"İşte geldik." Oha! Eve bak be! Bu evse bizim geride bıraktığımız şey kulübe yani. Karşımda kocaman havuzlu ve bahçeli bir ev duruyordu. Tabi evin güzelliği benim bu konudaki düşüncelerimi ve hislerimi asla etkilemeyecekti. Arabadan iner inmez evin kapısından bir ahali çıktı. Ahali diyorum çünkü kalabalıklar arkadaş bu ne böyle! Tabi gerçi bu kadar büyük bir evde tek kişi yaşayacak değil ya resmen Aşk-ı Memnu mübarek.
"Meltem hoş geldiniz canım." Ahalinin içinden bir adam konuştu. Müstakbel babacığım(!) anladığım kadarıyla.
"Ercan, hoş bulduk hayatım." Hayatımmış senin tek bir hayatın var o da benim anne!
"Arya hoş geldin sen de kızım." Kızım? Bana mı dedi o? Kızım diye? Hiç sesimi çıkarmadım taki annem beni sağlam bir dürtükleyene kadar
"Hoş bulduk." Sesim soğuk ve resmi çıkmıştı.
"Meltem, Arya tanıştırayım... evimizin büyüğü canım teyzem Filiz, abim Hasan ve eşi Nuran, son olarak çocuklarım...." Çocuklarım mı dedi o? Of bir tek üvey kardeş eksikti zaten ya. "Çocuklarım İpek ve Kaan" İpek benimle yaşıt gibi görünüyordu. Kaan ise büyüktü sanki. İkisi de güler yüzlerle bana bakıyorlardı... Aaa maalesef canlar benden karşılık yok. "Bir oğlum daha var ama kendisi biraz geç kalacak kusura bakmayın." Ay 3 tane üvey kardeşmiş hem de of rezalet, kesin bizimkiler benimle baya dalga geçecek.
Tanışma faslı bitince içeri girip bana verilen odaya yerleştim. Hiç fena sayılmazdı yani eski evimdeki odama bin basardı tabi, normalde olsa bayılırdım ama bu durumda maalesef ağzımın suları akmadı. Eşyalarımın tamamını yerleştirdikten sonra daha önce de talimat verildiği gibi aşağıda ki öğlen yemeğine indim.
"Yerleşebildin mi?" konuşan Hasan'dı. Sesi çok saçma bir şekilde içten ve sıcak gelmişti. Elimde olamadan gülümsedim ve sıcak bir ses tonuyla karşılık verdim.
"Yerleştim teşekkür ederim." Kocaman masada annemin yanına oturdum. Herkes yerini almıştı. Sadece tek bir yer boştu, o da 3. üvey kardeşimi bekliyordu.
"Arya, nerede ne okuyorsun bakalım?" Evin büyük teyzesi meraklı gözlerle bana bakıyordu.
"Teyze ilk günden kızı boğmayalım ama." Sana ne Ercan efendi bana sordu bana.
"Hiç sorun değil." Ercan'a gıcık bir bakış atıp sözüme devam ettim; "Emek Üniversite'sinde Psikoloji 1. Sınıf öğrencisiyim."
"Aaa aynı okuldayız Arya." İpek resmen avaz avaz bağırınmıştı. Onu hiç okulda görmemiştim ama bu normal koca okul. Sözüne aynı heyecanla devam etti "Ben de 1. sınıf işletme okuyorum."
"Öyle mi?" Ay çok sahteydim ya, geçen gün ki oyunculuğumdan eser yoktu.
"Artık beraber gidersiniz okula ne güzel." Ercancım senin fikrini soran oldu mu? Hayır. Sadece yine o sahte gülüşümü atmakla yetindim. Biz masada saçma saçma konuları konuşurken içeriden ufak gürültüler geldi.Biri gelmişti büyük ihtimalle. Adım sesleri yavaş yavaş buraya doğu yaklaştı.
"Oğlum geldi galiba" Ercan Bey sözünün bitirir bitirmez içeri oğlu girdi ve o oğlu girer girmez ben ağzım da ki suyu sofraya saçtım valla... Herkes bana döndü Ercan Bey dışında. Annem ise utanmış bir ifadeyle bana bakıyordu.
"Tanıştırayım oğlum Güven, Güven bunlarda sana bahsettiğim gibi Meltem ve kızı Arya"
"Arya... Güzel isimmiş"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimi Dolduran Nefes
ЧиклитGözlerime vuran parlak ışıkla uyandım... Başta başım olmak üzere her yerim ağrıyordu. Kıpırdayacak halim ise hiç yoktu. Yatakta hafifçe doğr... Haa siktir! Yine mi! "Yine mi ne diye soracaksınız; Yine mi başka bir evde, başka bir yatakta uyandım... ...