Zoraki Evlilik-Mafya JM

{14}☆

Birsürü insan vardı ve çoğu içki içiyordu sigara kokularından havasız kalmış salona girdiğimizde ayırtılmış masaya geçmiştik. Jimin garson masaya geldiğinde

Jm: herzamnkinden

Demişti ve masaya 4 tame içki getirmişti. Eun ji kulağıma " yn sen alkol mü kullanıyorsun!" demişti.

Yn: çok değil

E: sana inanmıyorum

Yn: neden

E: sen böyle bir kız değildin yn.

Yn:...

Nasıl bir kızdım, nasıl olmam gerekiyor, kendimi merak ediyorum...

Jk nin ağzından*

Olamamaz lee min ho burda, yn nin dedesi sandığı mafya babası, ama o buraya hiç gelmemişti neden geldi. Ah tabiki yn için geldi onu bulmaması gerek.

Hjimin in kulağına eğildim

Jk: jimin lee min ho burda

Jm: n-ne

Jk: hiç gelmezdi böyle yerlere kesin yn yi bulmak için geldi.

Jm: Tamam o zaman gidelim. Çatışma yasak olmasaydı ben ona gösterirdim gününü dua etsin ki yeri değil!

Jk: hadi gidelim

Yn: ne konuşuyorsunuz siz orda fısır fısır.

Jm: hadi yn kalkın gitmemiz gerek.

Yn: ne! Daha yeni geldik.

jk: yn lee min ho burda

Yn: ne dedem burdamı

Jm: O SENİN DEDEN DEĞİL YN ANLA ARTIK!

?: hayır küçük adam o benim torunum.

Herkez arkamızdan gelen sese bakmıştı. Olamaz işte şimdi ortalık karışacak, çünki o ses (türkiye jsjdjsj) lee min ho ya aitti.

Jm: BİZDEN NE İSTİYORSUN HA!

Jk: jimin sakin ol dikkat çekiyorsun.

Yn: BEN SENİN TORUNUN DEĞİLİM-mişim.

Lmh:  konuşmamız gerek.

Jm:konuşacak hiçbirşey yok!

Lmh: Haddini aşma jimin baban da aynı kendisi gibi yetiştirmiş seni.

yn nin ağzından*

Dedemle konuşmak istiyordum yani lee min ho'yla. Neden böyle bişey yaptığını sormak istiyordum.

Lmh: yanıma gel prensesim.

Şuan ne yapmalıyım. Ah kai dedimin yanında. Şükürler olsun ki ona bişey olmamış.

K: kardeşim konuşmamız gerekenler var.

Bir jimin e bakıyor birde lmh ve kai ye bakıyordum.
Jimin elimden tuttu ve lmh nin öne ilerledik.

Jm: onu yanlız bırakmam!.

Lmh: tamam, sende gel ama diyerleri gelemez.

Arkamı döndüm eun bi bana şaşkın ördek gibi bakıyordu.

Jm: jungkook eun hee yide al eve git.

Gitmişlerdi, bizde lee min ho nun bu civarlardaki evine gittik. Oturduk.
Jimin elimi sıkı sıkı tutuyordu.diyer elide belimdeydi.

Karşımızada lee min ho ve kai oturdu.

Lmh: yn ve kai kardeş. Ben onların dedesiyim. Kai şimdiki anlatacaklarımın hepsini bilmiyor.