Karanlığın Yüzü

YEDİ

Kendine geldiğinde akşam oluyordu, tuhaf bi şekilde acıktığını hissetti. Dışarıya çıkıp birileriyle konuştu, yemek zamanına az kalmıştı. Kız herkesin kendi kulübesiyle yemek yediğini söylemişti, anlaşılan Clary yemek yiyemeyecekti. At adamı gördü ama görmemezlikten gelse de at onu durdurup adının Chiron olduğunu söyledi. Akşam beraber yiyeceklermiş. Herneyse yemeği yediler ve ateşin başına herkes yemeğinin en güzel yerinden bir parça attı. Clary de mecbur diğerlerine uydu. Yemek bittikten sonra herkes kamp ateşinin başına toplandı. Clary en köşede sessizce oturuyordu. Sesini güzel sanan bir kız şarkı söyleyince yüzünü buruşturdu. Yüzü fena değildi sadece. Kendisinin Afroditin kızı olduğunu söylemişti. Afrodit adını duymuştu çoğu yerde. Güzellik veya makyaj tanrıçası olmalıydı. Ama sadece abartılan birşeydi, kız da bunu fırsata çevirip ona buna söylüyordu anlaşılan. Gözlerini yerden çevirip ateşe baktığında herkesin kendisine baktığını gördü. Üstüne başına bakındı. Tepesinde bir kurukafa görünce endişeyle elini sallayıp bir şeyi savıyormuş gibi iki yana salladı. Chiron denilen at adam konuştu.

Hades kızı Clary Verdon. Kampımıza hoşgeldin, 13. kulübede kalacaksın ama üzgünüm kardeşin Nico Di Angelo şuan kampta değil. Şimdi gidip dinlenebilirsin.

At adam da aynısını söyledi. Hadesin kızı falan filan. Göz devirip on üçüncü kulübeyi aramaya başladı. Bulunca kabinde göz gezdirdi. Kendi kendine mırıldandı.

Herşey siyah, hoş. Böyle düşündükten sonra bir yatağa kıvrıldı.