1. Bölüm

7 3 2
                                    

Bu sene 8. Sınıfa başlayacağım. Lgs var. Stresli değilim. Zaten neden stres yapayım ki. Arkadaşlarıma gelince 5-6-7'de başka sınıflardandılar. Kendi sınıfımla pek samimi değildim. Ama bu sene galiba biraz farklı olacak. Sinem yaz tatilinin başında "Seninle kanka olmak istiyorum" dedi. Çok şaşırdım. Tatlı bir heyecanla "Nasıl yani" dedim. O da "Buse ve Didem'le olduğum gibi olmak istiyorum" dedi. Buse ve Didem onun en yakın arkadaşları. Her tenefüs birliktelerdi. Tabi bu durum beni fazlasıyla mutlu etmişti. Aslında Sinem'le o kadarda yakın değildim. Ama herkese iyi davranırdım. Bi de bu sene diğer sınıftan olan arkadaşlarımdan biri mezun olmuştu. Diğeriylede aram bozulmuştu. Daha çok beni kullanıyor gibiydi. Zaten 7. Sınıfta teneffüslere çıkmamıştım. Hep sınıfta oturmuştum.

Evet! Bi karar verdim 8. Sınıfım farklı olacaktı. Mutlu geçecekti. Sınıftan arkadaşlarım olacaktı. Arkadaşları olan birisi olacaktım bende.

- Eylül -

Eylülün ilk haftası etütüm başladı. Bir telaş etüte gittim. Ilk gun etütü bulamamıştım. Etütteki sınıfım iyiydi. 2. Gün sınıfıma yeni bir kız gelmişti. Adı Miray'dı. Ne tatlı isim! Bu kızla ilk görüşte arkadaş olmuştuk. Hatta yakın arkadaş olmuştuk. Çarşamba günü telefon numaramı verdim. Öyle iyice konuştuk arkadaş olduk. Böylece okul açılmadan önceki iki hafta etütteki yeni arkadaşımla geçti.

* * *

Okul başlayınca Sinem'le olan arkadaşlığımız devam ettik. Ama Buse ve Didem beni yanlarında istememişler. Didem sırlarını herkese söylemeyi istemiyormuş. Aslında Didem'le 6. Sınıfta çok yakındık ama insanlar garip. Sinem'le birlikte geçirdiğimiz tenefüslerden birinde ona eskiden Berk'i sevdiğimi söyledim. Tabi haliyle şaşırdı. Umarım bu sırrı söylemede hızlı davranmamışımdır.

* * *

Okulun açıldığı hafta salı günü etütüm vardı. Etütte sınıflar değişmiş. Sınıfların değişeceği sınava girmediğim için A sınıfında kalmışım. Miray B sınıfındaydı. Sınıfa girdiğimde Fen öğretmeni ders işliyordu. Bana dönerek "Almila kendini tanıt" dedi. "Merhaba. Ben Almila" dedim. Miray olmadığı için çok stresliydim. Sınıfa yeni kişiler gelmiş. 2 kız beni görünce birbirlerine bakıp gülümsediler. Sonra bulduğum bir yerde oturdum. Defterlerimi çıkarırken etütün müdürü içeri girdi. "Burası çok kalabalık olmuş. Almila sen yan sınıfa geç" dedi. Nasıl mutlu oldum anlatamam. Hemen eşyalarımı aldım ve gittim. "Mirayyy" diyerek yanına gittim.

Ilk iki ders ingilizceydi, sonraki iki derste inkılap. Inkılap defterimi getirmemiştim. Şans işte! Tüm defterlerim yanımdaydı ama inkılap yoktu. Miray'a bana bugünkü notları atmasını istedim. Ama interneti bitmiş. Sonra sınıfa "Bana bu notları atabilecek olan var mı?" Dedim. Karşımdaki bir kız "Bana ver bana ver" diyordu. Ama ben onu fark etmemiştim. Çünkü aklımdaki plan farklıydı. U şeklinde olan masanın orta kısmında oturan biri dikkatimi çekmişti. Ona verecektim. Kâğıda numara mi yazdım ve verdim. Oldu işte! Bu kadar!

Eve gittiğimde mesaj bekledim. Etütten çıktıktan 1 buçuk saat sonra mesaj attı. Konuşmaya başladık. Whatsapp profil fotoğrafında başka birisi vardı. Ona "Profil fotoğrafındaki kim" demeyi düşündüm. Aslında böyle yazmaya çalıştım. Yazdım ve mesajı gönderdim. Adının Cenk olduğunu öğrendiğim bu kişi mesajıma direk girdi. Ve işte hatayı o an fark ettim. "EROTİK FOTOĞRAFINDAKİ KİM" diye mesaj gitmiş. Allah'ım inanamiyorum. Bu ne biçim mesaj böyle?! Telefonumu yeni almıştım. Otomatik düzeltme sağolsun başlamadan bitirdi diye düşünüyordum. Bu sırada mesajı silmek aklımın ucundan bile geçmedi. Random attım. O da "Erotik fotoğrafım?" Dedi. Bende "Çok pardon yanlış oldu" dedim. "Sorun değil. Ee ne yapıyorsun" dedi. Ben başlamadan bittiğini düşünürken bu neydi böyle? +1 puan. Hareketi hoşuma gitti. Beni utandırmadı. Sonra konuşma öyle devam etti. Uyuyana kadar konuştuk. Günler böyle devam etti.

Çarşamba günüde etüte gittim. Aslında görüşecektik ama gelmedi. Dün bana bakıp gülen kızlarla tanıştım. Dicle ve İclal isimlerinde olan bu kızlar yakın arkadaşlarmış. Çıkışta Dicle, İclal, Miray ve ben birlikte biraz yürüdük. Tatlı kızlardı. En çokta Dicle'yi sevdim. Perşembe günüde etüte gittim. Ama yine Cenk gelmemişti.

Cuma günü akşam Cenk'le konuşuyordum. Sonra "Hadi benim gitmem gerek. Yarın ingilizce sözlüsü var" dedim. "Aaaa ben onu unuttum. Neyse zaten hepsini biliyorum" dedi. "Haha o kadar emin olma" dedim. "Hadi sor. Hepsini bilirim" dedi. Ne egolu çocuk diye düşündüm ve sormaya başladım. Ona gidip çalışmam gerektiğini söyledim. Ama bana sormaya devam et hem sende öğrenirsin dedi. Gitmedim. Sonra beni aradı. Gece saat 11 biz telefonda konuştuk. O bana soruyor. Ben ona soruyordum. Tabi arada konu dağılıyordu. Yarım saat boyunca telefonda konuştuk. Sonra uyumam gerektiğini söyleyerek kapattım.

Cumartesi günü etüte gittim. Cenk tam karşımda oturmuş gözlerini benden ayırmıyordu. Ders dinlediğini bile görmüyordum. Ama çok zeki çocukmuş. Öyle duydum yani. Işte bu bütün gün beni izledi. Tabi rahatsız oldum. Ama olsun o bakıyordu. Hoşuma da gidiyordu. Bir ara Dicle Cenk'in gamzesine parmağını bastırdı. "Dicle öyle yapma" dedim. Kolumdan tuttu ve bir sınıfa gittik. "Almila sen bu çocuktan mi hoşlanıyorsun" dedi. "Yoo sadece rahatsız olur diye demiştim" diyebildim. "Hadi hadi rahatsiz olurmus" dedi ve güldü bende herşeyi anlattım. Dicle, İclal ve Miray herşeyi öğrendiler.

* * *

Günler böyle geçti. Tanışalı tam 1 hafta oldu. Yine bir etüt gününde derste hocaya özel birşey sordu. Sınıftan ne sorduğunu soran çok oldu. Ama söylemedi. Sonra bana söyleyeceğini söyledi. Birlikte arka tarafa gittik. Orda konuştuk. Sınıfa geri dönünce Buket diye bir kızla konuşmaya başladı. Ahhhh Buket'ten nefret ediyorum. Ben buna kıskandığını belli ettim ama bu yine konuştu. Sinir şey.

Eve dönünce yine konuştuk. Ama üzgün olduğunu söyledi. Biraz ısrar edince nedenini söyledi. Ikizi Müge ona kötü davranıyormuş. Müge de bizim etütte. Bir hafta önce numara mi isteyen kız oydu. Konuşurken birden "Bana sarilsanaaaa" dedi. Şaşırdım ama hemen kabul ettim. Yarın sarilacaktim. Tabi sarilmadim, Perşembe de sarilmadim.

Perşembe günü akşam konuşurken çok fazla kız arkadaşı olduğunu söyledi bende buna trip olsun diye konuşmayı kestim perşembe günüde cuma günüde internetimi açmadım. Sadece cumartesi günü etütte benimle konuşabildi. "Neden öyle yaptın" dedi. "Sadece biraz mesguldüm" dedim. "Hımm tamam" dedi. Ne?! Anlamadı. Evet gerçekten anlamadı. Ahhh. Şaka gibiii. Bende bu salağa trip atmaya devam etmedim. Zaten anlamıyor mal. Çok gıcık oldum. Ama yine bütün gün beni izledi. Ne bileyim çok tatlı geliyor. Sabaha kadar konuşmalarımız. Etutte beni izlemesi falan acayip hoşuma gidiyor. Hem o benim ilk konuştuğum kişi. Ilkelr önemlidir ya hani o da önemli benim için. O gun de geçti öyle.

Artık birbirimize surkeli mesaj atıyorduk. Bakmadığımız zamanlarda arıyorduk. Sonra konusuyorduk. Mesajı attıktan 5 dakika sonra bile aramıyordu. Anında arıyordu. Sabahları günaydın, akşamları iyi geceler mesajı. Ilk defa başıma böyle birşey geliyordu. Ne yapacagim kararsizdim. Ama cok hosuma gidiyordu. Böyle tatlı tatlı günler geçiyordu.

Peri Masalı MisaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin