Adrinette cilerin gözünde hain Adrien Agreste:
İkisi arasında bir seçim yapmam gerekiyordu. Biri sadece 3 yıldır hayatımda olan deli gibi sevdiğim kız, öbürü ise 16 yıllık abim.
-Felix
Dedim bir anda. Felix in bana attığı bakışın sözlük anlamı şuydu:
ULAN GERİZEKALI! KIZI KURTARSANA BEN BAŞIMIN ÇARESİNE BAKARIM. BANA BULAŞABİLECEK KADAR KAFAYI YEMİŞLERSE BU KIZA NE YAPMAZLAR. MAL!
diyordu. Onu anlayabiliyordum o da beni. Nanköre bak. Ben burda belkide hayatımın geri kalanını geçireceğim kadını senin yüzünden terk ediyorum senin bana yaptığına bak. Daha sonra Kagami Felix in bağlarını çözdü ve onu serbest bıraktı. Bizde oradan hemen çıktık.
Marinette Dupain-cheng:
Zaten beni seçmesini beklemiyordum. Ama kararını bu kadar hızlı vericeğini de tahmin etmemiştim. Demek ki hayatında 1 kum tanesi kadar değerim yokmuş. Kagami bana baktı ve
-Zaten o seni seçmedi sana değer vermiyor. Bu ağırlığın yanında benim ki az kalır. Seni salacağım ama bir daha bizim okulumuza gelmeyeceksin ve bu olanlardan kimseye söz ermeyeceksin! Bırakın bu özgür kuşu!
Dedi.
Dışarı salınmıştım. Hemen kaydımı başka okula yaptırmam gerekti. Velim olmadığı için biraz sorun yaşandı fakat başka bir okula kaydım alınmıştı artık. Adrien'ı tamamen unutmam gerek.....
Adrien Agreste:
Felix her ne kadar polise gitmemi istesede gidemezdim. Kagami nin artık gözü dönmüştü. Muhtemelen artık Marinette diye biri yoktu. O ölmüştü. Hemde benim yüzümden. Lanet olsum!
Yazardan:
Adrien o kadar sinirlenmişti ki odasındaki herşeyi yakıp yıktı. Heryer heryerdeydi. Etrafa sinirle bakarken bir kutu farketti. Daha önce onu hiç görmemişti. Hemen açtı. İçinden beyaz siyah ışıklar çıktı. Bu bir kwami idi. Küçük kwami kutudan çıktığında hemen yemek aramaya koyuldu(ve daha sonra origindeki konuşma sahneleri fln oldu)
Marinette Dupain-cheng:
Eve geldim ve yeni formalarımı ütüledim. Sağlığım için bunları kafama takmamam gerekti. Daha sonra ütülenmiş formamı askıya yerleştirirken masanın üzerinde bir kutu gördüm. İçinden kırmızı beyaz ışıklar çıkıyordu.(gerisi origindeki sohbet işte)
Hawkmoth adında bir kötü adamı ele geçirmemiz gerekiyor ve birde şu ortağım var...
-Nerede kaldın karakedi!?
-Hey sakin ol. Kwamim herşeyi anlatır anlatmaz yanına geldim.
Karakedi:
Uğurböceğinin hareketleri tıpkı benim Marinette'min hareketlerine benziyordu. O O YAŞIYOR OLABİLİR MİYDİ!? UĞURBÖCEĞİ MARİNETTE OLABİLİR MİYDİ? Saçmalama Adrien! O öldü. Alış buna alış. Ben dalıp giderken vurulduğumu farketmedim bile. En son uğurböceği uyan karakedi diye bağırıyordu. Bana akumayı yakalayıp onu iyiliğe dönüştürdüğünü söylüyordu. Ama ben bunları yarım yamalak anlıyordum. En son gözlerim karardı gerisi meçhul........
Umarım yb için sizi bekletmemişimdir dostlarım. Vote vote vote!
