Deney-1

338 30 7
                                    

Bir kaç saniyelik sesizlikten sonra konuşmaya başlayan kızıl saçlı güzelliğe bakan Seth kadının güzelliğine bir süre takılı kalmıştı.

Ne de olsa her gün bu kadar güzel bir kadın görmüyordu Seth.

Sivri yüz hatlı,cıkık elmacık kemikleri, dalga dalga omzunun arkasına attığı kızıl saçları ve kusursuza benzer fiziği ile fazlasıyla cezbedici gözüküyordu.

" Seth şimdi yapacağımız deney ise öncekinden onlarca kat daha cok acı verecek ama eğerki olurda başarırsak işte o vakit hayatın boyunca dünya'ya yapabileceğin en büyük yardımı yapmış olursun. " diye söylenmişti kızıl hatun.

Seth düşüncelerinden sıyrılarak dinlediği bu ölümsüzlük şeyinden alacağı acıyı düşünürken bile içindeki bazı şeyler kıpır kıpır olmaya başlıyordu.

Bu kadar suskunluğun yeterli olacağını düşünen Seth etrafında ki kızları etkileyecek bir biçimde esneyip ( Bunu bilerek yapıyor, karakter kızlara biraz düşkün.. Biraz) konuşmaya başlıyor.

" Acıyı sevdiğimi çok iyi biliyorsun güzellik ama fazla vaktiniz olmadığını biliyorsunuz eğerki ilaçların etkisi geçerse neler olup olmayaçağını kimse bilemez."

Kızıl saçlı kadın bir süre sonra tekrar kızarırken, etraftaki erkekler artık çilveleşmelerinden sıkılmış olduklarını belli eden bir şekilde homurdanmaya başladı.

" Benim adım 'Clara' Seth.
Bana durmadan güzellik deme lütfen " diyerek sitem etmişti.

Aslında kendisine güzellik denmesinden fazlasıyla memnundu ve bunu bellide ediyordu ama etrafta bir sürü insan olduğu için sadece tatlı bir sitemle ismini söylemek mecburiyetinde kalmıştı.

Clara'nın konuşmasıyla gülümseyen Seth hemen ardından konuşmaya başladı.

" Hmm, peki Clara benim üzerimde yapacağınız ikinci deneyi hemen yapmaya başlamanızı istiyorum. Zamanınız gittikçe azalmakta. " diyerek herşeyi hızlandırmaya calışıyordu.

Clara sessizliğe bürünüp etrafına bakarken yanına gelen doktorlardan biri herşeyin son kontrolünü yaptıklarını ve hiçbir sıkıntının olmadığından bahsetti.

Bir süre aralarında geçen konuşmadan sonra el hareketleriyle kendisini takip etmesini söyleyen Clara'ya bakan Seth bir süre sonra odadan cıkmasına az kalmış Clara'ya bakarak ilerlemeye başladı. Bir süre boyunca geldikleri koridorlara benzer bir kaç yerden geçtikten sonra kapısında el izi okuma zımbırtılarından olan bir şeyle karşılaştık doktor elini koyarak kapıyı açmaya calıştı ama karşısına çıkan 2.şeyle birlikte bir süre durakladılar.

O sırada arkamızdan gelen birkaç ayak sesinden sonra yanımıza uzun boylu ama zayıf vücudlu bir adam geldi.

" Yinemi şifreyi unuttun Clara? " Diye soruyor bu sefer uzun boylu orta yakışıklılıkta olan adam bir süre ortam sesizleşsede sonrasında acılan kilit sesiyle beraber herkes daldığı düşüncelerden ayrılıp içeri girmeye başladı.

Aslında beklediğim kadarda kötü değilmiş.

Etrafı tam anlamıyla camlarla kaplı bir oda ve odayı izleyen birkaç 10 metre karelik büyüklüğe sahip bir oda, odanın içerisinde bir yatak, yatağın etrafındaki aydınlatmalar bir  sürü farklı boylarda bıçaklar ve buna benzer bir sürü doktor zanga zingoları vardı.

Ama benim en çok sayısı bir kaç on adet olan içi ilac dolu şırıngalar vardı.

Etrafını incelemeyi bitiren Seth, Clara'ya bakarak acıklamasını bekledi.

" Öncelikle tekrar üstündeki hastane önlüğünü çıkarman gerek Seth. "

Üstündekileri cıkaran Seth gidip yatağa yattı.

Yatağın belli yerlerindeki deliklerden iğne yiyeceğini anlayan Seth beklemeye başladı.

İğneleri nerelerine yiyeçeğini anlamak için deliklere bakmaya çalışan Seth, gördüklerini aklına no etti.

Sanırım ilk olarak iki ayak bileğine, diz kapaklarının altına, baldırlarıyla kalçalarının birleştiği yerlere, kuyruk sokumuna, omurgasının alt, orta ve üst yerlerindeki kemiklerin her birine eşit aralıklarla 3 adet iğne, beyinçiğinin bulunduğu ensesine ve en son olarakta göğüs kafesinin tam ortasından geçerek kalbine.

Toplam 18 iğne yiyecek olan Seth çekeceği acı yüzünden daha şimdiden mest olmuştu.

Yatakta sırt üstü yatan Seth'in elleri, ayakları kafasını ve göğüs kafesinin üstünü saracak bir şekilde kemerle bağladılar.

Sesizce gelecek acıyı bekleyen Seth, yatağın düz bir pozisyona getirilerek iğnelerle karşılıklı duran vücuduna bakarak derin bir nefes aldı.

Son olarakta ağzına sokulan kemerle..

Birden gelen acıyla ve vücuduna zorla giren sıvıyla ağzındaki kemeri bile umursamadan bağırmaya başladı.

Zaten kısık olan sesi dahada kötü olurken ses telleri yırtılmaya başlamıştı.

Etraftaki doktorlar sanki bu dayanılamaz acıyı kendileri cekiyormuş gibi yutkunurken, bütün hastanede bir sesizlik oluşturan bir ses duyuldu.

Ağzındaki kemerin yırtılamaya başlaması ile gelen bu ses Seth'in dişlerini ne kadar sıktığını belli ediyordu.

Herşey bir kenara her zaman acı çekmeyi sevmiş biri olan Seth bu acıdan sonra uzunca bir süre asla acı cekmek istemeyeceğini cok iyi biliyordu.

Bütün iğnelerdeki sıvı biterken en sona kalan ve göğüs kafesinden içeri girmesine çok az kalan iğneye bakan Seth en sona kalan ve herkesin en cok canını bu iğnenin yakacağını söylermiş gibi bakmasıyla daha tepki bile veremeden tekrar gelen acıyı hissetti.

Daha demin attığı çığlıkların neredeyse 2 katı olacak bir şekilde bağırmaya başlayan Seth artık bağırmaktan çok böğürüyordu desek daha doğru olurdu. 

Bir süre daha dayanan Seth acının kesilmesiyle daha fazla dayanamayıp bayıldı.

Aslında herkes Seth'in bayıldığını düşünürken Seth'i Clara'nın yanına getiren sarışın kadın nabız ve kan değerlerini ölçmeye yarayan alete bakarak bağırmaya başladı.

-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

                        (1)

✔731 kelime

Yeni Dünya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin