yirmi üç -final

1K 83 96
                                    


Min Yoongi çatıdaki rahatsız sandalyesinde kıpırdandı ve birilerinin bir şeyler söylemesini bekledi.

"artık konuşacak mısınız
Neden çıkardınız beni buraya?"

Jin gerginlikle jungkooka baktı.
Söyleyecek bir şeyi yok gibiydi.

"Hyung kabalık etme lütfen misafirlerimiz gelsin öyle başlayacağız değil mi Jin hyung?"

Jin'e bakarak gülümsedi.
Tam cevap alacağı sırada ise kapı gürültüyle açıldı ve içeriye Hoseok daldı. Terden sırılsıklamdı.

Ondan iki dakika sonra ise Jiwoo kapıyı narince iterek içeriye girdi ve topuklularının üstünde yürüyerek kendisine ayrılan sandalyeye oturdu.

Yoongi'nin ağzı kocaman açılırken onun burada ne işi var diye düşünmeden edemedi. Tanrı aşkına sekreteri bu çatı katında ne yapacaktı?

Hava çok soğuktu ve sürekli burnu kaşındığı için sinirleri bozulmaya başlamıştı birde bu kadın gizem yaratmak için ortalarda dolanıyordı!

Zaten burada ne yapıyordu ki?
kalkıp gitmek en iyisi olacaktı.
evet evet hemen şimdi sandalyesinden kalkıp bu saçma yerden kurtulmalıydı.

"eveet hyunglarım ve bayan Jiwoo
Bugün burada toplanma nedenimizi hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Şey yoongi hyung sen hariç. Evet şimdi sırayla anlatmaya başlıyoruz. Olur değil mi?"

Hepsi usulca kafa sallayınca jungkook yerine oturdu.
Yoongi konuşmayı ilgi çekici bulmuş olacak ki sesini çıkarmadı ve dinlemeye başladı.
Zaten gitse ne olacaktı ki? Gidecek bir yeri yoktu.

Jin boğazını temizledi. Ardından başladı konuşmasına

"Nasıl başlayacağım hakkında hiçbir fikrim yok.
Ama senden tek isteğim sakin olman yoongi"

Ayağa kalktı ve arkadaşının sandalyesini önünde diz çöktü.
ardından yoongi'nin ceketinin cebindeki küçük günlüğü çıkardı.

"bu günlüğü sana kimin yazdığını biliyorsun değil mi?"

Karşısındaki kafasını sakince salladı.
"Eunji yazdı tabii ki. Başka kim yazabilir?"

Jin anladığını belli ederek ayağa kalktı ve günlüğü yoongi'ye geri verdi.

"Peki günlükte yazanlardan ne anladın?
Katilin kim olduğunu bulabildin mi?"

Karşısındaki başını sağa sola salladı
"Hayır bulamadım. Ama bulacağım.
Şerefsiz jungkook son sayfayı çalmasaydı şimdiye çoktan bilmiş olurdum!"

Jungkook hemen atladı.
"Hyung anlamıyorsun
Eğer son sayfayı almasaydım her şey daha kötü olurdu. Yemin ederim"

Yoongi sinirlenmeye başladığını hissetti.
Bu ne aciz bir savunmaydı böyle!

"söyle ulan o zaman!
Söyle bizde bilelim neden yaptığını."

Yerinden kalkıp Jungkook'un yakasına yapıştı ve bağırmaya devam etti.

"söyle. söyle yoksa öldürürüm seni burada."

çığlıkları bütün hastaneyi inletiyordu.
Jungkook'u durmadan silkeliyor ve cevap vermesi için çabalıyordu.

En sonundaysa Jungkook dayanamamış gibi ayağa kalktı ve yoongiyi bi çırpıda üzerinden attı.

"tamam sakin ol.
Ben sadece seni düşünüyordum.
Al Son sayfa burada ama önce geç otur şuraya hadi."

Yoongi eline tutuşturulan buruşmuş kağıda baktı ve Jungkook'un yönlendirmesiyle sandalyesine oturdu.

Kağıdın buruşmuş kenarlarını düzeltince bunun eunji'nin günlüğünden koparıldığını hemen anladı.

let you downHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin