12

31 3 0
                                    

Melodi durmadan ağlıyordu. Ağlamaması için bir nedeni yoktu. Sevdiği adamı arkasında bırakarak gidecekti bu şehirden. O güçlü biri değildi. Kalbi çok acıyordu. Ağlaya ağlaya valizini hazırlamaya devam etti. Babasının tayini çıkmıştı, gidiyorlardı bu şehirden.

Annesi odaya geldi. Üzgün bakışlarla kızına baktı. Melodi annesine anlatmıştı Ege'yi. Ne kadar çok sevdiğini biliyordu. İçten içe üzülüyordu kızının bu haline ama bir şey demiyordu. Kızına son kez bakıp çıktı odadan.

Melodi pencerenin kenarına ilerledi. Ne zaman canı sıkılsa gökyüzünü izlerdi. Ege'nin de gökyüzüne baktığını düşünüp aynı gökyüzünü izledikleri için gülümserdi. O sırada telefonu çaldı. İsim duraksamasına sebep oldu. Ege onu niye arasın ki?

Titrek bir nefes aldı ve telefonu açtı.

"Okulun yanındaki parka gelir misin? Seni tanımak istiyorum. Beni bu kadar seven kızı tanımak istiyorum."

Elinde olmadan hıçkırdı. Masasının üzerindeki fuları telefonun hoparlörünün üzerine koydu. Kısık sesle konuşmaya başladı.

"Yapamam Ege. Ne kadar gelmek istesem de yanına ben o kadar cesaretli biri değilim. Beni unutma olur mu? Beni unutursan bile en azından sevgimi unutma."

Telefonu kulağından çekti. Öylesine parçalanıyordu ki kalbi artık acısına alışmaya başlamıştı. Yarın her şey bitecekti. Tüm anılarını sokakların gizli köşelerine bağlayarak ayrılacaktı bu şehirden. Ege'yi ise kalbinden çıkarmayacaktı. Onu sevmekten vazgeçmeyecekti.

Derin bir nefes aldı ve yatağına ilerledi. Kafası öylesine dolmuştu ki kafasını koyduğu gibi uykuya daldı.

~

Sabah başının ağrısıyla uyandı. Ağlayarak uyuduğu zaman böyle oluyordu. Yani her zaman...

Son kez odasının penceresini açtı. İçeriye temiz hava dolarken üstünü değiştirdi. Bu kız okula son kez gidecekti. Ege'yi son kez görecekti.

Kahvaltısını yaptıktan sonra evden çıktı. Yol boyunca kulaklığı eşlik edecekti ona. Kulaklığını taktı ve listesinden rastgele bir şarkı açtı.

Etrafı seyrederek yürümeye başladı. Okula yaklaşınca kulaklığını çıkardı ve çantasına koydu. Okulun kapısına geldi. Okulunu inceledi kısa bir süre. Sonra bahçede gezdi bakışları. Gözleri Ege'de takılı kalınca gülümsedi. İlk defa bu kadar düşünceli gördü onu. Belki biraz da uykusuz. Yavaşça okula girdi.

Nefret/ Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin