Üstümdeki yorganı tekmeledim, uyuyamamamın sinirinden. Sabah olmuştu ve ben bunu kapalı perdenin kenarından sızan zayıf güneş ışığından anlıyordum.
Birkaç dakika sonra alarm çalacaktı, okula gitmem gerektiğinin habercisi.
Uyuyamamıştım, gözlerimin önünde o olduğundan. Uyursam, rüyamda göremem diye korktuğumdan.
Çıktım yorganın altından esneyerek. Çalan alarmı susturdum, biliyordum ki birazdan ya ağlamamı susturacaktım ya da içimdeki ağlayan çocuğu.
Bu sabahların bir anlamı olmalı.