4

277 18 4
                                    

"Söz ver onu korkutmayacaksın?"
"Ne? Ben mi? Ne oluyor sana Yoongi-ah?
"Minari soruma cevap vermedin."
Mina ona bıkkınlıkla gözlerini devirip yavaşça kapıyı açtı.
"Merhaba."
Rose Yoongi'nin çıkışından sonra uyku tutmadığı için camdan dışarıyı izlemiş ve odadaki kitaplıktan kitap karıştırmıştı. Kızın girdiğini duyunca kitabı kapatıp, ayağa kalkmıştı.
"Adım Mina, sadece sevdiklerim bana Minari der. İstersen sende Minari diyebilirsin."
"Merhaba Minari."
"Anlat bakalım nasıl buldun burayı? Yoongi sana neler anlattı? Benden de bahsetti mi? Yoongi-ah yalnız biliyor musun?" Mina bunu söyledikten sonra tek gözünü kırpmıştı. Rose'un da güleceğini sanmıştı ama bu sadece Rose'un derin bir iç çekmesine ve gözlerinden sadece bir damla yaşın akmasına sebep olmuştu. Panikleyen Mina, saçma teselli cümleleri kurarak odadan hızla dışarı kaçmış, Yoongi'nin yakasına yapışmıştı.
"Niye ağlıyor bu kız?"
"Ağlıyor mu? Ne dedin?"
"Bir şey demedim.."
"Mina!"
"Tamam, ona sadece senin yalnız olduğunu söyledim."
"Mina! Neden her şeye burnunu sokuyorsun!"
"Bağırma bana! Ne yapacağımı söyle yeter."
"Hala ağlıyor mu?"
"Sanırım."
"Kendi haline bırakalım zor şeyler yaşadı."



Yazdığım en kötü bölüm bu sanırım. Daha fazla bekletmemek için atıyorum. Yeni bir hikaye yayınladım ona da bakarsanız sevinirim.

Blossom [yoonrose]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin