Bölüm 4 - Geçmiş

689 33 2
                                    

Winx parkta biraz hava almak için dolanırken hepsi sessizce dünyaya gelmelerine sebep olan görevi nasıl gerçekleştireceklerini düşünüyorlardı. Tam o an hepsi aynı şeyi hissetti. "Sihir..." dedi Flora. "Sizde hissettiniz mi kızlar? Delirmiş olamam sonuçta değil mi?" Dedi Stella. "Hayır Stella. Bende hissettim. Kara Çember büyücüleri yakınlarda bir yerde olmalılar." Dedi Bloom ve tüm kızlar etraflarına baktılar. "Kara çember büyücüleri şu tarafta olmalı." Dedi Tecna. "Gidelim o zaman." Dedi Bloom ve ilerlediler. Biraz ilerledikten sonra Winx, Kara Çember büyücülerini bir kızın etrafında gördüler. Hepsi o kızın yeryüzündeki son peri olduğunu düşünmeye başlamışlardı.
"Ondan uzak dur Agron! Winx enchantix!" Diye bağırdı Bloom ve peri hallerine dönüştüler. "Winx, bizde siz ne zaman teşrif edeceksiniz diye bekliyorduk. Sizsiz tadı tuzu olmuyordu." Dedi Agron alayla. "Onu bırak dedim sana Agron!" Dedi Bloom kaşlarını çatarken. "Üzgünüm Bloom ama senden emir almıyorum." Dedi Agron alayla ve büyüyle kızları geri püskürttü. Kızlar yere sert çarpmanın etkisiyle bayılırken Kara Çember büyücüleri ise büyülerine devam ettiler. Bloom en sonunda uyanıp etrafına baktı. "Agron... Dur!" Diyebildi sadece Bloom. "Sizden nefret ediyorum Winx!" Diye bağırdı Agron. Diğer kızlarda yavaş yavaş uyanıp ona baktı. "Bilerek mi yaptınız?! Bilerek mi bizi yanlış kıza yönelttiniz ama göreceksiniz yeryüzünün son perisini bulacağız!" Dedi Agron sinirle. "Sen fazla konuştun Agron! Doğa okyanusu!" Dedi Flora kaşlarını çatarken ve sihir yaptı. "Flora hayır!" Dedi Bloom. Agron ise Floranın sihri onda hiçbir etki etmezken Floraya dönüp baktı. "Sen fazla oldun böcek." Dedi Agron ve büyü yapmak için elini uzattı. Agron tam büyü yapacakken iplerle elleri bağlandı."Flora sen iyi misin?" Diye sordu Helia. Flora şaşkınlıktan hiçbir şey diyemezken Bloom Heliaya döndü. "O iyi." Dedi Bloom. Helia ise yine tanıştıkları ilk günü hatırladı.

2 YIL ÖNCE

Flora ve Helianın ilk tanıştığı gün Kızıl Çesmeye bir canavar saldırır.

"Kızlar ben yukardan siz aşağıdan saldıracaksınız." Dedi Flora ve yukarı doğru uçtu canavara saldırmak için. Tam canavara saldıracakken canavar ona doğru döndü. Canavar Floraya saldıracakken Helia canavarı yakaladı. "Flora iyi misin?" Diye sordu Helia. Flora cevap veremezken Sky Heliaya döndü. "O iyi." Dedi Sky.

GÜNÜMÜZ

Bloom ve Flora ayağa kalkarken kızlar ve uzmanlar çoktan yanlarına gelmişti. "Bloom sen iyi misin?" Diye sordu Sky telaşla. Bloom ise hemen ona sarıldı. "İyiyim Sky." Dedi rahatlamış bir şekilde Bloom. Flora ise Heliaya bakıp gülümsedi. "Teşekkür ederim Helia." Dedi Flora. "Önemli değil Flora, göz göre göre zarar görmene göz yumamazdım." Dedi Helia. Stella ise Heliaya öldürücü bakışlar atıyordu. "Göz göre göre başka şeyler yaşamasına göz yumarsın ama." Diye mırıldandı Stella öfkeyle. Helia ise Stella ile sabah ki konuşmasını hatırlayarak sıkkınlıkla orayı terk etti. "Ah! Artık eve gidelim mi? Yoruldum. 2 gün uyumak istiyorum." Dedi Stella yorgunlukla. Diğer kızlar gülseler de onlarda Stella gibi hissediyordu.

...

Bloom yatağında dönüp durmuştu ama bir türlü uyuyamamıştı genç kız. En sonunda yatağından kalktı ve odasından çıktı. Salonda oturan Stellayı görüp onun yanına geldi Bloom ve hiçbir şey demeden yanına oturdu. Bir süre iki genç kız sessizce oturdu.
"Belki de yapmamalıydık Stella." Dedi Bloom sakinlikle. Stella ise donüp ona baktı. "Neyi?" Diye sordu Stella. "Floraya Heliayı unutturmamalıydık belkide. Baksana... Helia döndü. Ve ben eminim Flora onu 1 yıl beklerdi." Dedi Bloom.

4 AY ÖNCE

"Evet Flora neden bizi çağırdın ne isteyeceksin?" Dedi Stella merakla. Flora ise gözlerinden akan yaşları silip Bloom ve Stellaya baktı. "Ben sizden bir şey isteyeceğim." Dedi Flora kısılan sesiyle. Bloom ise Floranın elini tutup ona baktı. "İste tabi tatlım." Dedi Bloom. Flora ise nasıl diyeceğini hala bilmiyordu. Bir yanı Heliayı ve anılarını unutmak hiç istemiyordu. Sanki eksik kalacakmış gibi hissediyordu ama... Artık acı çekmekten yorulmuştu. Güçsüzdü. Her gün Heliayı özleyerek yaşayamıyordu. Her gün 'belki bugün döner' umuduyla güne başlayıp gün bitiminde Helia dönmeyince nefes alamıyordu. Helia ona bunu neden yapmıştı? Neden ona bu acıyı layık görmüştü? Neden Florayı kendini unutturmaya itmişti? Çaresizdi, acı içindeydi, yaralıydı ve isteyeceği şeyden gerçekten utanıyordu. Aşk, zorluk karşısında pes etmek değildi biliyordu. Belkide Heliaya gerçekten aşık değildi? Ama bu çektiği acı gerçekti? Aşık değilse neden canı acıyordu? Aşk pes etmemek değil miydi yoksa? Hayır. Flora pes etmemişti. Pes eden Heliaydı. Flora asla bakmaktan vazgeçmeyeceği çiçeği bırakmak mecburiyetinde kalmıştı. Flora pes etmiyordu. Flora vazgeçmiyordu. Bir saniye, Flora vazgeçiyordu ama Heliadan değil. Flora kendinden vazgeçiyordu. Çünkü Flora biliyordu onu Flora yapan Heliaydı. Ve Flora biliyordu ki Heliayı ve anılarını unuttuğunda o eski Flora olmayacaktı. İşte aşk; kendinden vazgeçme haliydi. Flora derin nefes alıp verdi ve onlara baktı. "Bana... Heliayı unutturur musunuz?" Dedi Flora çaresizce.

GÜNÜMÜZ

Stella ise saklamaktan yorulduğu gerçeği haykırmak istiyordu. Stella vicdan azabı çekiyordu. Stella da kötü hissediyordu ama arkadaşını bile bile aynı acının koynuna atamazdı ki. Helia gitmişti. Sadece Kızıl Çeşmeden de değil. Helia, Floradan gitmişti. Helianın bunu hiç hak etmediğini haykırmak istiyordu. "Ben hala yaptığımızın doğru olduğu taraftarıyım Bloom." Dedi Stella kendini zar zor tutarken. "Bunu nasıl söyleyebilirsin Stella?! Helia döndü. Belli ki Florayı hala seviyor. Ayrıca Flora Tylerın doğru insan olmadığının farkında kalbi hala Heliayı seviyor. İkisi de birbirini severken nasıl hala doğru olduğunu söyleyebilirsin yaptığımızın? Ben Floraya her baktığımda vicdan azabı çekiyorum Stella. Her baktığımda!" Dedi Bloom sinirle. Helianın gidişi, Bloom, Stella ve Floranın verdiği karar... Geçmiş... Hepsinde derin izler bırakmıştı işte. Stella ise artık yorulduğunu hissediyordu. "Helia seviyordu madem Florayı o zaman neden nişanlandı?" Dedi Stella yorgunlukla. Bloom ise bir an duyduklarına inanamadı. "Ne nişanı?" Dedi Bloom. "Duydun işte Bloom. Helia gittiği yerde başka biriyle nişanlanmış. Şu an evli bile olabilir." Dedi Stella. Rahatladığını hissediyordu. Bu yükü tek başına taşımaktan fazlasıyla yorulmuştu. "Sen emin misin? Yanlış anlaşılma olabilir." Dedi Bloom bir umutla. "Eminim Bloom! Bu yüzden Floranın kendine büyü yaptırmasını bu kadar destekledim, bu yüzden Helia denen böceğe bu kadar sinirliyim. Bugün Helia ile de konuştum ona bildiğimi söyledim. Hiçbir şey diyemedi." Dedi Stella. Bloom ise diyecek hiçbir şey bulamıyordu. Duyduklarına inanamıyordu genç kız. "Hala vicdan azabı duyuyor musun Bloom? Biz arkadaşımızı kurtardık." Dedi Stella. Bloom ise hiçbir şey demeden odasına ilerledi.

...

'Sen unutulmayacak tek çiceksin Flora. Hayatımda gördüğüm en güzel çiceksin.'

'Flora sen iyi misin?'

Flora yerinden sıçrayarak uykusundan uyandı ve başını kaldırıp etrafa bakındı. "Helia..." dedi Flora. Neden hep aklında o vardı? Flora düşünüyordu. Heliayı hatırlamaya çalışıyordu ama hiçbir şey hatırlayamıyordu. Aklı almıyordu. Neden aklında hep o vardı? Helia ona neden böyle davranıyordu ve... Geçmişte bir şeyler olmuş olabilir miydi?

Flora kapı sesiyle içeri giren Blooma baktı. "Flora sen uyumuyor muydun?" Diye sordu Bloom. "Uyandım." Dedi sadece Flora. Bloom ise onun yanına gelip oturdu. "Bir şey mi oldu Flora? Kabus falan mı gördün?" Diye sordu Bloom. Flora aklındaki düşüncelerin deliliğiyle Bloom'a baktı. Belki de düşündükleri saçmaydı. Aptallıktı. Yine de kendini düşünmekten alıkoyamıyordu. Bilmek istiyordu. Hatırlamadıklarını bilmek istiyordu. Çünkü hatırlamadıkça aklı iyice karışıyordu. Bilmeliydi. Bu bilinmezlik onu yoruyordu. "Bloom... onunla, yani Heliayla... Biliyorsun ben hatırlayamıyorum bir türlü ama benim onunla aramda bir şeyler geçmiş olabilir mi?" Diye sordu Flora en sonunda. Bloom ise Floranın en sonunda kendine bu soruyu soracağını bilerek omuzlarını çökertti. Sadece bu kadar erken beklemiyordu. Gözlerini kapadı Bloom. Ne yapacaktı? Doğruları söyleyip yine Florayı allak bullak mı edecekti yoksa Floranın bilmesini engelleyip Florayı koruyacak mıydı? Cevap belli değil miydi aslında? "Hayır. Aranızda hiçbir şey yaşanmadı." Dedi Bloom. Floranın ona inanması içinde tebessüm etti. 'Özür dilerim Flora ama inan bana bunu sen tekrar üzülme diye yapıyorum.' Flora Bloom'a bakıp gülümsedi ve başını yastığa koyup gözlerini kapadı. Eğer Bloom yok diyorsa yoktur diye düşündü Flora. Eğer olsaydı Bloom zaten bilirdi diye düşündü Flora ve rahatladı. Bloom ise yataktan kalkıp kendi yatağına geçti ve üzüntüyle tavana baktı. Vicdanı hiç rahat değildi Floraya yalan söylemekten hoşlanmıyordu. Ama... Helia ortadaydı ve arkadaşının tekrar üzülmesine izin veremezdi.

Anemon #FloraHeliaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin