KARMAŞA

174 10 1
                                    

Bölüm şarkısı: Another Love - Tom Odell 

Kendimizi ana kaptırmıştık; bir eli hala yanağımdayken diğer elini göğsüme yaslamıştı. O kollarımın arasındaydı, ellerim ise belinden kalçalarına inmişti. Boşanmamızın ve onun evli olmasının hiçbir anlamı kalmamıştı. Bir ahlaksızlığın içerisine düşmüştük ve bir yanım deli gibi "çok yanlış bir şey yaptığımı" bana fısıldıyordu. Dudaklarımız birbirinden ayrıldı, birkaç saniye birbirimize baktık, duygu yoğunluğu had safhadaydı. Gözlerim açık boynuna kaydı, ona doğru eğildim, o da geriye doğru eğilip bana boynunu açmıştı. Boynunu öptüm, kokusu aynıydı. Kendimi tamamen kaptırmıştım, beynim patates püresi kıvamındaydı, kan basıncım yükselmişti ve kulaklarım zonluyordu. Pamelya artık benim karım değildi, biz boşanmıştık. Bunlar doğru değildi. Benimle kocasını aldatıyordu.

Ben bunları düşünüp ondan kendimi geri çekmeye hazırlanırken, o bir anda avuç içlerini göğsüme bastırdı, dudaklarım boynundan ayırdı ve ondan çekildim. Göz kapaklarım aralandı, tam önümde ama birkaç saniyeye kıyasen daha uzağımda duruyordu. Şu an yüzümün aşırı anlamsız bir ifadeye sahip olduğuna yemin edebilirdim. Sağ elim hala onun kalçalarındaydı, bunu fark eder etmez geri çektim.

"Ne yapıyorsun?" dedim nefes nefese. "Neden beni öptün?"

Hem cesurdu, hem de korkak bir hali vardı. Benden daha da uzaklaştı ve ellerini yüzüne kapattı. Utanmıştı sanırım.

Birkaç saniye sonra ellerini yüzünden geri indirdi. Sırtım hala dış kapıya yaslıydı, bedenimi kapıdan çekti, çıkıp gitmeye hazırlanmışken refleks olarak bileğinden yakaladım. Bana döndü.

"Bir soru sordum." Dedim.

Dudaklarını yaladı, gözlerini benden kaçırdı. Bileğini birazcık sıkıp bırakınca bana tekrar baktı.

"Sen de beni öptün." Dedi. Ben daha bir şey diyemeden bileğini benden kurtardı ve evimden çıkıp gitti.

"Nereye?" diye bağırdım arkasından ama bana bir an dahi dönüp bakmadan merdivenlerden koşarak indi.

Neye uğradığımı şaşırmıştım. Geldiği için, beni öptüğü için mutlu olmuştum, bu aşağılık bir adammışım gibi hissettirse de mutlu olduğumu inkar edemezdim. Bazen, özellikle de ahlaki kurallara ters bir şey yaptığınızda, kendinizi kötü hissedersiniz. Bu şey aslına bakarsak inandığın dinin, yaşadığın toplumun sana dayattığı bir algıdır. Bütün bunların yanı sıra evrensel denilebilecek ahlak kuralları da vardır, mesela insan öldürmenin iyi karşılandığı bir ülkeyi bilmiyorum. Veyahut kocasını aldatan bir kadının hoş görüldüğü hiçbir hane yoktur. Ama bazen kendimize küçücük istisnalar çıkarıp onlara sığınırız, bu bazen hırstır, bazen de aşk.

***

Kendime kahvaltı bilgisayarımın karşısına kuruldum. Annemin ölümünden sonraki bir haftalık tatilimde benim bakmamı bekleyen bir sürü dosya birikmişti. Maillerimi kontrol ettim önce, sonrasında da dosyalara göz gezdirdim. Şu son işlenen iki cinayet de aslına bakılırsa bayağı önemliydi, Pamelya'nın aylar sonra beni öpmesi ve hatta daha da ileriye gidip ufak bir ön sevişmeye girişmemiz kafamı darma duman etmişti. İşime odaklanmak zor hale geliyordu. Daha önceden birkaç seri katil girişimiyle karşılaşmıştık ama cinayetlerin araları bu denli kısa değildi. Dün gece yaşanan olay ve onun öncesinde yaşanan olay arasında 48 saat ya vardı, ya da yoktu. Kızın üzerinden çıkan kimlik, ona aitti bunu biliyorduk. Telefon ya da ona benzer herhangi bir elektronik cihaz çıkmamıştı. Ailesi de teyit etmişti, kimlik bu şekilde doğrulandı.

Küçük defterimi önüme çektim, saat daha sabahın erken saatleriydi. Evden çıkmadan önce bir zaman çizelgesi oluşturmaya koyuldum. Fakat onun öncesinde dosyaları ve Muzo'nun bana verdiği ifadeleri okumalıyım.

BİLİNMEYEN YÜZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin