Min Yoongi yaklaşık iki saattir Eunji'nin mezarındaydı.
Saatine baktı ve geç olduğuna karar verdi.
Bu yüzden hızlıca mezarlıktan çıktı ve arkadaşlarını akşam yemeğini yemeye hazırlanırken gördü.
Hepsini tek tek gözden geçirdi ama
olmuyordu!
Hiçbirinin ellerine kan lekelerini yakıştıramıyordu.
Öylece onları seyrederken Jin'in onu farketmesiyle gülümsemeye çalıştı ve ellerini yıkayıp masaya oturdu.
Jungkook ağlamaktan kısılan sesiyle konuştu
"Hyung üstüne ne oldu? Düştün mü?"
Yoongi üstünün tamamen çamur olduğunu yeni farkediyordu.
"Ne? bir şey olmadı. Gelirken arabalardan sıçramış olmalı. "
ve bu yemek boyunca olan ilk ve son konuşmaydı.
Yoongi gizlice etrafındakileri izlemeye devam etti
Masanın başında olan Namjoon gözlerini duvara sabitlemiş bacağıyla ritim tutuyordu.
Hemen yanındaki Hoseok yemeğini yiyor bir yandan ise etrafa bakınıyordu.
"Nereye bakınıyorsun öyle Hoseok?"
Genç adam gelen soruyla afalladı ve iki üç saniye düşündü.
"Ben mi? sadece yemeğini bitiren oldu mu diye bakınıyordum hyung neden sordun?"
"Hiç öylesine bu arada ben yemeğimi beş dakika önce bitirdim Hoseok."
Herkes şaşkınca Yoongi'ye bakarken o sandalyesini geriye itti ve yavaş adımlarla odasına çekildi.
ceketini sandalyesine asıp masasına henüz yeni geçmişti ki odasının kapısı gıcırdadı ve içeriye korkak bir kafa girdi.
"H-hyung gelebilir miyim?"
"Tabii Jungkook"
çocuk yatağa oturdu ve çekinerek konuşmaya başladı.
"Şey biraz önce dediğin şeyler
sanırım Hoseok hyungu fazla etkiledi.
ondan şüphelendiğini sanıyor"
"Neden şüphelenmeyeyim ki?
Soul öldüğünde o da oradaydı Jungkook"
Çocuğun ağzı duyduklarıyla kocaman açıldı ve gözleri dışarı çıkacak gibi konuştu
"Ama hyung! O bizim en merhametlimizdir.
onun hakkında böyle konuşma lütfen"
Yoongi yüzüne alaycı bir gülümseme yerleştirdi.
"İki kişi Jungkook. Bir ay içinde iki kişi öldü ve çok geçmeden sıra sana gelecek
Bunu sende biliyorsun ama bu kadar rahat davranman hayran olunası doğrusu"
Çocuğun gözleri dolmaya başlarken
abisinin ima ettiği şeyi anlamıştı
Ondan da şüpheleniyordu!
"K-kalbimi kırıyorsun hyung
benim ablalarıma zarar verebileceğimi nasıl düşünebilirsin?"
Yoongi sandalyesinden kalktı ve odanın kapısını açarak dışarıyı işaret etti.
"Sen veya bir başkası umrumda değil
Eğer kendinden bu kadar eminsen insanlara fazla güvenme Jungkook.
şimdi çıkabilirsin"
çocuk ağzı açık bir şekilde odadan çıktı
ve kapı kapanmadan üç dört defa korkuyla arkasına baktı.
"Ah jungkook keşke insanların dediğini bu kadar çok dinlemesen"
Min Yoongi için bugünün şüphelileri iki kişiydi
Hoseok ve Jin!
Zaten Jungkook'un üstüne bu kadar fazla gitmesinin sebebi de buydu.
Amacı kapının kilidinden onları dinlemeye çalışan Jin'i korkutmaktı.
nasıl mı anlamıştı?
zaten Jungkook'u doldurup Yoongi'nin yanına gönderen de o değil miydi?
zavallı Jungkook Jin ne derse onu yapardı.
Bugün de Jin Jungkook'u doldurmuş ve Yoongi'yle tartışması için odasına yollamıştı.
Daha sonra onları kapı deliğinden dinlemeye çalışmış ama kafasını üç kez kapının koluna vurarak ses çıkarmıştı.
Artık yorulunca ise mızmızlanmaya başladı
"Beynim uyuşmaya başladı. Nerede bu defter?"
genç adam daha fazla düşünmek istemediğinden eline defteri aldı ve okumaya daldı.
01.12.2019
Sonunda bir yılı daha bitirdim.
sen ve diğerleri yeni yıla girecekleri için bunu kutlarken
ben bu yılı bitirdiğim için şükrediyordum.
Şimdi katili soracaksın o ne yapıyordu diye
o sadece içiyordu.
Her zaman yaptığı gibi içiyordu
O güzel ve bir zamanlar fazla sevgiyle baktığım gözlerinin içi gülüyordu.
Bu beni ne kadar hırsla doldursa da sizi gizlice izlediğim için hiçbir şey yapamıyordum.
Fakat o içtiği birayı masaya bırakıp sana doğru gelmeye başlayınca sinirden ağlamaya bile başlamıştım.
Gözlüklerini çıkarıp masaya koydu ve yanına oturdu. Siz hararetli bir tartışma geçirirken Soul koşarak yanınıza gelmişti.
Ah bu arada o kızı da seviyorum.
Fazlasıyla tatlı
Herneyse yanınıza gelmesinin sebebi tabii ki de bendim.
Dışarıda bir yabancının evi gözetlediğini görmüş ve fazlasıyla korkmuş.
Sen dışarı çıkıp bakmaya yeltenirken katil seni durdurdu.
Sizi izlediğimi biliyordu ve beni görmeni istemiyordu.
Bu yüzden mesleği gereği yanında taşıdığını iddia ettiği silahını yanına alarak dışarı çıktı.
Yoongi durakladı.
Kimse yanında silah taşımıyordu ki
evde bir tane vardı ama bugüne kadar hiç kullanılmamıştı.
Evet mesleğiyle hiçbir alakası yok
Yani resmi olarak
Ama diğer mesleğiyle çok alakası var.
Yani beni öldürmeyle.
Evet o gün yanıma silahını alarak geldi
Öyle sinirli görünüyordu ki
Planını o an uygulayacak sandım.
Ağzımın içinde o korkunç metali hissettim.
ve dedi ki
"bir daha buna kalkışırsan sevgilini de seni de aynen böyle öldürürüm."
Bunları söyledi
Öyle korkmuştum ki cevap bile veremedim.
Koşarak kaçtım oradan
Korkağın tekiyim.
Yb isteyen buraya yazabilir...💙
