Melodi başının ağrısıyla gözlerini araladı. O kadar çok ağlamıştı ki gözleri acıyordu. Üzerini değiştirerek banyoya gitti. Elini yüzünü yıkayarak kendine gelmeyi bekledi ama işe yaramamıştı. Yaramasını da beklemiyordu zaten.
Yüzündeki sahte sırıtışla mutfağa gitti. Annesi kahvaltıyı hazırlıyordu. Melodi de annesine yardım etmeye başladı. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra babasını uyandırmaya gitti.
Sessiz bir kahvaltıdan sonra çevreyi tanımak için dışarı çıkmaya karar verdi. Yanına bir miktar para alarak evden çıktı.
Her şey o kadar yabancı geliyordu ki Melodi'ye. Buraya alışmanın zor olacağını biliyordu ama bundan emin olmak onu üzmüştü. İzmir'de olsa Kordon'a giderdi ama burada deniz bile yoktu.
Oturdukları yer diğer semtlere göre daha sessiz bir yerdi. Zaten Melodi'nin de buna ihtiyacı vardı. Bilmediği sokaklarda etrafını izlediğini zannederek dolaştı bir süre. Her ne kadar etrafına bakıyor olsa da burada değil gibiydi. Düşüncelerini bölen kendisine çalınan korna oldu.
Sürücüye dönüp mahcup bir şekilde baktı ve kenara çekildi. Biraz daha dolaştıktan sonra eve dönmeye karar verdi.
Odasına geçip üstüne rahat bir şeyler giydi. Yatağına uzandı. Melodi için boşvermek buraya kadardı. Onu unutmak için bir şeyler yapsa da işi bittikten sonra aklına yine geliyordu.
Melodi sessizce ağlarken Ege kafayı yemek üzereydi. Mesajları iletilmiyordu ve her aradığında şunu duyuyordu 'Aradığınız numara kullanılamamaktadır.'
Melodi gitmişti. Ege onun peşinden gitmek istemişti ama bunu bile becerememişti. Arda Ege'yi sakinleştirmek için uğraşsa da tüm uğraşları boşa çıkıyordu.
Ege kararını vermişti. Ankara'ya gidecekti. İlk uçakla gitmeliydi ama daha Melodi'nin hangi ilçede oturduğunu bilmiyordu ki.
Arda'dan Melodi'nin en çok kiminle takıldığını öğrendi ve bir kafede buluşmak için sözleştiler.
Ege sabırsızca kapıyı izliyordu. Buluşma saatinden yarım saat önce gelmişti. Daha fazla evde kalamamıştı çünkü. Kapıdan Bersu'nun girdiğini görünce elini kaldırdı.
Bersu da konuşacakları konuyu biliyordu ve uzatmak istemediği için ne öğrenmek istediğini sordu. Melodi'nin adresini vermek istemiyordu ama arkadaşının mutlu olmasını istiyordu.
Ege telefonuna adresi yazdıktan sonra teşekkür ederek masadan kalktı. Şimdi yapması gereken uçak biletini alıp Melodi'nin yanına gitmekti.
Bir asırmış gibi gelen yolculuğun ardından uçak nihayet Ankara'ya varmıştı. Küçük valizini de aldıktan sonra otobüse bindi ve ineceği yere kadar pencereden Ankara'yı izlemeye başladı.
Otobüsten indikten sonra sora sora aradığı siteyi buldu. Asansöre bindi ve 8. kata bastı. Kapıya geldiğinde derin bir nefes aldı ve zile bastı.
Kapıyı annesi veya babası da açabilirdi ama Ege Melodi'nin açması için dua etmeye başladı. Karşısında Melodi'yi görünce rahat bir nefes aldı ve onu kendine çekerek sarıldı.
"Özür dilerim, çok özür dilerim Melodi."
Melodi hala üzerindeki şaşkınlığı atamamıştı. Ege ondan ayrılınca anahtarını alarak kapıyı kapattı. Oturup konuşmayı teklif etti. Ege de kabul ettikten sonra bir yere oturana kadar ikisi de konuşmadı.
Melodi sesinin titremesine engel olamayarak konuştu.
"Neden geldin?"
"Sana defalarca mesaj attım, seni defalarca aradım ama hiçbir şekilde ulaşamadım ben de yanına gelmeye karar verdim."
"Ege sen sadece içini rahatlatmak için buradasın ama bu benim canımı çok yakıyor. Lütfen gider misin?"
"Bak Melodi biliyorum kalbini gerçekten çok kırdım ama pişmanım ve kendimi affettirmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım. Lütfen beni affet ve hayatında olmam için bana bir şans ver."
Melodi gözlerini kapattı. Tam o sırada gözünden bir damla yaş süzüldü. Onu silmek için hareketlenmişken Ege ondan önce davrandı ve sildi.
"Seni hayatıma dahil edeceğim ama hala affetmedim. Bunun için daha fazla zaman gerek."
Ege onun hayatında olacağına sevindi. Onu bir daha kırmayacaktı. Onu ne üzecekti ne de üzülmesine izin verecekti.
Melodi onu hayatına almıştı almasına ama bir daha üzülmeyeceğinin garantisi yoktu ve bundan korkuyordu. Ege onu bir daha üzecek miydi? Bunu zaman gösterecekti.
•••••
İkisini bir türlü ayırsam mı barıştırsam mı emin olamıyorum. Ege aferin böyle pişman olmaya devam et. Galiba biraz sürüneceksin şdksisksisksisksiski.
Sizleri seviyorum ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret/ Texting
Kurzgeschichten"Aşk, ondan nefret ederken bile onun için kendini feda edebilmekti." Melodi: Selam. Melodi: Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Melodi: Tek bildiğim biraz daha içime atarsam yaşamanın bana zor geleceği... Melodi: Bunu bir an önce söyleyip kurtulmalıyım...