yani? Sensiz yaşayamayacağımı bile bile neden Perini bırakıp gittin?

Kağıdı dosyamın arasına sıkıştırdım ve kendime bir kahve aldım.

Telefonum çalınca kimin olduğuna baktım. Off Can ya. Bir bitmediki şu çocukta ya. Bıkkınlıkla baktım.

-Efendim Can. Mera...
-Aşkım hemen bana gelmen gerekiyor.
-Noldu kötü bişeymi oldu?
-Soru sorma hemen gel lütfen.

Telefonu kapatıp çantamı alıp binanın çıkışına gittim. Yoluma patronum Ege bey çıkınca geçmek istedim ama önüme geçip buna engel oldu. Off ne var be adam.

-Buyrun Ege Bey?
-Nereye böyle Diş Perisi?

Allahım bana çok büyük sabır ver. Ver ki ben katil olmayayım.

-İşim çıktı Ege Bey özür dilerim. Sonra konuşsak? Ayrıca adım sadece Peri. Sonunda soy adım var. O da Güven. Bilmiyorsanız diye söyliyim.

Bana ukalaca sırıttı. Mal şey. Yanından geçecekken kolumdan tutup beni durdurdu. Yine ne var ya?

-Buyrun Ege Bey?
-Ben sana gidebiliceğini söylediğimi hatırlamıyorum. Değil mi Güven?

Allahım sen şu an beni neyle sınıyorsun bilmiyorum ama cidden ben senin bu kulunu birazdan öldürebilirim. Derin bir nefes çekip içimden sabır diledim.

-Ah özür dilerim. Bir an karşımda insan varmış gibi muammele ettim. Bir insan olsa izin verirdi de. Ama karşımda insan yerine Ege Bey var. Değilmi Bay Korkmaz?

Bana tek kaşı havada baktı. Of yeter izin verde gidiyim be adam. Tekrar sırıtınca yumruğu suratına basmamak için cebr-i nefs ettim.

-Senin en çokta bu hallerin hoşuma gidiyor biliyor musun?
-Tamam Ege Bey sonra konuşsak gerçekten önemli bir işim var.
-İyi bakalım bu seferlik böyle olsun Bayan Güven.

Derin bir nefes alıp kolumu elinden kurtardım. Bir otobüse binip Can'ın evine en yakın yerde indim. Evine geldiğimde etrafa göz gezdirdim. Kimse yoktu.

Kapıya gelip derin nefes aldım. Tam kapıyı çalacaktım ki benden önce davranıp kapıyı açtı. Afallamıştım.

Beni kolumdan tutup içeri çekti. Bu kolumdan ne istiyorsunuz ya?

Salona götürünce koltuğa oturdum. Önüme bir kağıt bıraktı. Bu neydi yani?

Bakışlarımı anlamış olacak ki açıklama yaptı.

-Bilmiyorum. İçini oku. Ama dıştan. Ne olduğunu görürsün.

Kafamı sallayıp kağıdı açtım

Ölüm bazen bir adım ötende olabilir. Bazen bir sokak aşağında. Ama ölüme giden sonsuzluk kapısı kapalı. Eğer Peri halinden meleğe dönmek istemiyorsan etrafına dikkat et küçük kız. Ayrıca hareketlerine de dikkat et.

Umudu biten biri

Canın yüzüne anlamsız anlamsız baktım. Oda bana bakıyordu. Sanırım tepkimi ölçmeye çalışıyordu. Korkmuşmuydum? Evet.

Kaçacakmıydım? Hayır

İlk bölüm bitti arkadaşlar vote vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın💕💕

İNTİKAM PERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin