03.02

1.2K 82 14
                                    

Ben geldiiim.
Bölüme başlamadan oy vermeyi unutmayınız.
Keyifli okumalar dilerim 🖤

Ulaş gözlerini kocaman açarak bana baktı. "Ciddi misin?" Dudaklarımı birbirine bastırırken "Neyse boşver" diye mırıldandım. Ulaş'ın verdiği cevap beni mahçup etmişti. Aslında başkasının evinde ansızın bu tarz istekler de bulunmak bana göre değildi ama aptallık edip boş yapmıştım. Ulaş yataktan kalkıp kapıya yaklaştı. "Benimle gel."

Ulaşı takip ederken merdivenlerden usulca indim. Mutfağa girince Ulaş buzdolabını açarak bana döndü. "Ne yapmamı istersin?" Kafamı sağa sola salladım. İştahım kaçmıştı birden. "Zahmet etmene gerek yok. Gece gece yiyemem zaten." Ulaş kaşlarını çatıp gözlerini gözlerime çevirdi. "Gece" dedi. "Eğer verdiğim tepki yüzünden böyle diyorsan, şakasına demiştim. Kendi evin gibi rahat olabilirsin burada."

Yüzümde gülümsemeye engel olamazken kafamı tekrardan sağa sola salladım. "Hayır. Hem gece bir şeyler yersem kilo alırım."  Kafasını sallarken buzdolabının içinde gözlerini gezdirdi. "Pekala, bari meyve falan vereyim." Hafiften dolaba yaklaşıp içine baktım.  Gözlerim salataya ulaşınca mırıldandım. "Salatalık alabilir miyim?" Usulca kafasını sallayıp sebze çekmecesini açıp salatalık çıkardı. Dolabın ağzını kapatıp salatalığı yıkadıktan sonra bıçakla kabuklarını soydu. İnce, uzun şekilde dörde böldükten sonra salatalıkları bana uzattı. "Tuz ister misin?" Salatalığın muhteşem kokusu burnuma gelirken kafamı salladım. "Evet iyi olur." Salatalığa tuz serpip sandalyeye oturdu.

Salatalıktan bir ısırık alıp yanına yaklaştım. "Mutfakta iyi misin?" Sorduğum sorunun cevabını gayette iyi biliyordum. Eğitim almış chef'leri kıskandıran yeteneği ile mutfaktan mis kokular çıkmasını sağlıyordu. Dudaklarını büzdü. "Belki." diye mırıldandı. Kafamı sallarken "Belki." diye tekrarladım. "Eğer bir gün sana yemek yaparsam, sen karar verirsin mutfakta iyi olup olmadığıma. hm?"

Bana yemek yapacaktı belki bir gün.

Kalbim,
Taşır mıydı bu kadar mutluluğu?

Gülümseyerek kafamı salladım. "Evet, çok isterim."  Ulaşın dudakları kıvrılırken elimdeki salatalıkları ona uzattım. "İster misin." Sessiz kalıp elimden bir tane salatalık alırken dişlerinin arasına götürdü. "Gece?" Gözlerimi kapatan sweat'in şapkasının altından ona baktım. "Şapkayı biraz geri çeksene gözlerini göremiyorum."

Ben, Ulaş, salatalık.
Ve romantik bir ortam.

Usulca kafamı salladım. Elimin tersiyle şapkayı iterken Ulaşın gözleri bir yere odaklandı. Kaşlarını çatarak bir şeyi anlamaya çalışırken sandalyeden ayağı kalktı. "Burada bekle." Mutfak kapısından çıktığı anda evde bir çığlık yankılandı. Ardından Ulaştan çıkan minik bir küfür ve merdivenlerden gelen ayak sesleri. Kaşlarım çatılırken istemsizce gerildim. "Benim sucuklu yumurtam, korkma."

Ulaş tekrardan mutfağa girince arkasından Mert girdi. Çok geçmeden de İrem geldi.

"Ne diye kapının arkasında gizleniyorsun?"

Mert Ulaşın sorusunu yanıtsız bıraktı. "Bu saatte mutfakta ne yapıyorsunuz lolipopum?"

İrem elini göğsünün ortasına koyarak aldığı derin nefesi geri verdi. "Hırsız sandık be."

Gözlerim sırayla üçünün gözlerine temas ederken en son Ulaşın gözlerine kuruldu. Bu evde tek bir hırsız vardı. O da kalbimi çalan Ulaş'ın ta kendisiydi. "Kendi evimde de hırsız damgası yedim ya. Ölsem de gam yemem."

İrem yanıma geldi. "Mert çığlık atınca ödüm biryerlerime karıştı." Dudaklarım kıvrılırken "Bir de bana sor. Soğuk terler akıttım iki dakikada." dedim. İreme elimdeki salatalıkları ikram ederken ikisini de alarak Merte uzattı. Mert birini ağzına atarken söylendi. "Salatalık yemek için mi indiniz buraya?" Ulaş gözlerini gözlerime değdirdi. "Evet." Ardından arkasında bulunan bardağa su doldurarak bana uzattı. "Teşekkür ederim."

İrem ve Mertin imalı bakışları karşısında gözlerimi kaçırdım. "Bakıyorum da iyi anlaştınız. ha?" Ben sessiz kalırken Ulaş konuştu. "Belki" İrem konuştu bu sefer. "Belkisi falan yok hiç. Görünen köy kılavuz istemez. Neysee." dedi son kelimeyi uzatarak. "Mert sen de bana su versene." Sesinde kıskançlık dışında alay bulunuyordu. Ulaş göz devirip mutfaktan çıkarken İrem kolumu cimcikledi. "Gitsene peşinden." Kolumu ovuşturarak Ulaşın peşinden gittim.

Merdivenleri çıkıp odaya geldiğimde Ulaş bana döndü. "Aynı odada kalmamız sorun olur mu?" Sorun olur muydu? Kafamı sağa sola salladım. "Hayır, benim için sorun yok fakat istersen ben aşağıda yatabilirim."

Kafasını salladı. "Saçmalıyorsun." Yatağın üzerinde ki yastığın birini alarak sandalyenin üzerine atılan battaniyeyi odanın kenarında ki koltuğa koydu. Koltuğun üzerine konulmuş kıyafetleri alarak sandalyenin üzerine koydu. Ardından yastığı düzgünce koyup battaniyeyi de düzeltti. Bakışlarını kısaca yüzümde gezdirdikten sonra banyodayken giydiği eşofmanını biraz yukarı çekip koltuğa yerleşti. Yatağını bana mı vermişti? Usulca yanına gidip başında dikildim. "Ulaş?" Gözlerini açmadan mırıldandı. "Gece?"

Güzelliğine gülümsedim istemsizce. "Yatağında yatsana." Cevap vermeyip arkasını döndü bana. Dudaklarımı birbirine bastırıp omuz silktim. "Peki, iyi geceler."

-bölüm sonu

Klavye Delikanlısı | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin