***BEKLETTİĞİM İÇİN ÖZÜR DILERIM.. MALUM, SINAV HAFTASI 🙄🙄 UMARIM BEĞENİRSİNİZ İYİ OKUMALAR..♥️***
Deniz kenarı, yüzlerine çarpan rüzgar, denizin yosun kokusu..
Sehun'un ilgilendiği tek şey şuandı. Doktorun odasından çıktığından beri sadece deniz kenarına gitmek istediğini söylemiş ve bir daha ağzını bıçak açmamıştı.
Luhan endişeden, meraktan ölse bile konuşmamış sadece Sehun'un kafasını göğsüne yatırıp saçlarını okşamıştı. Konuşmak çok anlamsız gelmişti Luhan'a çünkü kelimelerin ilaç olamayacağı bir durumdaydılar.
"Sadece.." dedi Sehun, Luhan'ın göğsünde yatarken "sadece kelimelerin insanlarda derin yaralar açtığını sanardım."
Luhan elini Sehun'un saçlarından hiç çekmeden cevap verdi ona. "Emin ol Sehun, bakışlar her şeyden daha çok acıtır insanın canını. Bazen ağızlar susar gözler konuşur.."
Sehun cevap vermedi. Kıyıya vuran dalgaların sesine, denizden kopup yüzüne vuran damlacıklara odaklanmak istiyordu.
"Nasıl unutacağım.." dedi yine aynı acı tonla. "yaptığı şeyi, duyduğum sözleri, nasıl unutacağım?"
Luhan derin nefes aldı. Unutmayacaksın dedi içinden.
"Ben yanındayım." Dedi gerçeği söylemektense. "Ben yanında olduğum sürece seni kıran herşeyi silip atacağım."
Sehun yavaşça kalktı Luhan'ın göğsünden. "Seni görmek isterdim."
Luhan'ın ağzından
Bir insan nasıl mı paramparça olur? Sizi bilemem ama ben bu sözle paramparçayım.
Seni görmek isterdim.
Daha ne kadar yakabilir beni bir cümle? Daha ne kadar alevlerimi yükseltebilir bir ses?
Yavaşça elini kaldırdı yüzüme doğru. Bense onun, rüzgarla dans eden saçlarına gıptayla bakıyordum.
Keşke dedim içimden, kendi kusursuzluğunu görebilse.
Yanağımla buluştu eli. "Göremiyorum ama hissetmek istiyorum." Dedi usulca.
Yavaşça yavaş bütün yüzümü keşfe çıktı. Sessizce bekledim onu. Kaşlarımın üzerinde gezdi baş parmağı yavaşça.
Gözlerime dokunurken kapattım gözlerimi ve tek düşündüğüm beni yakan dokunuşlarıydı.
Gözlerimden burnuma kaydı yavaşça. Ve baş parmağı dudağıma gelince durdu. Onun durmasıyla gözlerimi araladım. Yavaşça okşadı dudaklarımı.
"Ellerin gibi.." dedi dudağının kenarı hafifçe yukarı kıvrılırken. "Küçük, yumuşak ve sıcacık."
Tebessüm ettim parmağı hala dudağımdayken. Ben gülünce takip etti dudaklarımı parmakları.
"Gülüşün.. güzel. Hissettim." Dedi kendi dudaklarıda yukarı kıvrılırken.
Yine yavaşça çekti ellerini yüzümden. Ben ona hayranlıkla bakarken o beni hayal ediyordu belkide.
Merakıma yenik düşerek sordum."Senin için nasıl biriyim Sehun?"
Biraz bekledi. Sorumu tam anlamadığını düşünerek açıklama yaptım. "Görünüş olarak."
"Sarı.." dedi kaşları hafifçe çatılırken. "Sarı gibi sıcaksın. Bir gül kadar ince ve kırılgansın."
Şaşırdım. İnce ve kırılgan demesi beni fazlasıyla şaşırttı. "Bileklerin bana çok ince geldi. Bu yüzden öyle söyledim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darkness // HunHan
Romance"Sana gökkuşağını anlatamam ama, onu hissedecek kadar mutlu edebilirim. Sana güneşi anlatamam ama, içini onun gibi ısıtabilirim. Asla bitmeyecek karanlığında sana ışık olabilirim. Ben senin gözlerin olmaya hazırım peki sen, sen benim olur musun?"