Prenses ağlıyordu,gülüyordu,
Uyuyordu ama hiçbir şeyi tek
başına yapamıyordu...
Bir gün geldi ki bir prens kapısına
dayandı ve onu bu çıkmazdan kurtaracağını söyledi. Ama prens
bilmiyordu ki bu prensesin kalbinin kapıları kapalıydı.Ama prenses de şunu bilmiyordu prens çok kararlıydı...(...)
Ege bana bakıyor ben Ege'ye Doruk:
"Deniz uzun zamandır görüşmüyoruz bu kim"? O kadar sinirliydi ki.
"Ne, sen bu soruyu sorarken kimden cesaret alıyorsun"!
"Aşkımızdan cesaret alıyorum"
"Sen hangi aşktan bahsediyorsun Doruk ben seni sev-mi-yo-rum sevmiyorum anladın mı"?
"Deniz sana bir soru sordum bu kim"!
Sana... derken o sırada Ege elimi sıkı sıkı tutup" Ben sana söyleyeyim Deniz benim sevgilim" O kadar şaşırmıştım ki Ege'ye dönüp. "Ne" diye mırıldandım sadece Egenin duyabileceği şekilde.
"Demek öyle bide kendine sevgili yaptın. Bravo... Sen beni hiç tanımamışşın Deniz hiç tanımamışsın"
Artık dayanamıyordum bacaklarım tir tir titriyordu.Bir elimle bacaklarımdan bir elimle duvardan destek alarak zar zor ayakta duruyordum. Ege ise Doruğu her an dövebilecek gibi bakıyordu.Hele Doruk, zaten onun ne yapabileceğini
biliyorum.Yani tam bir kaosun ortasındaydım.Vücudum bir günde bu kadar olaya dayanamayacak kadar güçsüz. İşte tam o sırada gözlerim karardı.İşte son hatırladıklarım
bunlar.(Egenin anlatımıyla)
Ne yapacağımı bilmiyordum.
Kollarımın arasın da güzeller güzeli bir kız yatıyordu.Ama bu güzeller güzeli kız kimdi? Hikayesi neydi?
Doruk kimdi ve ne istiyordu bu güzeller güzeli kızdan... Daha sorulacak çok soru vardı ama Denizi
acilen revire götürmem lazımdı.
Deniz için ne yapabilirdim...
Onu bu çıkmazdan nasıl kurtarabilirdim.Denizi yatağa yatırdıktan sonra yemekhaneye
İnip hem kendim hem de Deniz için
yemek alıp.Tekrar yanına indim.
Bilin bakalım yanında kim var!Doruk .O çocuğu çok fena benzeteceğim.Hayır ya ben niye ilk defa gördüğüm bir kıza bu kadar bağlandım ki. Suç bende!
(...)Gözlerimi açtığımda revirde yattığımı farkettim.Daha sonra yanımda oturan
Doruğu ve kapının eşiğinde elinde yemeklerle bekleyen Ege'yi...
Ege çok sinirliydi.Yüzü kızarmış elleri
titriyor ve alnında daha önce hiç görmediğim bir damar belirmişti.
Tabi o yeşil gözleride unutmayalım.
Ayağa kalkmak ve Ege'ye sormak istedim.Sen kimsin?Bu güzel gözleri kime borçlusun? Senin hikayen ne...
Ama ayağa kalkamadım çünkü koluma serum takmışlar.Doruk biraz daha burada kalırsa sadece ben değil o da hastanelik olacaktı çünkü Ege her an elindeki yemekleri fırlatıp
Doruğu dövecek gibi bakıyordu.
Böyle gergin bir ortamda daha fazla
gerilemezdim bu yüzden son kalan
enerjimle,"Doruk gider misin lütfen
seni burada istemiyorum.Alaycı bir sesle:"Şimdi gidiyorum ama geri geleceğim." Doruk revirden çıktıktan sonra Ege:
"Ağzına s*çtığımın yavşağı."diye mırıldandığını duydum.Ya bu Ege
nereden çıkmıştı.Hayır yani sanki daha önce birbirimizi tanıyor gibiyiz.
Bana çok yakın davranıyordu.İlk günden nasıl bu kadar bağlanmıştı
yada bağlandım.Sanki onsuz yapamayacağım gibi hissediyordum.
Ama neden!!! Sonra Ege kapıdan utana sıkıla girdi."Sanada yiyecek birşeyler getirdim
acıkmışsındır."Aslında ben aç de..."
"İtiraz kabul etmiyorum. İstesende
istemesende yiyeceksin." Sesimi çıkaramadım. Yemeği önüme koydu.
Çatalı elime alıp biraz salatadan yedim.Ama aklımda ki sorulara
cevap bulamıyordum.Acaba Ege'ye
sorsam mı? diye kendi kendime konuşurken galiba biraz yüksek sesle
söylemişim."Bana ne soracaksın Deniz?" İlk önce
ne diyeceğimi bilemedim ama sonra tüm cesaretimi toplayıp."Ege sen kimsin ve şuan neden benim
yanımdasın neden beni korumaya
çalışıyorsun neden?"EGE'nin gözleri doldu alt dudağını ısırdı ve titrek bir
nefes aldıkyan sonra"Deniz seni kız kardeşime benzetim...
Selin'i ve annemi bir trafik kazasında kaybettik.Gerçekten çok ama çok
benziyorsunuz. Özellikle gözleriniz.
Seninle göz göze geldiğimde sanki Selin'e bakıyormuş gibi bir sıcaklık hissetim gözlerinde.Yıllar sonra ona
bakıyormuş gibi hissetmek çok zor...
Bu yüzden seni korumak kollamak
istedim."Sevgilim" kelimesinide yanlış anlamanı istemem.O an şok olmuştum.Dilim tutulmuştu resmen. Ne diyeceğimi bilmiyordum.
Neden böyle bir şey sordum ki!!!
Tam bir aptalım."Ege ben böyle demek istemedim
Ayrıca bundan rahatsız olmadım.O an beni Dorukla yalnız bırakmadığın için şuan benim yanımda olduğun için çok teşekkür ederim.Ben her zaman yalnız bir çocuktum.Doğru düzgün hiç arkadaşım olmadı. Ne sırlarımı paylaşacağım bir sırdaşım, ne kafamı omzuna koyup ağlayacağım bir dostum oldu benim.""Ama artık var."
O güzel gözleriyle öyle derin baktı ki bana içim gitti resmen.Sonra devam etti."Bu arada bir daha o çocuktan kaçmayacaksın artık yanında ben varım artık yalnız değilsin."
"Ama ben bu dünyaya kaçmak için geldim."
"Sen kaçarsan kovalanırsın Deniz bunu hiç unutma..."
Evet artık okunmamız artıyor ve bu beni yeni bölüm yazmaya daha çok itiyor😚😚☺ Evet dediğim gibi ebn Ceren 8. Sınıfa gidiyorum ve şuan bu satırları yazarken telefonun şarjı %3
Neyse biliyırsunuz ki LGS denen lanet bir sınava hazırlanıyorum.Çalışmalar iyi gidiyor aslında. Buraya yeni bölümler yazmak içimdekileri dökmek çok hoşuma gidiyor.Bu arada
arkadaşım Ayşegülün de İçimdeki savaş adında çok güzel bir kıtabı var onuda okuyabilirsiniz. Yorum yazmayı ve takip etmeyi unutmayın hepinizi öpüyorum canlarımmmm😚😚😚😚😚💟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ege'nin Denizi
Teen FictionAşk sevmek mi dir sevilmek mi. İşte bunun cevabı için bir de benim hikayemi siz dinleyin. Bazen gerçek aşkı bulmak bu kadar zor mu diye isyan edeceksiniz. Bazen sevmek bu kadar zor olabilir mi diyeceksiniz. Ben de bunları dedim. Hayata karşı hep isy...