#bölüm 4

27 7 2
                                    

1. Ders - 2. Ders - 3. Ders...

Ve ben hayla daha onun ergenlikten dolayı bu kadar kalın olduğunu düşündüğüm sesini düşünüyordum.

Işte o bana o sesiyle adel dese neler olurdu?

Kendimi onun kaşını, gözünü,  up uzun olan kirpiklerini,  kiraz gibi olan dudaklarını düşünürken buluyordum.

Bir insan " tahta " kelimesini duyunca neden hoşlandığı çocuğu hatırlar ki ?

Of çok kötü birşeymiş bu aşk...

*********

" Sen bordolu ya aşık mısın gerçekten ? "

" Bilmem "

Gerçekten bilmiyorum...

Aslında hoşlanıyor yani aşık olmuş olmam lazımdı ama benimkisi daha da tuhaf birşey di.

Erkekler neden hoşlanır?  Eheheh tabiki 3 tane erkekle büyüdüm bunları az çok biliyordum. Ama onlarla da bu tarz konuşmuyorduk. Onlar benim kardeşimdi sadece...

" Bilmiyorum?  "

" Bilmiyorum işte öyle gibiyimde değil gibiyimde "

" Tamam,  tamam aşıksın "

" Senle uğraşamam şimdi hazel ! O yüzden evet aşığım hemde deli gibi deyip geçiyorum "

" Peki öyle olsun "

************

" Orada bize taşkınlık yapmayın ! Normal bir insan evladı gibi davranın!  Bize zorluk çıkartmayın!  Denilen saatte denilen yerde olun ! Bu söylediklerimi unutmayın!  Telefonlarınız açık olsun ! Ulaşabilelim size ! "

Müdürümüz gene bize ilkokul çocuğu muamelesi yapıyordu. Kitap fuarında gidecektik ve kayıp olmamamız için bize öğütler yağdırıyordu. Kısacası Erdoğan reis yargı dağıtıyordu.

" Bu da varya bizi iyice velet yaptı ha ! "

" Öyle deme inek ! Adam bizim için uğraşıyor " anlaşılan Eren de burağa artık inek diyordu.

" Ya Eren sendemi ya ? Hadi şu adel i anladık sap ! Ama sen Yapma be karşim " Lan bu burak akıllanmıyo galiba ! Hayla bana sap diyor ya hu !

" Lan sen akıllanmadın mı inek ! Erencim sana bir daha Kıvırcık ve ya marul demeyeceğim!  İlişkilerimle dalga geçmedikten sonra "

" Ahahah ben yırttım burak bey ! Ay pardon inek mi demeliydim " Eren bayağı eylenmişe benziyordu.

" OĞLUM SUSUN NE KONUŞUYORSUNUZ ? "

Eren kendini göstererek ;

" Bize mi diyor lan bu dingil ? "Dedi.

" EVET OĞLUM SEN KIVIRCIK OLAN ! SESSİZ OLUN BİRAZ YA ! BIR TARAFIMIZI YIRTIYORUZ SİZE DİNLETECEĞİZ DİYE YA ! "
Arkalardan bir ses ;

" Aman lazım olur müdür bey ! " dedi ve bütün okul yerlere yıkıldı!  Hangi  organından bahsettiğini hepimiz anlamıştık.

" İyiydi. "

" Arda sende ne var ? " Bu soruyu gerçekten korktuğum için söylemiştim.

" Hiç. " Bu muydu yani tek kelime cevap.

" Emin misin ? Başka bir yerde konuşalım istersen ? "

Olamazmıydı belki bizimkilere duyurmak istemiyordu.

" Hayır ! "

" Neyin atarı bu abi ? Biz mi bişey yaptık aga ? " Burak yerli yersiz konuşmakta üst seviyedeydi.

" Kes sesini Burak ! "

" Hayır neden bize karşı ? Lan biz sana herşeyimizi anlatıyoruz!  "
Allahım kavga kokusu alıyorum!  Sus bir Burak! 

" Burak kalbini Kırarım!  "

Burak tam ağzını açıp birşey söyleyecekti ki kolunu tutup. Kenara çektim;

" Burak , belki bir şey vardır. Çok üstüne gitmeyelim. Anlatır zaten. "

" Yok yani biz herşeyimizi söylemiyormuyuz Adel. Bizim de duygularımız var ! "

" Ya tamam ! Lütfen azıcık inek aklı ! Yakışmıyor bir ineğe bu !"

Gülmeye başladı. Daha doğrusu dudağının kenarı kıvrılır gibi oldu.

" Hah şöyle !  Görelim şu belediyenin tapulu mallarını "

Ilk başta yüzünü buruştursa da sonradan gamzelerinden bahsettiğimi anladı ve bu sefer gerçekten güldü. Gülmek de her zamanki gibi yakıştı ona ve bir milyon kızı daha tavladı.



BORDOLU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin