Soul ölmüştü.
Cenazesi birazdan başlayacak ve Min Yoongi yine sahte ağlamaları duymak zorunda kalacaktı.
Kızarmış gözlerinin üstüne saçlarını bir perde gibi kapattı.
Böylece göremeyecekti o insanları
Nefesini içine çekti ve kapıdan çıkarak arabasına koştu.
Bugün yağmur yağıyordu.
Törene vardığında onu Kim Seokjin karşıladı.
Fazlasıyla üzgün görünüyordu.
Yoongi onu ilk defa böylesine karalar içinde görmüştü.
Selamlaştılar ve içeriye geçtiler
Soul'un isteği üzerine ceseti yakılmıştı.
"hyung bu tarafa gelebilir misin?"
Bağıran Jungkook'tu.
Yoongi hızlıca kafasını salladı ve küçük kardeşinin yanına yanaştı.
"çok sıkıldım hyung iyi ki geldin
sabahtan beri yaşlı teyzelerin taziyerini kabul ediyorum."
Min Yoongi bu isyana fazlasıyla gücenmişti.
Abla dediği kişi ölmüştü nasıl böyle saçma sapan konuşabilirdi?
"öyle deme Jungkook hepsi Soul için burada. Tıpkı bizim gibi."
Jungkook abisinin sesindeki sitemi anlamamış olacak ki söylenmeyi sürdürdü.
"şu kadına bak gözleriyle yiyecek beni resmen. Ne var kızınla mı evlenmemi istiyorsun teyze?"
Yoongi Jungkook'un bu rahat tavırlarına sinirlenmeye başladığını hissetti.
Cenazedeydiler. Hemde Soul'un cenazesinde. Nasıl böyle konuşabiliyordu bu çocuk?
"Bana bak sakın millete çıkışayım deme
Bugün özel bir gün ve hala birileri Soul için acı çekiyor
Senin aksine."
Çocuk hyungunun sözlerine alınmış gibi davrandı.
"kalbimi kırıyorsun ama hyung
Bende üzülüyorum ama acımı öyle herkese gösteremem."
Yoongi karşısındakinin çocuksu tavırlarına aldırmadan yanından ayrıldı.
Tuvaleti bulması gerekiyordu bu oda onu fazlasıyla bunaltmıştı.
Gözlerini etrafta gezdirdi ve hah sonunda diye geçirdi içinden
buldum!
Hızlı adımlarla yukarı katın merdivenlerine yöneldi.
"hallettin mi?"
"Hallettim merak etme"
"teşekkür ederim"
Yoongi yanından geçtiği kişilerden duyduğu konuşmayla hızla arkasını döndü.
Jin ve Jiwooydu bunlar!
Yoongi şaşkınlıkla onlara bakarken aklından bir soru geçti
Eğer Jin'i tanıyorsa Eunji'nin cenazesinde onunla konuştuğunu neden inkar etmişti?
Yb isteyen buraya yazabilir...💙
