Bilinmezliğin zorundalığı

17 1 0
                                    

Hepimiz bir balıktan daha zeki olsak da aynen bir balık gibi küçücük bir yemin peşine yüzüp, oltaya takıldığımızda tüm var gücümüzle çırpınıyorduk. Hayatımız tam ortasında güzel gözüken her şeyin ardından karanlık ve boğucu bir gerçekle karşılaşıyorduk.

Bir balığı oltadan ayırıp tekrardan geldiği denizlere bıraksak ve oltayı da yine aynı şekilde denize salarsak,o balık döner dolaşır, uzaklaşır ama yine de o oltadaki yeme bir şekilde tekrar gelir. İşte tam bu noktada yine bir balık gibiyiz. Zeka yönünden üstün olduğumuzu savunuyor olsak dahi her seferinde gözümüze daha kolay ve daha parlak gelen o yola girer, daha önceki deneyimleri görmezden gelerek ya da daha iyisine olan inancımız ile bizi boğacak ve belki de hayatımıza mal olabilecek o seçeneğe doğru amansız bir çaba ile tekrar ve tekrar gideriz. 

"Bir şey söylemeyecek misin?"

Olduğum yerde durmuş bana bakan gözlere bakıyordum. Etrafa bakınma ve insanlara az önce neler olduğunu sorma isteğimi karşımda bana şaşkınlıkla bakan iki insan yüzünden bastırıyordum. Gördüklerimin bir hayal olduğunu düşünmek bile beni çileden çıkarmaya yeterliyken. Bunun gerçekten hayal olması... Ah Allah'ım...

Ağzımı açtım ama kelimeler bana ulaşmadığından geri kapattım. Boğazımı temizledim ve "hiçbir şey" deyi verdim.

" Ellerin titriyor seni merdivenlerden koşarken gördük. Bir şeyden mi kaçıyordun?" Buğra epey endişeli gözlerle beni pür dikkat izliyordu Pelin ise alkolün etkisinden şimdiden mayışmaya başlamıştı.

"Seni arıyorduk oğlum etrafta, senin için endileşelenmiştim. Seni bulamayınca bende Nehir'i aramaya başlamıştım." güldüm, "Ama baksana şu işe siz beni buldunuz!"

Buğra'nın gözlerinden endişelenin silinmeye başladığını görmemle yüzünde gülümseme peyda oldu. Bu kadar basit. Bir de insanlara yalanın çok yanlış bir şey olduğunu öğretirler, insanın endişesini silip yerine ferahlık ve gülümseme bırakan her şeyin doğru bir yanı muhakkak vardır. 

Nehir saçlarını karıştırıp, " Göktuğ çok ilginç çocuksun, buz kralları da endişelenebiliyormuş" son kelimelerini Buğraya bakarak ve gülerek söylemişti. Ayakları hala çıplaktı ve arkamızdan bir far bizi aydınlatana kadar yolun ortasında dikilmeye devam ediyorduk.

Üçümüz birden kaldırıma doğru yanaştık, Nehir sarhoşluğun etkisiyle mayışık ve dengesiz hareketlerle ayakta durmaya çalışıyordu, Nehir özellikle Buğradan destek almamaya çalışıyordu, Buğra'nın da böyle bir niyeti varmış gibi gözükmüyordu. Aralarında bir mesafe ve soğukluk vardı. Buğra hep bu zamana kadar koşan taraf olmuşken şimdi bu şekilde uzak ve mesafeli tavırları bu partide bilmediğim daha bir çok ilginç olay olduğunu gösteriyordu.

Arabanın yanımızdan geçip gitmesini beklerken aksine yanımızda durmuştu. Nehir mini cooperı görünce arabaya doğru hiç beklemeden hamlesini yaptı. Buna eş olarak da şoför koltuğunun camı aşağı doğru kaymıştı. Buğra bu hareketten sonra ağzının içerisinde bir şeyler gevelekerek bakışlarını arkamızda bıraktığımız eve doğru çevirdiğinde bende onu izliyordum.  Nehir'in çığlık ve şaşkınlıkla karışık olan "Azra!" diye haykırışıyla ikimizde tekrardan bakışlarımızı arabaya çevirdik

Uzun bir süre, yani yaklaşık bir ömür kadar bir süre boyunca zihnimden silinmesine imkan tanımadığım istesemde göz kapaklarıma çizilmiş gibi her göz kırpışımda karşıma gelecek olan o yüzle karşılaştım. Kalbimin tüm duvarları kırıp, dünyayı baştan sona yaklaşık bir dakikada gezip gelebilecek bir kilometre hızla çarpmasıyla zaten dağınık olan zihnim zerrelerine ayrılıp bir toz bulutuna dönüşmüştü. Aklımı kaybetmiş gibiydim. Nehir arabanın etrafından dolaşıp şoför koltuğunun yanında ki koltuğa oturdu. Bir şeyler konuştular, Buğra yanımdan geçti ve o da arabaya bindi. HADİ AMA!  Gülüştüler, o da güldü, bu ikinci gülüşüydü ilki kadar etkileyici. Aynı oranda mükemmel, o ilk gülüşün ardından yaşanan tüm kötü şeylere rağmen hâla mükemmel. tanık olduğum diğer tüm her şey sanki çok normal ve kabul edilebilirmiş gibi, gülüşünün mükemmel kalışına şaşırdım, bir aptal gibi!

YAŞAM BAŞKA YERDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin