-Marinette ben Kagami ye............
🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤
Adrien Agreste:-Marinette ben Kagami ye o kadar kötü bişey söylemedim aslında ama yine de delirdi. Gerçekten anlamadım?
-Adrien sen Kagami ye ne dedin?
-Dünya ahiret bacımsın dedim(Bana sövmeyin bunun için çok düşündüm arkadaşlarıma kitaptan bahsetmeden sordum. Onlara göre Kagami az bile yapmış)
Marinette birden gülmeye başladı.
-Ne gülüyon ya?
-Ay ahy sinirim bozuldu onddaaannn(gülüyor işte siz anlayın) O manyak bizi o yüzden mi kaçırmış?
-Adı üstünde MANYAK!
-Neyse bu konuyu kapatalım. Eeee ne yemek yicez?
-Daha yeni yemedik mi kızım? Bu ne hız?
-Ya ama biz abur cubut yedik yemek değil! Hıh!
Dedi. Sonra yana döndü, dudaklarını büzdü ve kollarını göğüs kafesinde buluşturdu. Şu an 3 yaşındaki bir çocuk gibiydi. Ama çok sevimli bir çocuk. Yaaaaa yicem.
-Tamam tamam. Ne yemek istermiş bakalım küçük hanım?
-Hambuygeerrrr!!!!
-Ben senin bu çocuksu hallerine aşığım.
Dedim ve yaklaştım. O da burnumdan iterek "Adrien ulu orta olmaz!" dedi. Ama dayanamam ki! Neyse sonra yemeklerimizi yedik ve ben Mari yi eve bıraktım. Çok güzel bir gün geçirmiştim sayesinde.
😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘
Ertesi gün
Marinette Dupain-Cheng:Dün Adrien la çok güzel vakit geçirmiştim. O Liela ya da büyük kapak oldu! Haketti canım!
-Kuziiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii
Bu cılız ses sadece birinde olabilirdi.
-Gilmain????(yazılışını bilmiyorum bilen varsa yazabilir)
-Kuzi! Naber gız!?
-Gız?
-Hee gız beğenemedin mi?
Yine bütün gıcıklığı üstündeydi. Hiç sevmiyordum o kızı! Her zaman beni kıskanmıştır. Ama avcunu yalasın o! Ben her zaman 1-0 önde olucam!
-Kuzi! Kuzii?! Daldın gittin gene!
-Aaa yok bişey. Neden geldin sen?
-Aşk olsun kuzi. Gııız yoksa oldu mu? Dökül bakem.
Iyyy bari sabah sabah şu sakızını cak cak çiğneme yaaaa
GİLMAİN-Hadisene kızmmm!!! Kim bu şanssız bahtsız zavallı erkek?
-Düzgün konuş Gilmain! Tamam seni onunla tanıştırıcam. Ama. Siz. Niye. GELDİNİZ!?
-Biz değil canım sadece ben 1 hafta sizdeyim!
-Amcamlar neden gelmedi?
-Çünkü gerek yok. Ben burada okuyacağım artık.
Nolur bizim okul olmasın.
-......... Lisesinde.
Oh bizim okul değil.
-E hadi gidelim Mariş
-Tamam çıkda üzerimi değiştireyim.
(Bunları giyer)
Hadi gidelim dedik ve çıktık. Adrien ı aradım ve onu parkta biri ile tanıştırıcağımı söyledim. Şu an parkta bizi bekliyor. Bizde parka girdik ve Gilmain(Cilmeyn) bana Adrien ı göstererek "Mari şu çocuğu tanıyor musun?"dedi. Evet dedim. Sonra bana yüzsüz yüzsüz "Kızım bana ayarlasana yaa. Taş gibi çocuk mübarek. Kim bu çocuk adı ne? "dedi. Bende ona "Şanssız, bahtsız, zavallı enişten" dedim. Yüzü düştü. Önce Kagami somra Liela. Şimdi de senle uğraşamam kuzi. Kusura bakma.
-Aşkım naber!? Diyip Adrien ımı öptüm. Ama yanaktan değil. Sonuçta artık sevgiliyiz. Kimse karışamaz bize. Adrien utanmış olucak ki kızardı. Gilmain e baktım, kıskanmıştı. O Liela ve Kagami gibi Adrien dan hoşlanmıyordu. O sadece onu yakışıklı buluyordu. Gilmain i sevmiyor olabilirim ama Gilmain özünde iyidir. Sadece derinlerde. Bunları düşünürken Adrien ı hala öptüğümün farkında bile değilim. (10 sn) Hemen geri çekildi. "İ-iyiy-yim s-senden na-aber?" dedi. Ayy kıyamam yaa utangaç limon kafam benim. Daha sonrasında Gilmain ve Adrien ı tanıştırdım. Biraz yürüdük ve en sonunda eve geldik. Gilmain in evimizde geçirdiği 1. Gün bitti. Darısı diğer 6 güne!
💗💗💗💗💗💗💗💗💗💗💗💗💗💗
Nasılsınız dostlarım!?
Sizce Gilmain iyi biri mi?
Liela(Layla) daha neler yapıcak?
Ve lütfen bana fikir verin her fikre açığım. Benim bölüm yazmamda yardımcı olan isimleri o bölümde geçireceğimi de bilmenizi isterim. Sınuçta iyilikler karşılıksız kalmamalı. Yarın ing sınavım var ve Gürpınar hoca genelde kazık sorar. O yüzden korkuyorum. Neyse çok boş yaptım. Sizi seviyorummm!!!!!! Ha bide votelemeyi unutmayın! By by💜💜💜💜💜💜