HER ŞEYİ İLE CADILIK 1.2

5.5K 61 3
                                    

Evet geçen bölümde yazıp sığdıramadığım için sildiğim bölümü bugün artık sonunda yazıcam 💁‍♀️ Nordik runeler hakkında bilgim yok değil ama size uzun uzun anlatacak ve analiz kadar bir bilgim olmadığından mütevellit iki kaynaktan alıntı yağacağım . Bu yüzden anlatım akışında birazcık farklılık olabilir . Şimdiden hepinizden özür diliyorum :)

Odin 'in Armağanı: Rune Alfabesi - Anlamları ve Büyüsel Özellikleriyle

Giriş

Rune veya daha türkçeye geçmiş haliyle rünler, cadılık ve paganizm yolunda karşınıza en çok çıkan alfabelerden biridir. Özellikle büyüsel kullanımlarından, rune yogasına, birleştirilmiş talismanlardan, meditasyonlarına kadar çok çeşitli çalışma alanı vardır veya modern zamanlara doğru yaratılmıştır. Daha bütüncül bir konu yaratmak adına the witches of smyrna isimli sayfamızdaki bilgileri buraya da aktarma kararı verdim... Öncelikle Rune'un çıkış hikayesiyle başlayacağız... Bu hikaye içeriği anlamak açısından çok önemli.

Runeları incelerken dikkatinizi -girmeyi düşünmediğim- bir konuya çekmek istiyorum. Odin'in "turkland" denen bir yerden geldiği söylenir ve runelar ile göktürk alfabesi ve eski türk tamgaları neredeyse aynıdır. Bu açıdan bakılırsa rune bilgisinin orta asyadan gelmiş olma ihtimali veya bilgi değiş tokuşu olma ihtimali çok yüksektir.

Odin’in Armağanı: Rune Alfabesi

Rune, birçoğunuzun aşina olduğu gibi İskandinav geleneklerinde kullanılan yazı şekilleridir. Kelime anlamı olarak “runa”, “sır” demektir. Haliyle İskandinav geleneğine göre varoluşun (ölüm, doğum ve tüm sırlar) runelarda gizlidir. Bu yüzden sadece yazı amacıyla değil, büyü ve çeşitli dinsel amaçlarla da kullanılmıştır. Farklı rünik tılsımlar hem nesnelere işlenmiş hemde düzinelerce formül kayda geçmiştir. Bu açıdan cadı alfabesi denmesi boşuna değildir runelar için. Her bir rune'un bir anlam vardır mesela Tiwaz mızrak veya oku temsil eder (zaten mızrak şeklinde olduğunu görürsünüz) Bu yüzden Tanrı Tyr ile alakalıdır ve korunma tılsımı olarak kullanılır.

Nors Rünik alfabelerden bilinen en eskisi “elder Futhark” olarak bilinen alfabedir. Daha sonra anglo-saksonlar arasında değişime uğradığı gözlemlenmektedir. Elder Futhark'ın 2. Yüzyılda ilk ortaya çıktığını görmekteyiz ve kullanımı 8.yya kadar devam etmiştir. Sonraki yüzyıllarda farklı runik alfabeler görülmektedir.

Köken olarak nereye dayandığı bilinmemekle birlikte son zamanlarda yapılan araştırmalarda Eski Türk Göktürk Orhun alfabesine olan muhteşem benzerlikleri, İskandinavların bu yazıyı Eski Türklerden mi öğrendiği sorusunu akla getirmektedir. Bilindiği üzere Orhun alfabesinin geçmişi M.ö. 4 yya dayanmaktadır bu yüzden nors runelerinden daha eskiye gider.

Lakin eski pagan norslara göre alfabenin kökeni konusunda bir şüphe yoktu. Odin bir gözünü feda etmiş ve kendini bacağından yaşam ağacına (Tanrıların mekanını, yer altı dünyasını ve orta dünyayı –midgard: bizim dünyamız- birbirine bağlayan kozmik yaşam ağacı, bu ağaç inancı eski Türklerden, mayalara, antik mısırdan, Sümer’e kadar her kültürde vardır) asarak runeları öğrenmiştir (sırları öğrenmiştir de diyebiliriz) ve bunu insanlara vermiştir. Odin’in bir gözünün kör olmasının sebebi işte bu fedakârlıktır. Aşağıda, Kadim Viking İrfanınından Odin’in rune bilgisini alışının etkileyici hikâyesini paylaşmak bu bilgeliğe dair yeterli fikri verecektir;

Yggdrasil tüm dünyaları birbirine bağlayan eksendir. Koruyucu ağaç olarak bilinen bu eksen, tüm yaşamı destekler ve devam ettirir. Bilinen bir başlangıcı ya da sonu yoktur. Yggdrasil var idi ve halen var ve sonsuza dek de var olacaktır.
….
Odin seyahatine, Asgard’dan Tanrıların mekânı-dünyası) aşağıya Yggdrasil’in köklerine doğru başlar. Onun dev kirişleri arasından sonunda Mimir Kuyusu’na giden yolu buldu. Şimdi, Mimir Kuyusu’nun suları başka bir şeyle mukayese edilemez bir armağan taşımaktadırlar, çünkü onlar oradan su içen kişiye bilgelik iksirini bahşederler. Yalnız başına, Odin Mimir’e yaklaştı ve kuyudan içip içemeyeceğini sordu.
Mİmir, kuyunun koruyucusu idi ve onun güçlerini biliyordu. Odin’den sudan bir kerelik çekişe karşılık tanrının gözlerinden birini istedi. Odin, tereddüt etmeden, gözünü yuvasından çıkararak razı oldu ve kıymetli sıvıya karşılık olarak verdi. Kuyudan çokça içti ve aradığı bilgeliği elde etti. Ancak çetin sınavı henüz tamamlanmamıştı.

CADILIK VE BÜYÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin